Rusya’nın Orta Doğu hesaplarında Ankara-Şam normalleşmesinin önemi ne?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da gerçekleştirilen 13. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Suriye ile ilişkiler konusuna değindi. Peki, Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-Suriye ilişkileri hakkında ne dedi? Ankara ile Şam arasında yeniden normalleşme mümkün mü? Ankara-Şam hattında Rusya’nın rolü ne?

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara’da gerçekleştirilen 13. Büyükelçiler Konferansı’nın son gününde düzenlediği basın toplantısında, Suriye ile ilişkiler hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ile 10 ay önce bir görüşme gerçekleştirdiğini kaydetti.

Çavuşoğlu, “Bağlantısızlar Toplantısı’nda, Belgrad’da ayaküstü diğer bakanlarla sohbet ederken Suriye Dışişleri Bakanı ile de kısa bir sohbetim oldu. O toplantı marjında, yemekten önce…” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu daha sonrasında ise şöyle devam etti:

Sonuçta orada da biraz önce söylediğimi söyledim. Suriye’nin tek çıkar yolu siyasi uzlaşı. Teröristlerin temizlenmesi lazım. Kim olursa olsun, adı ne olursa olsun… Diğer taraftan muhalif Suriyelilerle rejim arasında bir barışın olması gerektiğini, Türkiye olarak böyle bir durumda buna destek olabileceğimizi de söyledik.”

Gazetecilerin, son günlerde basında dillendirilen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştirileceğine dair haberleri anımsatması üzerine konuşan Çavuşoğlu, Rusya’nın uzan zamandır Ankara ile Şam arasında diyalog kurulması için çalıştığını ancak Türkiye’nin sadece istihbarat kurumları üzerinden temas kurma yoluna gittiğini söyledi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, istihbarat kurumları arasındaki temasların bir süre önce kesildiğini ancak şimdi yeniden kurulduğunu belirtirken, “Sonuçta bu istihbaratlar arasındaki görüşmede birçok önemli konular gündeme geliyor” ifadelerini kullandı.

Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Esad’ın Türkiye’nin “terör örgütü” olarak tanımladığı PYD’ye karşı mücadele etmesi durumunda destek verileceğini açıklaması dikkat çekti. Dışişleri Bakanı bu konuda, “Yanı başımızda olan bir ülkenin sınır bütünlüğü, toprak bütünlüğü ve barışı bizi doğrudan etkiliyor olumlu anlamda. Tersine gelişmeler bizi ne kadar etkiledi görüyoruz. Sonuçta bölücü terör örgütlerine karşı verilecek mücadeledeyi de biz her zaman destekleriz. Sonuçta bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok” şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Esad yönetimi ile muhalefet arasında uzlaşma çağrısında bulunurken, “Muhalefetle Suriye’deki rejimi bizim bir şekilde anlaştırmamız lazım. Aksi takdirde kalıcı bir barış olmaz, bunu hep söylüyoruz” dedi.

Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü PYD’nin amacının Suriye’yi bölmek olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, “Suriye’nin bölünmesini engellemek için Suriye’de güçlü bir yönetimin olması lazım, topraklarının her köşesine hakim olabilecek bir irade ancak birlik ve beraberlikle olur. Hep bunu söylüyoruz. Kendileriyle (Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’la) o zaman, özel bir görüşme değil, ayaküstü bir sohbet olmuştu ve onunda dışında herhangi bir temas olmadı” değerlendirmesinde bulundu.

RUSYA, TÜRKİYE-SURİYE NORMALLEŞMESİNİ NEDEN İSTİYOR?

Türkiye ile Suriye, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana herhangi bir diplomatik ilişki kurmuyor. 2015 yılına dek Suriye’de Esad’ın gitmesi gerektiğini savunan Ankara hükümetinin, Rusya’nın aktif bir şekilde savaşa dahil olması ve terör örgütlerinin Türkiye sınırında güçlenmesinin ardından bölgedeki öncelikleri değişti.

Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde 2015 yılından sonra etkinliğini artıran YPG’yi, PKK’nın Suriye uzantısı olarak görüyor. PYD/PKK terör örgütlerinin bölgedeki varlığını kendi güvenliği için en büyük tehditlerden biri olarak gören Ankara hükümeti, düzenlediği askeri operasyonlarla güçlü tedbirler alıyor.

Türkiye, bir taraftan terör örgütlerine yönelik askeri operasyonlar gerçekleştirirken, bir taraftan ise Rusya ve İran gibi ülkelerle diplomasi sürecini ilerletmeye devam ediyor. Bölgedeki terör örgütlerinin İran, Rusya ve Suriye için de bir tehdit oluşturduğunu savunan Ankara hükümeti, Astana ve Soçi süreçlerinde bunu sık sık gündeme getiriyor. Ankara hükümeti, bölgede Esad’a muhalifliği ile bilinen Suriye Milli Ordusu grupları ile birlikte hareket ediyor.

Siyasi, askeri ve ekonomik olarak sürecin en başından beri Esad’a destek veren Rusya ise bölgedeki tüm sorunların çözümü için Şam hükümetini gösteriyor. Türkiye’nin bölgedeki güvenlik endişelerini anladığını belirten Moskova hükümeti, Esad ile diyalog kurulması durumunda terör tehlikesinin ortadan kalkacağını savunuyor.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun da değindiği gibi, Putin yönetimi, 2017 yılında başlayan Astana sürecinden bu yana Ankara ile Şam hükümetleri arasında diplomatik temasların başlaması için çalışıyor. ABD ve NATO’ya karşı Türkiye’yi yanında konumlandırmak isteyen Moskova yönetimi, Orta Doğu’da Ankara-Şam normalleşmesini sağlayarak, bölgedeki oyun kurucu rolünü korumak istiyor.

Suriye’de ABD ve NATO destekli tüm örgütleri tasfiye etmek isteyen Putin yönetimi; Esad’ın tüm ülkede kontrolü sağlamasını ve Türkiye ile de iyi ilişkilere sahip olmasını istiyor. Moskova hükümeti, Türkiye ile Suriye arasında 1998 yılında imzalanan Adana Mutabakatı’nın güncellenmesi gerektiğini savunuyor. Rusya, Adana Mutabakatı’nın güncellenmesi durumunda, Türkiye ve Suriye’nin bir araya gelerek, terör örgütlerini tasfiye edebileceğini düşünüyor.

Ukrayna’da savaşı sürdüren Rusya, Orta Doğu’da Suriye üzerinden oluşturduğu nüfuzunu korumak istiyor. Lazkiye ve Tartus gibi şehirlerde askeri deniz üssü inşa eden Moskova; buradaki kazanımlarını korumak için Suriye’ye komşu ülkelerin de Esad yönetiminin meşruluğunu kabullenmesini amaçlıyor.

Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeyinde yeni askeri operasyonlara girişmesini istemeyen İran ve Rusya; Ankara-Şam normalleşmesi durumunda bölgede siyasi istikrar ve kalıcı barışın sağlanacağını düşünüyor. Ancak Suriye’nin kuzeyindeki muhalifler ise Ankara ile Şam arasında ilişkilerin normalleşmesine şiddetle karşı çıkıyor.

İlerleyen dönemde Türkiye ile Suriye istihbaratları arasındaki diyaloğun daha da güçlenmesi bekleniyor. Ankara ve Şam arasındaki diplomatik temasların yeniden başlaması gündeme gelebilir. Rusya ve İran’ın ara buluculuk rolünü üstlenmesi ve iki taraf arasında diplomatik ilişkilerin kurulması için çalışmalarını yoğunlaştırması bekleniyor. Esad yönetiminin ise Türkiye’nin bölgedeki tüm askeri güçlerini geri çekmesini istediği biliniyor.