ABD ve Çin'e olan bağımlılığını azaltmaya çalışan AB, Latin Amerika ile ilişkilerini güçlendiriyor

Avrupa Birliği, Latin Amerika ile ilişkileri güçlendirmek istiyor. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Latin Amerika ülkeleriyle siyasi ve ticari ilişkileri geliştirmek üzere bölgeye bir dizi resmi ziyaret gerçekleştirdi. Peki, Çin'in yumuşak ekonomik gücü Latin Amerika'da büyümeye devam ederken ve Rusya bölgedeki nüfuzunu sürdürürken; AB, bölgede üçüncü bir güç olabilir mi?

Amerika Birleşik Devletleri’ne bağımlı olmaktan kurtulmayı sık sık dile getiren Avrupa Birliği (AB), Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle kendisini Washington yönetimine mahkum etmişti. 
 
Rusya’yı karşılarına alan AB ülkeleri daha sonrasında ise ABD’den uzaklaşmak için Pekin yönetimi ile ilişkileri güçlendirme yoluna gitmişti.  
 
Ancak Pekin'in, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri dahil altyapı ve teknoloji gibi sektörlerde yatırım ve satın alma yoluyla Avrupa'da etkinliğini artırması, kamuoyunda uzun süredir tartışma konusu olmuştu. 

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Çin ile ticaret ve yatırımın dengelenmesi gerektiğini belirterek, "Özellikle sağlık, dijital ve temiz teknoloji sektörlerinde kendi ekonomimizi ve sanayimizi daha rekabetçi ve dirençli hale getirmeliyiz" değerlendirmesinde bulunmuştu. 
 
Ursula von der Leyen, bu değerlendirmeyi yaptıktan 3 ay sonra Latin Amerika ülkelerine resmi ziyaret gerçekleştirdi.  
 
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, 12-15 Haziran tarihleri arasında Brezilya, Arjantin, Şili ve Meksika Devlet Başkanlarıyla bir araya geldi. 
 
Ursula von der Leyen’in, Latin Amerika ülkelerine gerçekleştirdiği bu ziyaret, Avrupa Birliği’nin, ABD ve Çin’den uzaklaşmaya çalıştığını ve yeni ticari ortaklar aradığını gözler önüne serdi.

“BREZİLYA, G-20'NİN BAŞKANI OLARAK ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİP OLACAK” 

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 12 Haziran’da Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ile bir araya geldi. 
 
AA’nın aktardığına göre; Başkent Brasila'daki Planalto Sarayı'nda bir araya gelen von der Leyen ve Lula da Silva, Amazon'un korunması için alınan önlemleri ve AB-Brezilya ilişkilerini görüştü. 
 
Baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından von der Leyen ve Lula da Silva, ortak basın toplantısı düzenledi. 

Von der Leyen, AB'nin Amazon Fonuna 20 milyon avro hibe aktaracağını söyleyerek, Amazonların korunması için Brezilya'nın gösterdiği çabayı desteklediklerini açıkladı.
 
Ormanların tahribatının engellenmesi ve sürdürülebilir çevre konularının teşviki için 430 milyon avro değerinde projeleri olduğunu hatırlatan von der Leyen, "Avrupa sizin ortağınız ve ormansızlaşmanın önüne geçme sorumluluğumuz var" değerlendirmesinde bulundu. 
 
Von der Leyen, Brezilya'nın Ukrayna ihtilafında barış için önemli bir rol üstlenebileceğini ifade ederek, "Ukrayna ile birlikte kalıcı, kapsamlı ve adil bir barış istiyoruz. Uluslararası toplum bu zor görevi çözmek zorunda. Zelenski'in barış formülünü Lula ile ele aldık çünkü Brezilya, G-20'nin başkanı olarak önemli bir role sahip olacak ve bizim bu hususta desteğimiz tamdır" dedi.
 
Lula da Silva'nın uluslararası arenada önemli bir aktör olduğunu vurgulayan von der Leyen, AB ve Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) serbest ticaret anlaşmasının yıl sonuna kadar imzalanacağından emin olduğunu söyledi. 

Brezilya Devlet Başkanı da Ukrayna'da askeri bir çözümünün olmayacağını savunarak, diyalog taahhüdünün daha fazla güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti. 
 
Lula da Silva, çevresel konularda sürdürülen müzakereleri hatırlatarak Brezilya hükümetinin talepleri karşısında AB'nin isteksiz davrandığını belirtti. 

Anlaşmaların yıl sonuna kadar imzalanması için AB'ye mektup gönderdiklerini kaydeden Lula da Silva, "Stratejik ortaklar arasındaki öncelikli husus karşılıklı güvendir, güvensizlik ve yaptırım değildir" ifadelerini kullandı. 

ARJANTİN’DEKİ EN BÜYÜK YABANCI YATIRIMCI: AB 

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 13 Haziran’da Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez ile bir araya geldi. 
 
Sputnik’in aktardığına göre; Başkent Buenos Aires'teki Casa Rosada'da görüşen von der Leyen ve Fernandez, Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) serbest ticaret anlaşması ve AB-Arjantin ilişkilerini ele aldı. 
 
Baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından von der Leyen ve Fernandez, ortak basın toplantısında konuştu. 

Von der Leyen, AB-MERCOSUR serbest ticaret anlaşmasının yıl sonuna kadar imzalanacağına inandığını belirterek, "Açılan fırsat penceresini kullanmalıyız, yıl sonuna kadar bunu çözmeliyiz, aksi takdirde açıkçası yazık olur" değerlendirmesinde bulundu. 
 
Anlaşmanın büyük bir kısmında ciddi ilerleme olduğunu anımsatan von der Leyen, AB'nin iki blok arasında bekleyen sorunlar için 'uzlaşmacı çözümlere' nasıl ulaşılacağı hususunda MERCOSUR'a gönderdiği mektuba yanıt beklediklerini söyledi. 

Avrupalılar için, AB-MERCOSUR anlaşmasının öneminin farkında olduklarını vurgulayan Von der Leyen, kazan-kazan anlayışıyla hareket ettiklerini belirtti.

Von der Leyen, ticaret anlaşmasının 20 yıllık bir müzakerenin ardından onaylandığını hatırlatarak, ormansızlaştırma ve iklim değişikliği konusunda MERCOSUR ülkelerinden çevre garantisi beklediklerini söyledi. 
 
Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez de taraflar arasındaki anlaşmanın önemine işaret ederek, "MERCOSUR ile AB arasında en iyi anlaşmaya varmak istiyoruz. Anlaşma, MERCOSUR ve AB için adil ve karşılıklı fayda sağlar. İki ekonomi arasındaki asimetrileri bitiren ve kalkınmamızı koruyan somut bir anlaşma sunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu. 
 
Avrupa'nın olağanüstü bir ortak ve ülkedeki en büyük yabancı yatırımcı olduğuna dikkat çeken Fernandez, "Bu anlamda, bugün 'Ham Maddelerde Sürdürülebilir Değer Zincirlerine İlişkin Stratejik Mutabakat Zaptı' imzaladık. Arjantin endüstrisine ve istihdamına fayda sağlıyor" ifadelerini kullandı. 

AB ile ŞİLİ LİTYUM ve YEŞİL HİDROJEN PROJELERİ GELİŞTİRECEK

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen 14 Haziran’da Latin Amerika ziyareti kapsamında Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric ile görüştü. 
 
AA’nın aktardığına göre; Başkent Santiago'daki La Moneda Sarayı'nda görüşen von der Leyen ve Boric, yenilenebilir hidrojenin gelişimine yönelik iş birliği anlaşması, Ukrayna'daki savaş ve AB-Şili ilişkilerini ele aldı. 
 
Taraflar arasında, Şili-AB ortaklık anlaşmasının modernizasyonunun yıl sonuna kadar imzalanacağı ve güneyde hidrojenin gelişimini teşvik için iş birliğine gidileceği açıklandı. 
 
Baş başa ve heyetler arasındaki toplantının ardından von der Leyen ve Gabriel Boric, ortak basın toplantısı düzenledi. 


 
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, yeşil hidrojenin önemine değinerek, "Bu yurttaşlarımız için olduğu kadar dünya için de iyi bir haber zira yeşil hidrojen, sürdürülebilir çevre için harika fırsatlar sunuyor. AB ile 2050'ye kadar karbon emisyonlarını sıfırlama hedefini paylaşıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. 

Lityum endüstrisinin gelişmesinde AB'yi "stratejik müttefik" olarak gördüklerini anlatan Boric, "Bir sonraki zirvenin iki bölge arasındaki bağları derinleştirmesinde çok önemli bir rol oynayacağına eminiz" diye konuştu. 
 
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de hidrojen yakıtının önemine işaret ederek, "AB, 2030'a kadar yalnızca yeşil hidrojen üretmeye değil, yılda 10 milyon ton ithal etmeye karar verdi. Bu sebeple iş birliği için ortaklara ve üretici dostlara ihtiyacımız var. Benzer bölgelere ve ortak tarihi bağlara sahibiz ve maksadımız bunları başka yere taşımaktır" dedi.  

Ukrayna'yı desteklediği için Boric'e teşekkür eden von der Leyen, "Yakın zamanda güvenilmez bir ortak uzun süre gaz arzını kestiğinde tecrübeyle dersimizi aldık" değerlendirmesinde bulundu. 
 
Von der Leyen, sürdürülebilir ham maddelerin (lityum) üretimi için Şili ile stratejik ortaklık seviyesinde çalışmaya karar verdiklerini, yakın zamanda bunun hayata geçirilmesi için gayret göstereceklerini söyledi. 
 
Tarafların yıl sonundan önce Şili-AB ortaklığı için "Gelişmiş Çerçeve Anlaşması" imzalaması hususunda mutabık kaldıkları bildirildi. 

MEKSİKA, AB’NİN LATİN AMERİKA’DAKİ EN BÜYÜK İKİNCİ TİCARET ORTAĞI 

Meksika, Avrupa Birliği'nin Latin Amerika ve Karayipler'deki en büyük ikinci ticaret ortağı. Buna karşılık, Avrupa Birliği de Meksika'nın üçüncü en büyük ticaret ortağı ve ülkedeki en büyük ikinci yatırımcı.  
 
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Başkan Andres Manuel Lopez Obrador ile görüşmek üzere 15 Haziran 2023 tarihinde Meksika'yı ziyaret etti. 


 
European Commission’un aktardığına göre; Obrador ve von der Leyen görüşmede; eşitsizliğe karşı mücadele, yoksullukla mücadele, insan hakları, enerji geçişi, iklim değişikliği ve biyolojik çeşitlilik kaybına karşı mücadele, göç, sağlık, enflasyon ve gıda güvenliği ve uluslararası hukukun savunulması gibi konuları ele aldı. 

Devlet Başkanlığı basın biriminden yapılan açıklamada ise "Meksika Devlet Başkanı ve AB Komisyonu Başkanı, Atlantik'in her iki tarafında sosyal adaleti destekleyen, esnek, kapsayıcı ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı teşvik eden ayrıcalıklı politikalar konusunda mutabık kaldı" denildi. 
 
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Lopez Obrador ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Meksika ile AB arasında Serbest Ticaret Anlaşması'nın imzalanması için sürecin hızlandırıldığını söyledi. 
 
Lopez Obrador da Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Ekonomik iş birliği anlamında ülkemiz ile AB arasında Serbest Ticaret Anlaşması'nın imzalanması sürecinin hızlandırılması için mutabık kaldık" ifadelerine yer verdi.

AB, LATİN AMERİKA’NIN YENİ PARTNERİ OLABİLİR Mİ? 

Latin Amerika, uzun yıllardır Amerika’nın arka bahçesi olarak nitelendiriliyordu. Ancak Washington, kendi güneyinde bulunan ülkelerdeki nüfuzunu kaybediyor. 
 
Latin Amerika’da Çin’in nüfuzu artıyor. Pekin, bölgedeki doğal kaynaklara ve stratejik pazarlara erişim sağlayarak Latin Amerika ülkeleriyle ekonomik, ticari ve diplomatik ilişkilerini geliştiriyor. Pekin yönetimi, Latin Amerika’da giderek etki alanını genişletiyor. 
 
Bölgede Rus hakimiyeti de artıyor. Moskova yönetimi, Latin Amerika ülkeleriyle olan ekonomik, siyasi ve askeri iş birliğini geliştiriyor. Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Latin Amerika ülkelerinin birçoğu Moskova'ya desteğini açıklamıştı.  

Çin ve Rusya’nın ardından şimdi de Avrupa Birliği, bölgede “kazan-kazan” faaliyetleri yürütmeye çalışıyor.

AB ile Güney Amerika Serbest Pazarı (MERCOSUR) arasında, geniş kapsamlı serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasına yönelik müzakereler 2019'da tamamlandı, ancak anlaşma hünüz herhangi bir ülke tarafından onaylanmadı.

Serbest ticaret anlaşması yürürlüğe girerse AB ile MERCOSUR arasındaki mal ve ürün ticaretinde uygulanan gümrük vergilerinin büyük kısmı kaldırılmış olacak. Böylelikle ekonomik krizle boğuşan AB, hem rahat bir nefes alacak hem de ABD ve Çin'e olan bağımlılığını azaltacak.

Latin Amerika ülkeleri, Rusya-Ukrayna savaşının beraberinde getirdiği ekonomik krizin ardından Moskova ve Pekin’e yönelmişti. Bu nedenle, Latin Amerika ülkeleri Asya'dan koparak yüzünü tamamen Avrupa'ya çeviremeyecek.

Bölge ülkeleri ilerleyen günlerde AB ile ticari ilişkilerini artırabilir. Ancak, AB-Latin Amerika yakınlaşmasının Rusya ve Çin’in bölgedeki varlığına olumlu etki edeceği düşünülüyor.

İlerleyen günlerde Moskova ve Pekin yönetimleri, Latin Amerika’ya olan bakış açılarını değiştirerek bölge ülkeleriyle daha fazla ortaklıklar kuracak. Bu durum ise Avrupa ile Asya arasında yaşanan ticaret savaşlarını Latin Amerika’ya taşıyacak.