Türkiye, Avrupa'nın hava savunma kalkanına ortak oluyor

Avrupa ülkeleri, Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgale başlamasının ardından entegre bir hava savunma sistemi üretmeyi kararlaştırdı. AB üyeleriyle sınırlı kalmayan ve tarafsızlığıyla bilinen İsviçre ve Avusturya’nın da dahil olduğu Avrupa Gökyüzü Kalkanı Girişimi (ESSI) nedir? Türkiye’nin bu girişimdeki yeri ne olacak?

Mansur Ali Bilgiç - [email protected]

2022’nin yaz aylarında Almanya Federasyonu Şansölyesi Olaf Scholz’un önerisiyle başlanılan girişim, Avrupa ülkelerinin karadan havaya entegre bir savunma sistemi inşa ederek İsrail’deki Demir Kubbe’ye benzer, balistik füze karşıtı kapasitelere de sahip bir sistem kurulmasını hedefliyor.

İsveç Federal Konseyi’nin internet sitesinde ESSI'nin amacı, sistemlerin tedarikinde ölçek ekonomilerinden yararlanmak ve ortak ülkeler arasında birlikte çalışabilirliği geliştirmek için Avrupa'daki hava savunma tedarik projelerini daha iyi koordine etmek ve gerekirse bir araya getirmek olarak tanımlanıyor.

ESSI’nin savunma önceliği de olası bir savaş durumunda koordine yanıtlar vererek Ukrayna’nın kritik altyapı tesislerinde yaşadığı tahribatın bir benzerini yaşamamak. Olası bir savaşta, çatışmaya dahil olmayan sivil alanların vurulması ihtimali hem mühimmat ikmali hem de sivil krizler açısından Avrupa ülkeleri için büyük problem oluşturur.

2024’e kadar ESSI’nin 19 üyesi bulunuyordu. Yıl başında Türkiye ve Yunanistan’ın da katılma prosedürlerini gerçekleştirmesiyle katılımcı sayısı 21’e çıkan girişim, en son Polonya’yı kendisine çekti ancak Varşova’da durum henüz netlik kazanmadı, katılım konusunda tartışmalar sürüyor.

Avrupa’nın zayıf görülen yönlerini güçlendirmeyi hedef alan bu girişim, cephe arkasına düzenlenecek saldırılara karşı birleşik bir Avrupa savunması öngörüyor. Terör örgütlerinin bu kapasiteyi bulundurmadıkları göz önünde bulundurulduğunda tarafsız bir geçmişe sahip Avusturya ve İsviçre’nin bu girişimin paydaşı olmaları, Avrupa genelinde son 2 yılda yükselen sıcak çatışma beklentilerini gözler önüne seriyor.

Bu çatışma ihtimalinde karşı tarafın Moskova olma ihtimali, Avrupalı savunma bakanlarının açıklamalarında gözlenebilir. Açıkça belirtilen niyette Rusya’ya yönelik ifadeler bulunmasa da oluşturulması planlanan caydırıcı kuvvetin Moskova’yı hedeflediği hipotezi yersiz olmayacaktır.

Dr. Hüseyin Fazla’nın Strasam’daki yazısında ifade ettiğine göre, AB’nin lokomotif ülkelerinden ikisi olan Fransa ve İtalya’nın bu girişime dahil olmama sebebi, kıta dışı ülkeler tarafından üretilen savunma sistemlerine çok bağımlı kalınırken, Paris ve Roma’nın ortak geliştirdikleri SAMP-T füze savunma sistemlerine girişimde yer verilmemesi olarak beliriyor.

Aynı zamanda ESSI ortağı olan birçok NATO üyesi, yeni girişime yapılacak yatırımları ittifakın gereksinimi olan savunma giderlerini karşılarken de kullanacak.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de ESSI’nin bu fonksiyonuna değinmişti. Bu açıdan bakıldığında, ESSI’nin AB dışı NATO üyesi olan Türkiye’yi Avrupa savunmasına entegre etme konusunda önemli bir rol oynayacağı söylenebilir.

Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan Ankara’nın Rusya’dan S-400 füzeleri tedarik etmiş olması soru işaretlerine sebep olurken, Türkiye’nin savunma sanayi kabiliyetleri ise girişime katkıda bulunabilir.

NATO’nun en büyük 2. ordusu konumunda olan Türkiye, Avrupa ülkeleriyle girilen ortak bir savunma sisteminden fayda sağlayacaktır. Bu yeni ortaklık, iki tarafın güvenlik ilişkilerindeki karşılıklı çıkar vurgusunu öne çıkaracaktır.

Avrupa’nın kazançlarından biri, Global Firepower Index’e göre dünyanın en güçlü 8. ordusunun ortaklıkta yer alması oluyor. Bu karşılıklı çıkar vurgusu teçhizatla ilgili de önem taşıyor.

BBC Türkçe, Ankara’nın ESSI’ye katılımının Eurofighter Typhoon alımına olumlu etkiye sahip olabileceğini bildirirken, Fazla’nın görüşü Türk savunma sanayisi ürünlerinin Avrupa’ya satışının kolaylaşacağı yönünde.

Dünyanın en hızlı ilerleme kazanan ve bazı alanlarda lider savunma sanayisine sahip olan Türkiye, özellikle insansız hava araçları konusunda Avrupa’ya önemli katkılarda bulunabilir.

Ayrıca bu savunma ortaklığının siyasi ilişkilere de faydalı olması bekleniyor. Bu bakımdan ESSI, Türkiye’nin NATO ile ilişkilerinin düzelmesi açısından silah ambargolarının kaldırılması, F-16 satın alımına onay verilmesi, Ankara’nın ittifaka başvuran yeni üyeleri kabul etmesi gibi adımların ardından onarıcı adımların sürdürülmesine katkı sağlayabilir.