Avrupa’da aşırı sağın yükselişi: İtalya’da Meloni’nin zaferi
Başta Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde aşırı sağın yükselişi dikkat çekiyordu. Son olarak İtalya’daki genel seçimleri Giorgia Meloni liderliğindeki İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin (FdI) kazanması, bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Peki, Avrupa’da aşırı sağın yükselmesinde hangi faktörler etkili oluyor?
Geçtiğimiz hafta İtalya’da gerçekleştirilen genel seçimleri İtalya’nın Kardeşleri Partisi’nin (FdI) kazanması, Avrupa’da son dönemde yükselişte olan aşırı sağcılığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Meloni, İtalya’da Benito Mussolini’den sonra yönetime gelen “ilk aşırı sağcı” lider oldu. Aynı zamanda İtalya’nın ilk kadın başbakanı olan Meloni, Hristiyan ve muhafazakar kimliği ile ön plana çıktı.
Meloni’nin seçimlerde zafere ulaşmasında en çok etkili olan nedenlerden biri de yabancı karşıtı politikalar sergilemesiydi. Seçim mitinglerinde “Tanrı, vatan, aile” sloganları atan aşırı sağcı lider, ülkesinin en büyük sorunun ise aile ve çocuk yapmamak olduğunu savundu.
Son yıllarda başta Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesinde aşırı sağ partilerin yükselişte olduğu görülüyordu. Özellikle göçmen ve yabancı karşıtı söylemlerin, halkın sağ partilere yönelmesinde etkili olduğu düşünülüyordu. İtalya’da Meloni’nin seçimleri kazanmasıyla birlikte Avrupa’da aşırı sağ ilk defa iktidara gelmiş oldu.
FRANSA’DA LE PEN ETKİSİ BÜYÜYOR
Fransa’da nisan ayında gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, Emmanuel Macron yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Ancak Macron’un en yakın rakibi aşırı sağcı Marine Le Pen’in bu seçimlerde oylarını artırdığı görüldü.
2017 yılındaki seçimlerde oyların yüzde 33,9’unu alan Marine Le Pen, bu seçimlerde ise oyların yüzde 42’sini aldı. Haziran ayında gerçekleştirilen milletvekili seçiminde ise Fransa’daki aşırı sağ partiler tarihi bir başarıya ulaştı. Le Pen’in eski lideri olduğu RN Partisi 89 milletvekili çıkararak büyük bir başarıya imza attı. Söz konusu seçimlerin ardından RN, Fransa meclisinde ana muhalefet partisi oldu.
Aşırı ve radikal söylemleri ile ön plana çıkan Le Pen, açıklamalarında en çok Fransa’daki mülteci ve yabancı sorununa dikkat çekti. Mültecileri ülkeden göndereceğini sık sık dile getiren aşırı sağcı lider, Fransa’nın Fransızlara kalacağını söyledi.
Le Pen, Avrupa Birliği ve NATO karşıtı açıklamalarıyla da dikkat çekti. Avrupa Birliği’ne üyeliğin Fransa’nın menfaat ve çıkarlarını olumsuz etkilediğini düşünen aşırı sağcı lider, ulusalcı ve milliyetçi söylemleri ile ön plana çıktı. Le Pen ayrıca, Fransa’nın Avrupa Birliği’nden ayrılma konusunu tartışmaya açtı.
Le Pen ayrıca, İslam ve Müslüman karşıtlığıyla da ön plana çıktı. Seçim kampanyasında kendisinin iktidarı döneminde Müslüman kadınların devlet kademelerinde başörtü takamayacağını söyleyen Le Pen, İslam karşıtı söylemleri nedeniyle birçok kesimden tepki gördü.
ALMANYA’DA AŞIRI SAĞCI AfD PARTİSİ OYLARINI KORUYOR
Almanya’da aşırı sağcı görüşleriyle ön plana çıkan Almanya için Alternatif (AfD) partisi, 2017’deki genel seçimlerde ilk kez federal meclise girmeyi başarmıştı. 2017’deki seçimlerde Hristiyan Birlik partileri yüzde 33 oya ulaşırken, AfD ise yüzde 12,6 oy almıştı.
AfD, geçtiğimiz sene yapılan seçimlerde ise yüzde 10,1 oy aldı ve 2017’deki seçimlere kıyasla düşüş yaşadı. Genel seçimlerde büyük bir oy kaybına uğramayan AfD, Almanya’nın en kalabalık eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’da mayıs ayında gerçekleştirilen Eyalet Meclisi seçimlerinde ise büyük bir yenilgiye uğradı. Aşırı sağcı AfD, bu seçimlerde yalnızda yüzde 6 alabildi.
Her ne kadar AfD’nin önceki seçimlere göre oylarında bir düşüş olduğu gözlemlense de; Almanya’nın birçok noktasında aşırı sağcılığın yükseldiği ve aşırı sağ partilerin her geçen gün faaliyetlerini yoğunlaştırdığı görülüyor.
Almanya halkının aşırı sağ partilere yönelik ilgisini artırmasında, ülkede son dönemde yaşanan göçmen ve mülteci sorunlarının etkili olduğu görülüyor. Özelikle Suriye’den önemli bir sayıda mülteci kabul eden Berlin yönetimi, halkın eleştirileri ve tepkileri ile karşı karşıya kalıyor.
Öte yandan İsveç, Hollanda, Belçika, İspanya ve Avusturya gibi ülkelerde de; aşırı sağcılığın ön plana çıktığı ve aşırı sağ partilerin oylarını her geçen gün artırdığı görülüyor. Ulusalcı ve milliyetçi söylemlere başvuran aşırı sağ partiler, özellikle mülteci ve göçmen sorunlarına dikkat çekerek halkın ilgisini çekmeyi başarıyor.