Biden ve Xi görüşmesine Tayvan başlığı damga vurdu

ABD Başkanı Biden ve Çinli mevkidaşı Xi arasındaki ilk yüz yüze görüşme çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Görüşmede, Çin’in Sincan ve Hong Kong’daki uygulamalarının yanı sıra Tayvan’da barış ve istikrar ortamının sağlanması konuşuldu.

ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında uzun süredir beklenen zirve, salı sabah erken saatlerde yapıldı.

Çevrim içi olarak gerçekleştirilen üç buçuk saatlik görüşmenin planlanandan daha uzun sürdüğü belirtildi. İki devlet başkanı olarak ilk yüz yüze görüşmelerini gerçekleştiren liderler, çevirmenler aracılığıyla konuştu.

Zirveye Biden'ın yanı sıra Hazine Bakanı Janet Yellen, Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Beyaz Saray Asya danışmanı Kurt Campbell da katıldı.

 

Görüşmenin ilk dakikaları basına açık olarak gerçekleştirildi. Mart ayında Alaska’da bir araya gelen ABD ve Çin heyetleri arasındaki gergin görüşmeye kıyasla Biden ve Xi’nin samimi sohbeti dikkat çekti.

Biden’ın Ocak 2021’de göreve gelmesinin ardından iki lider üçüncü kez konuştu.

Toplantı, her iki liderin de birbirlerini sıcak bir şekilde selamlamasıyla başladı. Çinli lider, çevrim içi zirvenin yüz yüze görüşme kadar iyi olmadığını belirtirken, “Eski dostumu gördüğüm için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

Reuters’in aktardığına göre Biden, “Birbirimizle hiç bu kadar resmi konuşmamış olsak da belki daha resmi bir şekilde konuşmaya başlamalıyım” ifadeleriyle Xi ile arasındaki yakın iletişimi vurguladı.

Birbirleriyle her zaman çok dürüst ve samimi bir şekilde iletişim kurduklarını söyleyen Biden, “Diğerinin ne düşündüğünü merak etmeyi hiçbir zaman bırakmadık” dedi.

İki ülkenin iletişimi geliştirmesi ve birlikte zorluklarla yüzleşmesi gerektiğini ifade eden Xi, “İnsanlık küresel bir köyde yaşıyor ve birlikte birçok zorlukla karşı karşıyayız. Çin ve ABD’nin iletişimi ve iş birliğini artırması gerekiyor. Çin-ABD ilişkilerini olumlu yönde ilerletmek için sizinle birlikte çalışmaya hazırım Sayın Başkan” şeklinde konuştu.

GÖRÜŞMEDE HANGİ KONULAR ELE ALINDI?

ABD Başkanı’nın insan hakları, ticaret meseleleri ve Çin’in Tayvan’a yönelik saldırganlığı hakkındaki endişelerini dile getirmesiyle ikili arasındaki samimi sohbet yerini ciddi bir görüşmeye bıraktı. Ancak CNN’in aktardığına göre, görüşmede bulunan üst düzey bir yetkili, liderlerin görüşme boyunca “sağlıklı bir tartışma” içerisinde olduğunu söyledi.

Ayrıca zirve sırasında iki liderin de birbirleriyle seyahat ettikleri zamanlardan hikayeler anlattıklarını ve birbirlerinin o dönemlere ait sözlerini aktardıklarını bildirdi.

Ticaret konusu masaya yatırılırken Biden, “Amerikalı işçileri ve endüstriyi, Çin Halk Cumhuriyeti’nin adil olmayan ticari ve ekonomik uygulamalarından koruma ihtiyacını” dile getirdi.

Reuters, Çin Devlet Başkanı’nın “ABD’nin Çinli şirketleri baskı altına almak için ulusal güvenlik kavramını kötüye kullanmayı bırakması gerektiğini” söylediğini aktardı.

Öte yandan, Biden’ın Pekin yönetiminin Sincan, Tibet ve Hong Kong’daki ağır uygulamalarıyla ilgili endişelerinin de altını çizdiği belirtildi.

Hint-Pasifik bölgesindeki durumun yanı sıra iklim krizi ve ABD ile Çin’in bu konuda oynadığı rol tartışıldı. İki ülke, geçen hafta Glasgow’daki İklim Zirvesi’nde iş birliği mesajı vererek birçok kişiyi şaşırtmıştı.

Covid-19 konusunda Biden, Çin’in mevcut pandeminin kökenleri hakkında uluslararası bir soruşturmaya izin verme konusundaki isteksizliğine değindi ve gelecekteki salgınları önlemede şeffaflığın önemini vurguladı.

“TAYVAN’I DESTEKLEYEN ATEŞLE OYNAR”

Biden ve Xi zirvesine en çok tartışılan konuların başında gelen Tayvan damga vurdu. “Tek Çin” politikası kapsamında Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğunu savunan Pekin yönetimi, Tayvan’ın bağımsızlığını savunanları ayrılıkçı olarak nitelendiriyor. Ayrıca son yıllarda Tayvan’a yönelik askeri ve ekonomik baskısını artıran Çin, ABD ve diğer ülkelerin Tayvan’ı koruyacak şekilde konumlanmasından oldukça rahatsız.

Her iki ülkenin medyasında yer alan haberlere göre Xi, Biden’a ABD’nin Tayvan’ın bağımsızlığına verdiği desteğin “ateşle oynamak” olacağını ve “ateşle oynayanların yanacağını” belirten bir uyarıda bulundu.

Zirvenin ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “Başkan Biden, ABD’nin ‘Tek Çin’ politikasına bağlı kalmaya devam ettiğinin altını çizdi. Statükoyu değiştirmeye veya Tayvan Boğazı’ndaki barış ve istikrarı baltalamaya yönelik tek taraflı çabalara şiddetle karşı çıkıyor” ifadeleri kullanıldı.

Tek Çin politikası, ABD ve Çin ilişkilerinde oldukça önemli. Buna göre ABD, Tayvan’ı değil Çin’i tanıyor. Bununla birlikte ABD, olası bir saldırı durumunda Tayvan’ın kendisini savunmasına yardım edeceğini de taahhüt etti.

ABD’nin Tayvan’a silah satması ve Tayvanlı askerleri eğitmesiyle birlikte yaptığı bu son açıklama, Çin ile olan ilişkisinde tansiyonun daha da yükselmesine neden oldu.

Çin medyasında ABD Başkanı Joe Biden ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in birbirlerine el salladığı anın görüntüsü paylaşıldı.

 

Tayvan konusundaki gerilime rağmen Çin medyasında yer alan haberlerde iki liderin görüşmesine dair olumlu çıkarımlar yapıldı.

Fudan Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü dekanı Wu Xinbo, Çin devlet medyası Global Times'a verdiği demeçte, “Çin ve ABD’nin rekabeti yönetmeye çalışması, dünya için olumlu bir işarettir” dedi.

BIDEN-Xİ ZİRVESİNDEN ÇIKARILACAKLAR

ABD Başkanı Biden, görüşme öncesinde büyük altyapı paketini Kongre’den geçirmiş olsa da hem Demokrat Parti’nin eyalet seçimlerindeki başarısızlığı hem de Amerikalılar tarafından onaylanmayan politikaları nedeniyle görüşmeye nispeten daha zayıf girdi.

Çin Devlet Başkanı Xi ise geçen hafta Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) gerçekleştirdiği toplantı ile iki güçlü selefi Mao Zedong ve Deng Xiaoping gibi tarihi olarak nitelendirilebilecek bir karar yayınladı. Ayrıca iktidarının önündeki dönem kısıtlamasını kaldırarak liderliğini pekiştirdi. Dolayısıyla da Biden ile olan görüşmesine daha güçlü bir lider pozisyonunda katıldı.

Biden’ın yurtiçinde ve yurtdışında odaklandığı hemen her konunun Çin ile bir bağlantısı var. Ülkede enflasyonu tetikleyen tedarik zinciri sorunlarının nedenini kısmen Çin fabrikalarındaki kesintilerde görmek mümkün. İklim değişikliği ile mücadele, bu konuda Biden ile iş birliği yapmaya istekli görünen Xi ile ortaklık kurmayı gerektiriyor. Kuzey Kore ve İran gibi küresel etkileri olan konularda da aynı şekilde Pekin yönetimi ile koordinasyon sağlamak önemli.

Bu yıl Roma’da düzenlenen G20’nin oturum aralarında Biden ve Xi görüşmesinin gerçekleştirilmesi planlanıyordu. Ancak Çin Devlet Başkanı, Covid-19 salgınının başladığı tarihten bu yana yaklaşık iki yıldır Çin’den ayrılmadı.

Dünyanın en güçlü liderleri arasındaki bu görüşme, Pekin ve Washington’un yıllardır süren gergin ilişkisinin iki ülke için de yararlı olmadığına ve tehlikeli görüldüğüne işaret ediyor.

ABD basınında yer alan haberlerde, merakla beklenen zirvede önemli bir ilerleme kaydedilmediği belirtildi. Ancak iki liderin bir araya gelmesindeki en önemli amaç çatışma ortamının oluşmasını engellemekti. Dolayısıyla doğrudan kurulan iletişim bu çerçevede önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.