Rishi Sunak, Windsor Planı için temaslar gerçekleştirdi
Yaklaşık 10 yıllık bir geçmişe sahip olan Brexit meselesinde Kuzey İrlanda sorunu hâlâ çözülebilmiş değil. İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık arasında belirlenmesi gereken sınırın belirlenememesi; AB ile Dublin arasındaki gümrük serbestisi, Belfast ile Birleşik Krallık’ın geri kalanının ayrılması ve 1998 Hayrılı Cuma antlaşması açılarından sorunlar teşkil ediyor ve antlaşma büyük muhalefetle karşılaşıyor.
Birleşik Krallık, 2016’daki referandumdan “ayrıl” kararının çıkmasıyla Avrupa Birliği’ne bir veda süreci başlattı.
Ayrılma sürecinde Büyük Britanya’nın ayrılması, BK’nın ayrılmasına nazaran daha basit gerçekleşti. Bunun sebebi, BK’nın içinde BB adasında yer almayan Kuzey İrlanda’nın da yer alması.
İrlanda Adası’nda AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti’ne komşu olarak yer alan Kuzey İrlanda’nın durumu, bu sınırdan dolayı tartışmalara sebep oldu.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, son birkaç gündür Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Belfast otoriteleriyle görüşme hâlinde.
Görüşmelerde, Kuzey İrlanda sorununu çözebilmek için hazırlanan ancak birçok farklı çevreden karşılaştığı tepkilerle başarısız olan Kuzey İrlanda Protokolü’nün yerine devreye girmesi tasarlanan Windsor Planı ele alındı.
BBC’ye röportaj veren Sunak; Windsor Planı’nın, Kuzey İrlanda’nın egemenliğini koruduğunu, Kuzey İrlanda ve İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziksel bir kontrol bariyeri olmayacağını, Hayırlı Cuma Antlaşması’nın korunması için AB hukukunun Kuzey İrlanda’da kısıtlı bir rol oynayacağını, Stormont’un AB yasalarına karşı çıkma yetkisi olacağını ve yeni planın Kuzey İrlanda halkını öncelediğini söyledi.
Stormont’taki en büyük ikinci parti olan Demokratik Birlik Partisi’nin (DUP) konuya ne şekilde yaklaşacağı büyük önem arz ediyor. DUP, sınırdaki kontrollerin ülke ekonomisinde olumsuz etkiler bırakması gibi birkaç sebepten şikayet ediyordu.
DUP, ciddiyetini göstermek adına, endişeleri giderilene kadar Kİ hükûmetinde yer almaktan vazgeçmişti. Stormont’taki en büyük parti olan Sinn Féin ise Sunak’ın planına olumlu yaklaştı ve DUP’u hükûmetteki yerine geri gelmeye davet etti.
WINDSOR PLANI NEDİR?
Windsor Planı, İrlanda Adası ile Büyük Britanya arasında veya İrlandalar arasında kurulacak bir sınırın önüne geçilmesi amaçlı tanıtılmış bir çözüm önerisidir. Üzerinde anlaşmaya varılan bu plan, sorunlu olan Kuzey İrlanda Protokolü’nün yerine geçecek.
Başbakan Rishi Sunak hükûmeti tarafından önerilen bu çözüm, ticaret ürünlerinin Kuzey İrlanda’ya kontrolden geçmeden gidebilmesi için ‘kırmızı’ ve ‘yeşil’ şeritler oluşturulmasını öngörüyor.
Güncel süreçte, ürünler Kİ’ye gidip kontrolden geçtikten sonra İC’ye geçebiliyor. Windsor Planı, Yeşil Rota üzerinden giden ürünlerin Kİ’ye herhangi bir kontrol aşaması olmadan geçişinin önünü açıyor ve en az düzeyde evrak ihtiyacı doğuruyor.
Kırmızı Rota ise İC’ye, yani AB’ye gidecek ürünlerin kullanacağı rota olduğu için bu rotayı kullanan ürünler kontrole tabi tutulacak.
Plan neticesinde, Belfast AB yasalarının yalnızca yüzde üçüyle bağlı olacak ve Büyük Britanya’dan Kİ’ye gelen yasaklı ürünlerin (dondurulmuş etler gibi) yasaklığı kaldırılacak.
Bu planın, AB Tek Pazarının güvenliği ve esnekliği arasındaki dengeyi kuracağına inanılıyor.
Pazartesi günü DUP Milletvekili Ian Paisley, Windsor Planı’nın birkaç yönden eksik kaldığını, beklentilerle tam olarak örtüşmediğini düşündüğünü söylemişti.
DUP lideri Sir Jeffrey Donaldson ise bir karara varmadan önce, partinin konuyu bütün boyutlarıyla araştırıp kendi içinde tartışacağını, halkın görüşlerine kulak vermek için istişare hâlinde olacaklarını söyledi.
Başbakan ise bu planın Kuzey İrlanda halkı adına “büyük bir adım” olduğunu söyledi. Sunak, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Bu benimle ya da bir siyasî parti ile alakalı değil, bu halk ve topluluklar için en iyi olanla alakalı” ifadelerini kullandı.
Sunak; planın İrlanda Denizi’nde herhangi bir sınır oluşumunu ortadan kaldırdığını, Kuzey İrlanda’da Britanya ürünlerine ulaşımın daha kolay olacağını ve Stormont’a verdiği yetkiyle Kİ halkının egemenliğinin korunacağını söyledi.
Bu planla Kİ ve İC arasında katı kontroller olan bir sınırın oluşmasının önüne geçilerek 1998 Hayırlı Cuma Antlaşması’nın bozulmasının engellenmesi planlanıyor.
“STORMONT FRENİ”
Kuzey İrlanda Meclisi’nin AB’den gelen yasaları engelleyebilmesini sağlayan mekanizmaya “Stormont freni” adı veriliyor.
İşlemin başlatılması için, en az iki siyasî partiden Kuzey İrlandalı 30 politikacının bir dilekçeye imza atması gerekiyor. Dilekçenin ardından oylamaya gidecek önergenin meclisten geçmesi için hem birlikçi hem ulusçu kanattaki vekillerden oy alması gerekecek.
Mekanizma, “gereksiz yere” kullanılamayacak ve sadece “önemli derecede farklı” yasalara karşı kullanılabilecek. Bu mekanizma devreye girdiği takdirde yasa uygulanamayacak.