Çin'in Afrika kıtasındaki projeleri neler?
Sömürgeci güçlerin Afrika’dan çekilmesi ile birlikte Çin kıtaya yerleşmeye başladı. Bölgedeki faaliyetlerini her geçen gün artıran Çin, Afrika kıtasını, inşa etmek istediği ticaret yolları için stratejik olarak çok önemli görüyor. Peki, Çin’in Afrika’daki stratejisi ne? Çin’in Afrika’daki öncelikleri neler? Çin Afrika’da hangi faaliyetlerde bulunuyor?
Afrika kıtası özellikle yeraltı kaynakları bakımından zengin olması ile süper güçlerin dikkatini çekiyor. IMF verilerine göre dünyanın en hızlı ikinci büyüyen bölgesi olan Afrika’da, nüfus oranı hızla artıyor. 1,1 milyar insanın yaşadığı kıtada, 2050 yılında bu rakamın 2,2 milyara ulaşması bekleniyor.
Büyüyen ekonomisi, gelişen nüfusu ve yeraltı kaynakları nedeniyle dünyadaki süper güçlerin yeni gözdesi haline gelen Afrika’da; Çin, ABD, Rusya ve Fransa gibi ülkeler arasındaki güç mücadelesi de büyüyor. Afrika ekonomik olarak gelişmeye devam ederken, özellikle altyapı çalışmalarında büyük bir zorluk yaşıyor. Kıtadaki altyapı inşalarında ise en iyi projeleri sunan ülke olarak Çin ön plana çıkıyor.
Afrika kıtasının altyapı girişimlerinin büyük bir bölümü Çinli şirketler tarafından gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda Çin’in birçok projeyi finanse etmesiyle birlikte, Afrika’daki kentleşme oranı her geçen gün artıyor.
Kuşak ve Yol, Çin’in en önemli Afrika projelerinden biri. Özellikle 2013 yılında bu proje ilan edilmeden önce Çin tarafından Afrika’da kentsel gelişim ile ilgili önemli adımlar atılıyordu. Batılı ülkelerin kıtadan ayrılmasını fırsat bilen Çin, Afrika’nın büyük bir bölümüne yerleşerek varlığını güçlendirdi. Kıtada hastaneler, demir yolları, üniversiteler ve stadyumlar inşa eden Çin, Afrika ülkeleri üzerindeki etkisini oldukça artırdı.
Afrika’nın zengin ham madde kaynaklarına sahip olması, Çin’in kıtaya olan ilgisinin artmasına neden oluyor. Dünya altın arzının yarısına sahip olan Afrika, platin ve kobalt arzının ise yüzde 90’ına ev sahipliği yapıyor. Dünya manganez arzının üçte ikisi ve dünya uranyumunun yüzde 35’i’nin Afrika kıtasında bulunduğu öne sürülüyor.
Çin, madencilik ve petrol alanında Afrika’ya önemli yatırımlar yapıyor. Aynı zamanda ulaşım, altyapı, eğitim, gıda ve sağlık gibi alanlarda yatırım yapan Çin, bölgeyi kendi çıkar ve menfaatleri için çok önemsiyor.
Bazı uzmanlara göre dünyanın en büyük ekonomisi, bazı uzmanlara göre ise 10 yıl içerisinde en büyük ekonomisi olacak olan Çin, ekonomik büyümesini sürdürebilmek için doğal kaynaklara, gıda ve ürün pazarlarına ilgi ve ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle doğal kaynaklar açısından oldukça zengin olan Afrika, Çin için çok önemli bir konumda bulunuyor. Çin özellikle kıtaya yapmış olduğu madencilik yatırımlarına çok önem veriyor.
Yapılan bazı araştırmalara göre, Çin hükümeti ve bankaları, Afrika ülkelerine son 20 yılda 148 milyar dolardan fazla kredi verdi. 2014 yılında Çin Devlet Başkanı Xi Cinping tarafından başlatılan “Yeni İpekyolu” projesinde Afrika kıtası önemli bir parça olarak görülüyor.
Kıtada oldukça büyük altyapı projeleri yürütülürken, Çin ise bu projeler için Afrika ülkelerine milyarlarca dolar borç vermesi ile dikkat çekiyor. Afrika ülkelerinin borçlarını ödeyememesi halinde; stratejik limanları, madenleri ve hava yolu şirketleri Çin’in eline geçiyor. Babül Mendep Boğazı’ndaki stratejik konumu ile ön plana çıkan Cibuti’nin, dış borçlarının yüzde 70’inin Çin’e olması dikkat çekiyor. Güney Afrika ise Çin’in verdiği krediler nedeniyle 26 milyar dolar borçlanmış durumda.
Çin Exim Bank’tan 5.2 milyar dolar kredi alan Kenya’nın, 2020 yılından itibaren borçlarını ödeyememesi halinde, ülkenin en önemli limanı olan Mombasa Limanı’na Çin tarafından el konulacağı iddia ediliyor.
Nijerya, Zambiya ve Demokratik Kongo gibi pek çok ülkenin Çin’e kredi borcu bulunuyor. Kredi borçlarını ödemekte güçlük çeken veya ödeyemeyen ülkeler, en önemli limanlarının işletmesini Çin’e devretmek zorunda kalıyor. Afrika ülkelerine kredi vererek altyapı ve ulaşım alanlarındaki projelere finansman sağlayan Çin, daha sonra borçların ödenmemesi ile birlikte buradaki stratejik yerlere el koyuyor.
Afrika’nın en büyük ticaret ortağı konumunda bulunan Çin, her yıl yaklaşık 200 milyar doları aşan ticaret gerçekleştiriyor. 10 binden fazla Çinli şirketin Afrika’da faaliyet gösterdiği öne sürülürken, kıtaya yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yapıldığı belirtiliyor.
Çin özellikle altyapı projelerinde büyük bir finansman sağlıyor. Nijerya’daki 12 milyar dolar değere sahip sahil demir yolu, 4.5 milyar dolarlık Adis Ababa-Cibuti demir yolu, Tanzanya’nın Bagamoyo kentindeki 11 milyar dolarlık megaport gibi altyapı projeleri Çinli şirketler tarafından yürütülüyor.
Çin; bölgeye gerçekleştirdiği altyapı projeleri ile Fransa, ABD, Rusya gibi rakiplerini geri planda bırakıyor. Avrupa ve ABD ise bölgede Çin ile her alanda rekabet etmeye çalışıyor.
ÇİN KITADA ASKERİ OLARAK GÜÇLENİYOR
Çin ekonomik olarak Afrika’ya yatırım yapmaya devam ederken, aynı zamanda askeri olarak da kıtada güçlenmeye çalışıyor. Özellikle Mali, Güney Sudan ve Liberya gibi Afrika ülkelerinde Çin askerleri konuşlandırılmış durumda.
Aden Körfezi ve Kızıldeniz’in birleştiği bir nokta olan Cibuti, stratejik olarak önemli konumda bulunması nedeniyle süper güçlerin mücadele alanı olarak ön plana çıkıyor. Ülkede İngiltere, Fransa, ABD ve Japonya başta olmak üzere bazı ülkelerin askeri varlığı bulunurken; Çin'de 2017 yılında Cibuti’de bir askeri üs açtı.
Cibuti, Orta Doğu’ya yakın bir konumda olması, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nin geçiş noktası olması ve ticari etkileşimin fazla olması nedeniyle süper güçler açısından çok önemli bir konumda bulunuyor. İlerleyen dönemlerde ABD ile Çin arasında bu bölgede soğuk savaşın yaşanabileceği öne sürülüyor.
Çin ayrıca Afrika kıtasına silah ihraç ederek bölgede askeri alışverişini güçlendiriyor. Fransa ve ABD gibi ülkeleri silah ihracatında geride bırakan Çin, bölgedeki etkinliğini her geçen gün artırıyor.