Çin'in azalan nüfusu ekonomik krize dönüşebilir mi?

Çin'in yaşlanan nüfusu, Pekin'in önümüzdeki 10 yılda iç tüketimi artırma ve artan borçları dizginleme yönündeki temel politika hedeflerini tehdit ediyor. Ülke ekonomisi uzun vadeli büyüme beklentilerine karşı ciddi riskler ile karşı karşıya kalabilir.

Merve ORHAN

[email protected]

Çin, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olmasına rağmen son yıllarda nüfus artışı giderek yavaşlıyor.

2022'de Çin'in nüfusu 60 yıldır ilk kez azaldı. Bu azalma uzun vadeli bir düşüşün başlangıcı olarak görülüyor ve dolayısı ile ülke ekonomisini ve iş ortamını etkileyebilir. Yaşlanan nüfus ve azalan iş gücünün uzun vadeli ekonomik etkileri hükümetin temel kaygısını ortaya çıkarıyor.

Ulusal İstatistik Bürosu'na (NBS) göre, Çin’in toplam nüfusu 2023 yılı sonunda 1 milyar 409 milyon olarak kaydedildi. Bu 2022 yılı nüfusuna göre 2,08 milyon düşüş yaşandığı anlamına geliyor.

Çin'in nüfusunu 2050'de 1.313 milyara, 2100'de ise 800 milyonun altına düşebileceği tahmin ediliyor.

Pandemide yaşanan ölümler yüzde 6,6 artarak 11,1 milyona çıktı. Ölüm oranı Kültür Devrimi'nden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

ÇİN’İN NÜFUSU NEDEN AZALIYOR?

Çin'in azalan nüfusunun ardındaki en önemli etkenlerden biri 1979'da uygulamaya konulan ve 2015'e kadar sıkı bir şekilde uygulanan tek çocuk politikası olarak görülüyor.

Başlangıçta nüfus artışını kontrol etmek için tasarlanan bu politika doğum sayısında azalmaya ve önemli bir dengesizliğe yol açtı.

Bu durum doğurganlık çağındaki kadınların sayısında azalmaya sebep oldu. Bu demografinin daha küçük boyutu, çocuk yetiştirmenin artan maliyetler ile birleştiğinde önümüzdeki 10 yılda da nüfusun azalması devam edebilir.

Ülkede artan bekarlık, değişen yaşam tarzı, değerler, eğitim ve barınma maliyetleri gibi uzun vadeli sosyo-demografik faktörler de nüfusu etkiliyor.

Diğer bir faktör ise ülkenin hızla yaşlanan nüfusu. Çin'in yaşam beklentisi son yıllarda önemli ölçüde arttı ve bu da yaşlı bireylerin sayısının artmasına neden oldu. Bu eğilimin devam etmesi ve 65 yaş üstü bireylerin nüfusunun 2050 yılına kadar iki katına çıkması bekleniyor.

AZALAN GENÇ NÜFUSUN EKONOMİYE ETKİSİ NE OLACAK?

Çin'in yaşlanan nüfusu, önümüzdeki 10 yılda iç tüketimi artırma ve artan borçları dizginleme yönündeki temel politika hedeflerini tehdit ediyor ve ekonominin uzun vadeli büyüme beklentilerine ciddi bir meydan okuma oluşturuyor.

Çin'de hane halkı tüketiminin ekonomik çıktı içindeki payı halihazırda dünyadaki en düşük oranlardan biri olarak kaydedildi.

Pekin'de emeklilik ve yaşlı bakımından sorumlu birçok eyalet hükümeti, onlarca yıldır süren kredi kaynaklı olarak borç batağına saplanmış durumda.

Reuters'in aktardığına göre, Melbourne'daki Victoria Üniversitesi Politika Çalışmaları Merkezi'nde (CoPS) ​​Kıdemli Araştırma Görevlisi Xiujian Peng, "Çin'in yaş yapısındaki değişiklik ekonomik büyümeyi yavaşlatacak" şeklinde konuştu.

Çin Maliye Bakanlığı verilerine göre; devlet tarafından işletilen Çin Bilimler Akademisi, emeklilik sisteminin 2035 yılına kadar parasının tükeneceğini öngörüyor. Ülkenin eyalet düzeyindeki yetki alanlarının yaklaşık üçte birinde emeklilik bütçesinde açık yaşanıyor.

Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden kıdemli bilim adamı Yi Fuxian, "Çin, iç ekonomik sorunlarını ve demografik krizini çözmeye ve Batı ile ilişkileri geliştirmeye odaklanarak stratejik bir daralmaya girmek zorunda kalacak" dedi.

Uzun süredir ekonomik büyümenin itici gücü olarak iş gücüne güvenen Çin, demografik özelliklerde devam eden değişimi göz önünde bulundurarak gelecekte çalışma şeklini değiştirebilir.

ÇİN EKONOMİSİNİ ETKİLEYEN DİĞER ETMEN: KORONAVİRÜS

Uzmanlar, Çin'in son nüfus düşüşünü 2023'ün başlarında meydana gelen koronavirüs pandemisinde hayatını kaybedenlere bağlıyor. Koronavirüs ile ilgili karantinalar ve emlak piyasasındaki çöküş nedeni ile Çin ekonomisi 2022'de yalnızca yüzde 3 büyüdü. Bu rakamlar son 50 yılın en kötü oranı olarak kayda geçti.

Ekonomistler, Pekin'in bu yıl emlak piyasasını istikrara kavuşturmak ve deflasyonist baskıyı azaltmak için tüketimi artırmak adına daha fazlasını yapması gerektiğini öne sürdü.

Azalan nüfusun doğrudan sonuçlarından biri insan sermayesinin kaybı olarak görülüyor.

Ekonomiyi canlandıracak ve daha fazla ekonomik büyümeyi teşvik edecek daha az girişimci, yenilikçi ve vasıflı işçi anlamına geliyor.

Yaşlanan iş gücü ve azalan nüfus nedeniyle genç işçi sıkıntısı, işletmelerin talebi karşılamak için ihtiyaç duydukları iş gücünü bulmasını zorlaştırabilir. Bazı işletmeler fiziksel emeğe diğerlerinden daha fazla bağımlı olduğundan, azalan iş gücü bazı endüstrileri diğerlerinden daha ciddi şekilde etkileyebilir. Örneğin, imalat ve inşaat sektörleri bu iş gücü eksikliğini hissedecek. Böyle bir düşüş aynı zamanda iş gücü maliyetlerinde de artışa yol açacak ve bu da Çinli şirketlerin küresel pazarda rekabet etmesini zorlaştıracak.

Azalan nüfusun getirdiği bir diğer önemli sorun daralan piyasalar olarak görülüyor. Daralan piyasa, mal ve hizmetlere olan talebin azalmasına neden olabilir, potansiyel olarak ülkenin ticari büyümesine zarar verebilir.

Yaşlanan bir toplum, yaşlıların para harcamaya gençlere göre daha az eğilimli olması nedeniyle tüketici harcamalarının azalmasına sebep olabilir.

Çin hükümetinin bu zorluklarla nasıl başa çıkacağı ve ülkenin küresel ekonomide rekabetçi kalmasını sağlamak için bunları hafifletip hafifletemeyeceği henüz bilinmiyor.

Çin'in nüfusunun azalması endişe kaynağı olsa da eğitim, sağlık, inovasyon, teknoloji ve daha birçok alanda fırsatlar da yaratıyor. Hatta bu sektörlerin Çin hükümeti tarafından daha da teşvik edilmesi bekleniyor.