Fransa'da yaklaşan seçimler öncesi adaylar hangi adımları atıyor?
Fransa’da seçimlere yaklaşık bir ay kala Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve diğer adayların adımları hızlanıyor. Peki, Emmanuel Macron, seçimleri kazanmak için hangi adımları atıyor? Yapılan anketler ne söylüyor?
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, dünya kamuoyu Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline odaklanmışken ikinci kez aday olacağını duyurdu.
Fransa’da 10 Nisan’da gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan ve selefleri Francois Hollande ve Nicolas Sarkozy'den daha yüksek desteğe sahip olan Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ülkede yapılan anket sonuçlarına göre yeniden seçilecek.
Macron, adaylığını duyurduğu konuşmasında seçmenlerine "Yapmayı planladığımız her şeyi başaramadık. Sizden edindiğim deneyimle muhtemelen farklı şekilde yapacağım seçimler var" sözleri ile seslenirken anketler, Macron'un yüzde 40 oy oranını garantilediğini gösteriyor.
Kamuoyu araştırma şirketi Harris Poll, 18-21 Şubat tarihleri arasında 2 bin 457 katılımcıyla bir anket gerçekleştirdi. Anket sonuçlarına göre, Macron’un, 10 Nisan’da gerçekleştirilecek seçimleri kazanması bekleniyor. Ankete göre, 10 Nisan’daki seçimler ikinci tura kalsa da, Macron’un açık ara oy farkıyla seçimleri kazanma ihtimali çok yüksek.
Ankete göre, Macron ilk tur seçimlerde yüzde 24 oy oranına ulaşırken, en yakın rakiplerinden aşırı sağcı Marine Le Pen ise yüzde 17 oy alıyor. Aşırı sağcılığıyla ön plana çıkan bir diğer aday Eric Zemmour'un ise yüzde 15,5 oy desteğine sahip olduğu belirtiliyor. Ankete göre, muhafazakar duruşuyla bilinen Valerie Pecresse yüzde 13,5 oy oranına sahipken, Boyun Eğmeyen Fransa hareketinin sol adayı Jean-Luc Melenchon ise yüzde 11 oy desteği alıyor.
10 Nisan’da gerçekleştirilecek olan seçimlerin ikinci tura kalması durumunda ise Emmanuel Macron; Marine Le Pen karşısında yüzde 55, Eric Zemmour karşısında yüzde 62 oyla seçimlerde zafere ulaşıyor.
Fransa’daki seçimler, Paris hükümetinin Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı’nı üstlendiği bir dönemde gerçekleştiriliyor. Bu nedenle ülkedeki seçim sonuçları birçok kesim tarafından merakla bekleniyor. Fransa’da muhalefet, Cumhurbaşkanı Macron’u AB Dönem Başkanlığı görevini ‘seçim kampanyasının bir parçası haline getirmek’ ile suçluyor.
VALERIE PECRESSE’DEN KÜSTAH AÇIKLAMALAR
Fransa’da cumhurbaşkanlığı adaylarından ve muhafazakârlığıyla ön plana çıkan Valerine Pecresse, geçtiğimiz günlerde Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan karşıtı açıklamalarda bulundu.
Yunanistan’ın Kathimerini gazetesine konuşan Pecresse, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde yerinin olmadığını söyledi. Pecresse, “Türkiye hükümetinin gözdağı vermesi beni etkilemiyor. Türkiye’nin AB’ye entegre olmasına karşı çıkacağım” ifadelerini kullanırken, Türkiye’ye herhangi bir entegrasyon desteğine karşı çıkılması gerektiğini ileri sürdü.
“Türkiye’ye şu an verilen adaylık öncesi yardımları sorgulayacağım” şeklinde konuşan sağcı aday, “Fransa ile Yunanistan’ın Akdeniz için yaptığı iş birliği adımlarını destekliyorum. Türkiye bu iş birliğinin istikrarı bozacağını söylese de bu gerçeği yansıtmıyor” dedi.
Diğer yandan Pecresse, geçtiğimiz haftalarda düzenlediği bir mitinginde Müslümanları ve başörtülü kadınları hedef almıştı. Pecresse, “Başörtüsü benim için diğer elbiseler gibi bir elbise değildir, o dini bir emir değildir. O kadının itaatinin bir simgesidir ve benim başkanlığımda hiçbir kadın itaat etmeyecek. Ben özgürlüğe inanıyorum ve tahakkümle mücadele ediyorum. Sizi uyarıyorum ki cumhuriyetin itaat etmesine izin vermeyeceğim” ifadelerini kullanmıştı.
Pecresse, ülke genelinde abonman yolcu kartlarında yer alan fotoğraflarda başörtü kullanılmaması yönünde karar çıkartılmasını istemişti.
TAUBIRA ADAYLIKTAN ÇEKİLMEK ZORUNDA KALDI
Fransa’da daha önce Cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylığını açıklayan eski Adalet Bakanı Christiane Taubira, adaylıktan çekildiğini duyurdu. Taubira gerekçe olarak ise imza barajını geçememesini gösterdi.
Sosyal demokratlığıyla bilinen ve eski Cumhurbaşkanı Francois Hollande döneminde Adalet Bakanlığı görevinde bulunan Taubira, basına yaptığı açıklamada, sistem eleştirisinde bulundu.
Taubira, resmi adaylık için gerekli olan 500 seçilmişin imzasını toplayamadığını belirtti. Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde bu sistemin olmaması gerektiğini söyleyen Taubira, şu ana kadar 181 imza toplayabilmişti. Ayrıca diğer muhalif adaylardan Marine Le Pen ve Eric Zemmour da 500 imzaya ulaşmakta zorluk yaşıyor.
Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olabilmek için aday adaylarının 500 seçilmişten imza almaları gerekiyor. Ülkede Belediye Başkanları, milletvekilleri, senatörler, ilçe ve bölge meclis üyeleri de dahil olmak üzere 42 bin seçilmiş bulunuyor.
LE PEN, PUTİN’Lİ FOTOĞRAFLARININ İMHA EDİLMESİNİ İSTEDİ
Fransa’da Macron’un en yakın rakibi Marine Le Pen’in, geçtiğimiz günlerde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte bulunduğu fotoğrafının imha edilmesini istediği belirtildi.
Fransız Liberation gazetesi, Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması sonrası, Le Pen’in 2017’de Rusya ziyaretinde çektiği söz konusu fotoğrafın bulunduğu ve şu anda dağıtılmamış olan binlerce broşürü imha etme talimatı verdiğini öne sürdü. Ayrıca Fransa basınında, Le Pen’in, Avrupa’da Putin’e yönelik yükselen tepkilerden çekindiği için kampanya ekibine bu istekte bulunduğu iddia edildi.
Diğer yandan Le Pen, söz konusu iddiaları yalanlarken, “Putin haksız, kırmızı çizgiyi aştı. Ukrayna’ya saldırdı, ülkenin sınırlarını ve egemenliğini ihlal etti. Bu kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
MACRON BİR SÜRPRİZ YAŞAYABİLİR Mİ?
Fransa’da her ne kadar kendisine verilen desteğin azaldığı görülse de; Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un bu seçimlerde de zafere ulaşması bekleniyor. Ülkedeki muhalif liderlerin aşırı sağcı, Müslüman ve göçmen karşıtı olması; Macron’un bu seçimlerdeki şansını kolaylaştırıyor.
İç ve dış politikada birçok kararı eleştirilen Macron, seçimler öncesi kritik adımlar atıyor. Özellikle geçtiğimiz haftalarda Rusya ve Ukrayna’ya giderek yaşanan krizde önemli bir rol üstlenmesi, Macron’un seçimi kazanmak için attığı bir adım olarak görüldü. Ancak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğü masanın uzunluğu, Macron’un liderlik kapma amacını olumsuz etkiledi.