Etiyopya'da ateşkes sağlandı: Ağır silahlar orduya teslim edildi
4 Kasım 2020’de Etiyopya’da hükümet ile TPLF arasında başlayan iç savaş, 2 Kasım 2022’de tarafların ateşkesiyle son buldu. 11 Ocak'ta da Tigray Halk Kurtuluş Cephesi, ağır silahları ulusal orduya teslim ettiğini duyurdu. Peki, hükümet ile TPLF arasında başlayan iç savaş, barışa nasıl evrildi?
Şubat 2018’de Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn, başbakanlık görevinden ve ülkedeki koalisyonu oluşturan Etiyopya Halkları Devrimci Demokrasi Cephesinin (EPRDF) liderliği görevinden istifa ettiğini ve istifa mektubunu partiye sunduğunu bildirdi.
Başbakan Desalegn’in istifası üzerine 1991'den beri iktidarda olan “EPRDF” ittifakı içinden Abiy Ahmed Ali, Nisan 2018'de başbakan oldu.
EPRDF, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF), Oromo Demokratik Partisi (ODP), Amhara Demokratik Partisi (ADP) ve Güney Etiyopya Halkları Demokratik Hareketinin (SEPDM) birleşiminden oluşuyordu.
Başbakan Abiy Ahmed, göreve geldiğinde tüm muhalif siyasi gruplara, hatta terör örgütlerine dahi kucak açtı ve bunlara af çıkardı. Ancak TPLF (Tigaray Halk Kurtuluş Cephesi) ile yakınlaşmaktan kaçındı. TPLF adlı örgüt, 1991 yılında hükümeti deviren ittifakın bir parçasıydı.
Abiy Ahmed iktidara geldikten sonra Tigrayların etkinliğinin azaltılmasını sağladı ve yönetimden dışlanan Amharalara siyasi ayrımcılığa son vermeye çalıştı.
Etiyopya'nın yaklaşık 110 milyonluk nüfusunun nüfusun yüzde 35'ini Oromolar, yüzde 27'sini Amharalar, yüzde 6'sını Tigraylar oluşturuyordu.
Abiy Ahmed, Tigray unsurlarını kritik görevlerden uzaklaştırırken Aralık 2019’da EPRDF’yi feshederek yerine daha geniş tabanlı bir koalisyon partisi olan Refah Partisi’ni kurdu. Bu hamle TPLF’nin 1991’den itibaren ülke siyasetindeki belirleyiciliğini ortadan kaldırdı.
Etiyopya’da 28 yıldır iktidarda olan sol görüşlü EPRDF, koalisyondan ayrılanların kurduğu yeni partinin tanınmasıyla tarih oldu.
Etiyopya Ulusal Seçim Kurulu, Aralık 2019’da yaptığı açıklamada, eski dörtlü koalisyondan üç, toplamda sekiz partinin birleşmesiyle kurulan Refah Partisinin resmi olarak tanındığını duyurdu.
ODP, ADP, SEPDM, Harar Ulusal Birliği (HNL), Etiyopya Somali Halklarının Demokratik Partisi (ESPDP), Afar Ulusal Demokratik Partisi, Gambella Halklarının Birliği Partisi (GPUP) ve Benishangul Gumuz Halklarının Demokratik Partisi (BGPDP) “Refah Partisi” adı altında birleşti.
2012 yılında hayatını kaybeden Meles Zenawi’nin başbakanlığı döneminde koalisyonda lider konumunda olan Tigray Halkı Kurtuluş Cephesi ise birleşmeyi yasa dışı olarak niteleyerek yeni ittifakta yer almadı.
Bu durum Başbakan Abiy Ahmed ile TPLF arasındaki gerilimi günden güne artırdı. 2020’de yapılması planlanan genel seçimlerin koronavirüs salgını nedeniyle ertelendiğinin açıklanması ise Abiy Ahmed-TPLF gerilimini daha üst bir noktaya taşıdı.
Bu karara itiraz eden TPLF, Eylül 2020’de seçim komisyonu oluşturarak seçimi bölgesel düzeyde gerçekleştirdi ve akabinde yüzde 98,5 oy oranıyla bölgesel seçim zaferini ilan etti.
Bunun ardından 4 Kasım'da Başbakan Abiy Ahmed'in, Tigray milislerinin Mekelle yakınlarındaki Etiyopya Kuvvetlerine ait bir üsse saldırdığını söylemesinin ardından ülkede iç savaş başladı.
5 Kasım 2020'de Etiyopya ordusu yaklaşık 7,2 milyon nüfuslu Tigray Bölgesi'ne kapsamlı taarruza geçti.
Hükümet, grubun Etiyopya'yı bölmeye çalıştığını iddia ederken, Tigray tarafı da Başbakan Ahmed'i kendilerini dışlamakla suçladı.
Etiyopya ordusu öncelikle Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'nin elinde olan bölgenin merkezi Mekelle şehrine yöneldi. Şehir, 17-28 Kasım 2020'de süren şiddetli çatışmaların ardından Etiyopya ordusuna geçti.
Amharalar da tarihi düşmanlığın ve 1991-2019 döneminde Amharaların yönetimden dışlanmasında Tigrayların başat rol oynamasının etkisiyle Tigray Bölgesi'ne saldırıya geçti.
Tigray Halk Kurtuluş Cephesi ile müttefik olan Eritre Halk Kurtuluş Cephesi de 1998-2000 Etiyopya-Eritre Savaşı'yla başlayan Tigray-Eritreli düşmanlığının etkisiyle bu savaşta Etiyopya merkezi yönetimini destekledi.
Mayıs 2021 itibariyle de Tigray ordusu, Tigray Bölgesi'nin çoğunda alan hakimiyetini kaybetti. Bu durum, savaşın bir gerilla savaşına dönmesine neden oldu.
Mepa News’de yer alan habere göre, Tigray'da yaşanan bu savaşta 300 binden fazla asker ve milisin karşı karşıya geldiği ileri sürülüyor. Bu askeri yoğunluk ve halka karşı işlenen katliamlar nedeniyle Kasım 2020-Mayıs 2021 gibi kısa bir dönemde bu savaşta 50 binden fazla kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Tigray'da açlık yüzünden toplam kaç kişinin öldüğü ise net olarak bilinmiyor. Ancak BBC’de yer alan habere göre, Belçika liderliğindeki bir akademik ekip tarafından 2022’nin başlarında yapılan bir araştırmada, Kasım 2020'de iç savaş başladığından beri 500 bin kadar Tigraylı'nın açlıktan ve buna bağlı nedenlerden öldüğü ileri sürülüyor.
ETİYOPYA’DA BARIŞA DOĞRU ATILAN ADIMLAR
AfB, BM, ABD, İngiltere, Almanya, Danimarka, Avusturalya ve Hollanda, Etiyopya'da hükümet güçleri ile TPLF arasında devam eden çatışmaların durdurulması çağrısı yapmıştı.
TPLF de Etiyopya'daki çatışmaların durdurulması için Afrika Birliği'nin (AfB) yaptığı çağrılara olumlu yanıt verdi. Böylelikle Etiyopya hükümeti ve TPLF arasındaki barış müzakereleri Ekim 2022’de eski Nijerya Cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo ve eski Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta'nın başkanlığında Güney Afrika'da başladı.
2 Kasım 2022 tarihinde ise hükümet ile isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi arasında yürütülen barış görüşmelerinde taraflar, düşmanlıklara son verme konusunda anlaşmaya vardı.
Eski Nijerya Cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo, hükümet ve TPLF’nin silahsızlanma, hukuk ve düzenin iyileştirilmesi ile insani yardımın devam etmesi konularında anlaşmaya vardıklarını aktardı.
13 Kasım’da da Etiyopya hükümeti ve isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesinin üst düzey komutanları, silahsızlanma ve insani yardım geçişlerine ilişkin yeni anlaşma imzaladı.
İmzalanan anlaşmaya göre, hafif silahlarını bırakacak olan TPLF, ağır silahları yabancı ve Etiyopyalı olmayan güçlerin bölgeden çekilmesiyle eş zamanlı teslim edecekti. Her koşulda siviller korunacak ve bölgeye insani yardım ulaştırılması için iş birliği yapılacaktı.
Öyle de oldu 5 Aralık’ta TPLF liderlerinden Tadesse Wereda, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, birliklerinin yüzde 65'inin cepheden çekildiğini duyurdu. Wereda açıklamasında, "Birliklerimiz yaya ya da araçlarla cephe hattından kamplara çekiliyor” diye belirtti.
Etiyopya'da hükümet güçleri ile isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) arasında süren iç savaşın sona ermesi için yürütülen görüşmelerin ikinci ayağı 7 Aralık’ta Kenya'da yeniden başladı. Görüşmeler kapsamında taraflar arasında varılan ateşkes anlaşmasının sürdürülebilmesi için kırmızı hat kuruldu.
euronews'in Reuturs’tan aktardığı bilgiye göre, kırmızı hat bir anda alevlenen çatışmalara çözüm bulunmasına ve kesilen ilişkilerin koordine edilmesine olanak sağlıyor. Her iki taraf da çatışmaların tamamen durduracak olan birimlerin tam olarak iletişimde olmasının zorluğunun bilinciyle hareket ederek telefon hattını devreye soktuğu ifade ediliyor.
Afrika Birliği (AfB) adına görüşmelere başkanlık eden eski Nijerya Cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo da bir basın toplantısında telefonla doğrudan iletişim olanağının yaratılmasına övgüde bulunarak, "Benim için anlaşma imzalandıktan sonraki ilk ilerleme işareti aralarında kırmızı hat kurmaları oldu" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde de Etiyopya'da hükümetle barış anlaşması yapan TPLF, ağır silahları ulusal orduya teslim ettiğini bildirdi.
TPLF Sözcüsü Getachew Reda, Twitter'dan yaptığı açıklamada, barış anlaşması çerçevesinde ağır silahların Afrika Birliği gözlem heyetine devredildiğini duyurdu.
Etiyopya hükümetinin ateşkes sürecine uygun hareket etmesiyle de insani yardımların Tigray’a ulaşması sağlanacak. Hükümetin ateşkesi bozması halinde ise Tigray diasporasının da baskısıyla uluslararası toplumun hükümete daha fazla baskı yapmasının önü açılacak.
Ancak Etiyopya’da hükümetin siyasal istikrarı korumaya çalışması, TPLF’nin de Tigray’daki halkın hak ve özgürlüklerini dikkate alması iki tarafı ateşkese itiyor. Mevcut şartlar ülkedeki barışı zorunlu kılıyor.