Hamas'ın İsrail'e düzenlediği operasyon sonrası İsrail'den "savaş" açıklaması geldi

Hamas, İsrail’e karşı son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirdi. Filistinli grupların Gazze’den İsrail’e binlerce roket ve füze fırlatmasının ardından İsrail’de misilleme olarak karşılık verdi. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, İsrail halkına resmi olarak savaş halinde olduklarını söyledi.

Cumartesi günü Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırı, Gazze Şeridi'ni yöneten Filistinli grubun yıllardır İsrail’e karşı en büyük saldırıyı düzenlemesinin ve kuşatılmış topraklardan atılan binlerce roketin ülkenin güneyindeki bölgelere gizlice sızmasının ardından geldi.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ülkesindeki vatandaşlarına yaptığı açıklamada, “İsrail vatandaşları, resmi olarak savaş halindeyiz. Düşman ise benzeri görülmemiş bir bedel ödeyecek” ifadelerini kullandı.

Üst düzey Hamas askeri komutanlarından biri olan Mohammed Deif, roket ateşinin "Aksa Seli Operasyonu"nun başlangıcı olduğunu belirterek bütün Filistinlileri İsrail işgali karşısında savaşmaya çağırdı.

Deif, “Filistin halkı yeniden devrim yaptı ve bir devlet kurma projesine geri döndü. İsrail’in ihlalllerine karşı bir çizgi çekme kararı aldık” şeklinde konuştu.

İsrail savaş uçakları Gazze'de bulunan yerleşim bölgelerini vurmaya başladı. Ordunun "Demir kılıç operasyonu" olarak adlandırdığı bölgede İsrail askerleri, Filistinli gruplar ile çeşitli yerlerde kara savaşına girdi.

Hamas tarafından bir mesajlaşma uygulamasında yapılan açıklamada, “Batı Şeria'daki direniş savaşçılarını, Arap ve İslam uluslarını savaşa katılmaya davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.

1982 yılında İsrail'in güney Lübnan'daki işgaline karşı savaşmak için kurulan Lübnan Hizbullah hareketi, yaşanan olaylar hakkında yaptığı açıklamada Gazze'deki olayları yakından takip ettiğini ve "Filistin direnişinin liderleri ile doğrudan temas halinde" olduğunu vurguladı.

Hamas'ın lideri İsmail Haniye, Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki son diplomatik yakınlaşmalar ve aralarındaki ilişkilerin normalleşmeye doğru gitmesine rağmen İsrail’e koruma sağlanamadığını söyledi.

Haniye, “Arap kardeşlerimiz de dahil olmak üzere tüm ülkelere, direnişçiler karşısında kendini koruyamayan bu varlığın size herhangi bir koruma sağlayamayacağını söylüyoruz. Bu devletle imzaladığınız tüm normalleşme anlaşmaları Filistin anlaşmazlığını çözemez” şeklinde konuştu.

ÇATIŞMALAR SÜRÜYOR

Hamas ile İsrail askeri güçleri arasında güney İsrail’deki üç ana bölgede olan Karmia’nın Kibbutz bölgesi, Aşkelon ve Sderot şehirlerinde taraflar arasında silahlı mücadele devam ediyor.

Hamas grubundan üst düzey bir yetkili, 100’den fazla İsrail vatandaşını Gazze’de esir tuttuklarını açıkladı.

Hamas grubunda yetkili Mousa Abu Marzouk, hafta sonu Ürdün’de yayın yapan Arapça haber kanalı Alghad’a yaptığı açıklamada, esir tutulan İsrail vatandaşları arasında Kıdemli İsrailli subayların da olduğunu vurguladı.

Wall Street gazetesinin haberine göre İran, Hamas’ın hafta sonu İsrail’e karşı beklenmedik şekilde düzenlediği saldırılara yardım etti ancak İran’ın Birleşmiş Milletler Misyonu, iddialar ile ilgili yaptığı açıklamada Tahran’ın saldırılar bir ilgisi olmadığını belirtti.

İran’ın Birleşmiş Milletler Misyonu yaptığı açıklamada, “Filistin’e korkmadan ve çekinmeden destek veriyoruz ancak Filistin’in yaptığı açıklamalar ve verdiği cevaplar kendilerini bağlar. Biz bunlara dahil değiliz” ifadeleri kullanıldı.

BM GÜVENLİK KONSEYİ TOPLANDI

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), İsrail ile Gazze arasında devam eden savaşın ortasında acil bir oturum düzenleyerek kapalı kapılar ardında toplandı ancak ortak bir açıklama için gereken oy birliği sağlanamadı.

Amerika Birleşik Devletleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 15 üyesini Hamas’ı şiddetle kınamaya davet etti.

ABD’li üst düzey diplomat Robert Wood, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hamas’ın saldırılarını kınayan çok sayıda ülke var ancak hepsi değil” ifadelerini kullandı.

Diplomatlar, Rusya liderliğindeki üyelerin Hamas'ı kınamaktan daha geniş bir odak noktası umduğunu ve somut bir adım beklediklerini dile getirdi.

Rusya'nın BM büyükelçisi Vassily Nebenzia, yaptığı açıklamada, “Mesajım, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından on yıllardır devam eden çatışmayı derhal durdurmak ve ateşkese ve anlamlı müzakerelere gitmekti" şeklinde konuştu.

Dönüm noktası olan 2020 anlaşmasının bir parçası olarak İsrail ile ilişkilerini normalleştiren Birleşik Arap Emirlikleri, krizle ilgili daha kapsamlı bir BMGK toplantısı beklediğini söyledi.

BAE Büyükelçisi Lana Zaki Nusseibeh, “Bugün durumun ciddi bir endişe kaynağı olduğunu herkesin anladığını düşünüyorum. Konsey'in birçok üyesi, iki devletli bir çözüme götüren siyasi bir fikrin bu çatışmayı kökten çözmenin tek yolu olduğuna inanıyor” ifadelerini kullandı.

Üç Filistinli insan hakları örgütü, toplantıdan önce BMGK üyelerine gönderdikleri açık bir mektupta, BM'nin eylemsizliğinin şiddeti mümkün kıldığını ve üyelerinin yaşananlarla "suç ortağı" olduğu anlamına geldiğini belirtti.

Filistin merkezli örgütler Al-Haq, Al-Mezan İnsan Hakları Merkezi ve Filistin İnsan Hakları Merkezi, BM üye devletlerini "Geçmişi ve köksel nedenleri ele almakla birlikte Filistin halkını da İsrail saldırılarından korumaya" çağırdı.

Tayland Dışişleri Bakanlığı, İsrail’de 12 Tayland vatandaşının hayatını kaybettiğini ve sekiz kişinin yaralandığını açıkladı.

Fransa Dışişleri Bakanlığı ise Hamas tarafından düzenlenen saldırılarda bir Fransız vatandaşının hayatını kaybettiğini duyurdu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'nin 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu üzerinden konuşarak taraflar arasında itidal çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak İsrail'deki hadiseler ışığında tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

İki devletli biz çözümün olmazsa olmaz olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır” şeklinde konuştu.

İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından yapılan açıklamada Almanya, Ukrayna, İtalya ve İngiltere liderlerinin İsrail'in kendisini gerekli olduğu kadar savunma hakkı olduğunu bunu destekledikleri bildirildi.

Cumartesi günü Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden da İsrail'in kendisini ve halkını savunma hakkına sahip olduğunu ve ABD'nin İsrail'e desteğinin güçlü ve tartışmasız olduğunu söyledi.

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise Aksa Tufanı operasyonuna ile ilgili yaptığı açıklamada, “Hamas teröristlerinin İsrail halkına karşı gerçekleştirdiği saldırılar karşısında şoka uğradım” dedi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hamas teröristlerinin İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırıyı kesin surette kınıyorum. Bu, terörizmin bir en aşağılık örneğidir. İsrail, böyle çirkin saldırılara karşı kendini savunma hakkına sahiptir” ifadelerini kullandı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ise "Teröre başvuran herkes dünyaya karşı suç işliyor. Terörün hiçbir yerde ve hiçbir zaman hayatı yok etmeye veya kontrol etmeye kalkışmaması için dünyanın birlik ve beraberlik içerisinde durması gerekiyor. İsrail'in meşru müdafaa hakkı tartışılmaz" şeklinde konuştu.

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından Pazar günü yapılan açıklamada, “İsrailliler ve Filistinliler arasında tırmanan gerilim ve şiddet olaylarından derin endişe duyuyoruz. İlgili tarafları sakin olmaya, itidalli davranmaya ve sivilleri korumak ve durumun daha da kötüleşmesini önlemek için düşmanlıkları derhal sona erdirmeye çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney’in danışmanı Rahim Safavi, Filistinlilerin İsrail’e yönelik operasyonlarını desteklerini ve yanlarında olduklarını söyledi.

Safavi, “Filistinli savaşçıları kutlarız. Filistin ve Kudüs'ün özgürleşene kadar Filistin savaşçılarının yanında olacağız” şeklinde konuştu.