Filistin'de insanlık suçu iddiaları: Uluslararası Af Örgütü, UCM'ye çağrıda bulundu
Uluslararası Af Örgütü, geçtiğimiz ay İsrail ile Filistinli silahlı gruplar arasında çıkan çatışmalarda “savaş suçları” işlenme ihtimalinin yüksek olduğunu açıkladı. Örgütün açıkladığı rapora göre, İsrail ordusunun orantısız güç kullanarak düzenlediği hava saldırıları, Filistinli sivillerin ölümüne neden oldu.
Af Örgütü, sivillerin hayatını kaybetmesi üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (ICC) soruşturma başlatma çağrısında bulundu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi, Filistin'de 2014 yılında başlayan çatışmalar ve sonrasında devam eden olaylar nedeniyle 2021 yılında soruşturma başlatma kararı almıştı.
9 Mayıs tarihinde başlayan ve yaklaşık beş gün süren çatışmalarda, 34 Filistinli ile bir İsrailli hayatını kaybetti.
Çatışmalar, İsrail hava kuvvetleri tarafından, yüksek mevkili bir İslami Cihat Örgütü yöneticisini hedef alması sonucu başlamıştı. Bu saldırıda, öldürülen kişinin yanında akrabaları ve komşuları ile birlikte 10 sivil yaşamını yitirmişti.
AF ÖRGÜTÜ ÜYESİ MORAYEF: “DEHŞET DEVAM EDECEK”
Af Örgütü’nün açıkladığı rapora göre; hassas güdümlü roketlerle, gece yarısı düzenlenen saldırının planlı bir şekilde yapıldığı ve ciddi sayıda sivil kayıplar olabileceği ihtimalini göze aldığı ve “büyük ihtimalle bunu göz ardı” ettiği kararını verdi.
BBC’nin haberine göre; İsrail ordusu, yaşanan çatışmalarda 400’den fazla askeri hedefin hava saldırılarında vurulduğunu ve üç İslami Cihat yöneticisinin öldürüldüğünü açıkladı.
Ordu sözcüleri ise sivil kayıpları önlemek için bazı durumlarda saldırıları erteleme yoluna gittiklerini savundu.
Af Örgütü Orta Doğu Direktörü Heba Morayef, saldırılardan sonra çocuklarını enkazdan çıkarmak için mücadele eden ebeveynlerin anlattıklarını dinlediklerini, genç çocukların da ölümcül bir şekilde yaralandıklarını ifade etti.
Heba Morayef, “Tüm bunlardan daha korkutucu olan, eğer bu saldırıları yapanlar sorumlu tutulmazlarsa, bu dehşetin devam edecek olmasıdır” diye konuştu.
SARM EŞ ŞEYH TOPLANTISI ÇÖZÜM OLMADI
Geçtiğimiz mart ayında Mısır, Filistin, İsrail, Ürdün ve ABD'den üst düzey siyasi ve güvenlik yetkilileri, İsrail-Filistin arasındaki gerilimin azaltılması sebebiyle Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde güvenlik toplantısı düzenlemişti.
Bu toplantının, 26 Şubat'ta Ürdün'de düzenlenen Akabe Güvenlik Toplantısının devamı olarak planlandığı açıklanmıştı.
Katılımcı ülkelerin; İsrail ve Filistin arasındaki çatışmaların bitirilmesi, sert açıklamalar ve eylemlerden uzak durulması ile Filistin halkının ekonomik şartlarının düzeltilmesi için bir planlama yapılması gibi konular üzerinde anlaştığı vurgulanmıştı.
Ancak alınan bu kararlar İsrail ve Filistin arasındaki gerilimi ve çatışmaları bitirmeye yetmedi.
Geçtiğimiz günlerde sınıra yakın bölgelerde yaşanan çatışmalar, Mısır’ın ateşkese ara buluculuk yapması ile sonlandı.
Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan Kudüs Üniversitesine bağlı Kudüs Araştırma Merkezi Müdürü Ahmed Refik Avd, Şarm eş-Şeyh ve öncesindeki Akabe toplantısında alınan kararların İsrail'in vicdanına bırakılması durumunda Tel Aviv hükümetinin çıkarlarına uygun olanları seçeceğini ve kendi politikasını devam ettireceğini söyledi.
Avd, “Washington, işgali destekliyor ve meşrulaştırıyor. Filistinlilerin eylemleri ve Yahudi yerleşimcilerin uyguladığı şiddet arasında bir denge kurmak da yanlış. Ayrıca Filistin'deki durumu gözetmesi gereken katılımcıların meselede gerçek bir rolü bulunmuyor” değerlendirmesinde bulundu.
ABD ve İSRAİL “ÖMER ESAD” İÇİN GÖRÜŞECEK
İsrail ve Filistin arasındaki gerilim ve çatışmalar devam ederken, geçtiğimiz sene İsrail ordusu tarafından elleri ve ağzı kapatılıp ölüme terk edilen ABD vatandaşı Ömer Esad için ABD hükümeti, İsrail ile doğrudan görüşme kararı aldı.
Filistin Hak Savunucuları ise Ömer Esad’ı ölüme terk eden İsrail ordusu hakkında ABD’nin yaptırım uygulamasını istiyor.
80 yaşındaki Esad, İsrail güçleri tarafından gözaltına alındıktan sonra, gözleri ve ağzı bağlanıp işgal altında bulunan Batı Şeria'da bir şantiyede bağlı şekilde bırakılmıştı.
Yurt dışında yaşayan Amerikalıların kendileri için çok önemli olduğunu belirten ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Soruşturmanın sonucunun farkındayız ve şu anda İsrail hükümetinden bu konuda daha fazla bilgi istiyoruz. Onlarla bu konuyu doğrudan konuşacağız" ifadelerini kullandı.
ABD, İsrail güçlerinin geçtiğimiz sene Filistin’e düzenlendiği saldırılarda hayatını kaybeden Al Jazeera muhabiri Ebu Akleh davası da dahil olmak üzere diğer saldırıların, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde görülmesine şiddetle karşı çıkıyor.
ABD merkezli “Arap Dünyası İçin Demokrasi (DAWN)” kuruluşundan Filistin savunucuları direktörü Adam Shapiro, Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada, İsrail’in Ömer Esad’ın öldürülmesi nedeniyle uluslararası makamlarda hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Filistin savunucuları direktörü; Joe Biden hükümetinin, ağır insan hakları ihlalleri işleyen yabancı güçlere Amerikan yardımlarını yasaklayan “Leahy Yasasını”, Esad'ın ölümünden sorumlu tutulan İsrail'in “Netzah Yehuda” askeri birimine uygulaması gerektiğini vurguladı.
Adam Shapiro, yaptığı açıklamada, “Sürecin sadece devam etmesi gerektiğine değil, aynı zamanda İsrail soruşturmasının bu şekilde kapatılmamasının ve ABD Dışişleri Bakanlığı'nın İsrail Güçlerine Leahy Yasası yaptırımları uygulamasını gerektirdiğine inanıyoruz” dedi.
ÇİN VE FİLİSTİN DEVLET BAŞKANLARI BİR ARAYA GELDİ
Geçtiğimiz günlerde ise Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Çin'e resmi ziyaret düzenledi.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas görüşme sonrası yaptıkları açıklamada, Çin ve Filistin arasında stratejik ortaklık kurulmasının planlamalarının yapıldığını duyurdu.
Çin ve Filistin’in birbirine güven duyan ve karşılıklı desteklerde bulunan iki dost devlet olduğunu belirten Xi, Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Devleti’ni resmi olarak tanıyan ülkelerden biri olarak Filistin halkının meşru hak ve çıkarlarını savunmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduklarını söyledi.
Xi, “Dünyada ortaya çıkan büyük değişiklikler ve Orta Doğu bölgesinde yaşanan yeni gelişimler karşısında Çin, Filistin’le eşgüdüm ve iş birliğini güçlendirerek, Filistin sorununun bir an önce kapsamlı, adil ve kalıcı bir biçimde çözülmesini hızlandırmaya istekli. Bugün, Çin ile Filistin arasında stratejik ortaklık ilişkisinin kurulduğunu beraber ilan ettik” diye konuştu.
Çin için “Filistin’in güvenilir dostu ve ortağı” olduğunu vurgulayan Filistin Devlet başkanı Mahmud Abbas da Çin’in temel çıkarları hakkındaki tutumuna kararlılıkla destek olacaklarını ve “Tek Çin” ilkesine bağlı kalacaklarını söyledi.
Mahmut Abbas, “Filistin, Çin ile birlikte Kuşak ve Yol’un ortak inşasını hızlandırmaya, her alanı kapsayan iş birliğini güçlendirmeye, insanlığın kader birliğinin oluşturulmasını ilerletmeye, Filistin-Çin stratejik ortaklık ilişkilerini sürekli derinleştirmeye istekli. Aynı zamanda Çin’e Filistin sorununun bir an önce adil bir şekilde çözüme kavuşturulması için öneriler ortaya koymasından dolayı teşekkür ediyor ve Çin’in Filistin iç uzlaşmasını hızlandırmak ve Ortadoğu’da barışı sağlamak için daha büyük rol oynamasını temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.