Fransızların emeklilik reformuna karşı tepkisi büyüyor: Başbakan Elisabeth Borne istifa edebilir
Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un emeklilik reformunu halk desteklemedi. Reforma karşı ülke çapında milyonlarca insan grev ve protestolar düzenledi. Ancak yasa tasarısı muhalefetin ve halkın tüm itirazlarına rağmen meclis onayı olmadan kabul edildi. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, Anayasa’nın 49. maddesinin 3. bendini uygulamaya koydu. Ancak bu, Borne hükümetini çok kırılgan bir noktaya taşıdı. Hükümet, yasa tasarısının ardından gelen güven oylamasında yıkılmaktan kılpayı kurtuldu.
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, 10 Ocak'ta, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un seçim vaatleri arasında yer alan emeklilik reformunun hayata geçirileceğini açıklamıştı.
Emeklilik yaşının 62 olduğu ülkede 1 Eylül'den itibaren yasal emeklilik yaşının kademeli olarak her yıl 3 ay yükseltilerek 2030'da 64'e çıkarılacağını ifade eden Borne, 2027'de emeklilik maaşının tamamını alabilmek için 43 yıl prim ödeme şartı getirileceğini söylemişti.
Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un emeklilik reformunu halk desteklemedi. Macron’un emeklilik reformu, sendika ve muhalif partilerin de tepkisiyle karşılaştı.
Reforma karşı ülke çapında grev ve protestolar düzenlendi. Sendikalar, “hayatı durdurun” çağrısı yaptı.
Grevlere; şoförler, temizlik işçileri, rafineri çalışanları, demiryolu çalışanları ve öğretmenler gibi çok sayıda meslek kolu destek verdi.
Yasa tasarısına ilişkin ülke genelinde düzenlenen grevler nedeniyle ulaşım, kamu hizmetleri ve enerji üretiminde büyük aksamalar yaşandı. Temizlik işçilerinin grevi yüzünden de cadde ve sokaklarda çöp dağları oluştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise olaylar hakkında, “Avrupa’nın geri kalanıyla kendimizi kıyasladığımızda bu değişiklikler kesinlikle gerekli” açıklamasını yaptı.
Hükümet, gelecekte emeklilik sistemini finansal olarak desteklemeye devam edebilmek için bu değişikliğin yapılmasının şart olduğunu belirtiyor.
Macron, işçi sendikaları ve protestocuların reformunu geri çekme taleplerine karşı direniyor.
Hükümetin yasa tasarısı; sokakta çatışmalara, mecliste güven oylamasına kadar vardı.
YASA, MECLİS ONAYI OLMADAN GEÇTİ
16 Mart’ta emeklilik yaşını kademeli olarak 64'e çıkarmayı hedefleyen reforma ilişkin yasa tasarısının nihai metni, ikinci kez Senato'da görüşüldü. Tasarı, 114'e karşı 193 oyla kabul edildi. 38 Senatör ise çekimser kaldı.
Daha sonrasında emeklilik reformuna ilişkin yasa tasarısının, Parlamento'nun diğer kanadı Ulusal Meclis'te görüşülmesi bekleniyordu.
Ancak Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, reform tasarısını Meclis oylamasına sunmadan Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrasını uygulayarak yürürlüğe koyma kararı aldı.
Euronews’in aktardığına göre, Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrası, bir yasa tasarısının oylanmadan Meclis'ten geçirilmesi için hükümete yetki veriyor ve buna karşı muhalefetin gensoru önergesi vermesine olanak sağlıyor.
Gensoru önergesi meclisteki milletvekillerinin çoğunluğunun desteğini alırsa hükümet düşüyor.
Gensoru önergesi, mecliste çoğunluk tarafından desteklenmediğinde ise yasa tasarısı mecliste oylanmadan geçilmiş sayılıyor ve Senato'nun önüne geliyor.
İktidar partisinin Meclis’te çoğunlukta olmaması ve diğer muhafazakar partilerin uzlaşı metnine ne kadar destek vereceği konusundaki belirsizlik Cumhurbaşkanı Macron'un Anayasa'nın 49. maddesinin 3. fıkrasının işletilmesini zorunlu kıldı.
Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, azınlık oldukları için yasa tasarısını meclise getirmeden geçirdiklerini itiraf etti.
Son ana kadar tasarı için mecliste yeterli çoğunluğu bir araya toplamak için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Borne, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve kendisinin bu reform için aslında Meclis'te oylamaya gitmeyi istediklerini söyledi.
Muhalefet milletvekilleri ise hükümeti düşürmek için güven oylaması mekanizmasını işletti. Hükümete karşı iki gensoru önergesi verildi ancak ikisi de başarılı olamadı.
BBC’nin aktardığına göre, Sol partilerin girişimiyle yapılan ilk güven oylamasının başarısız olması sonrası, bu partilerin vekilleri “Sokakta görüşürüz” yazılı pankartlar açtı.
İlk güven oylamasının ardından aşırı sağcı siyasetçi Marine Le Pen’in partisinin ikinci oylama girişimi de başarısızlıkla sonuçlandı.
Fransa'da muhalefetin emeklilik reformuna ilişkin hükümete karşı meclise sunduğu ortak gensoru önergesi reddedildi. Ulusal Meclis'teki Genel Kurulda 5 muhalif siyasi grubun, emeklilik reformuna ilişkin hükümete karşı sunduğu ortak gensoru önergesi görüşüldü.
Kabulü için salt çoğunluk (287 oy) gereken önerge reddedildi. 20 Mart’ta yapılan güven oylamasında hükümet sadece 9 oy farkla güven oyu alabildi. Oylamada farkın bu kadar az olması ise dikkat çekti.
Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, seçmenin büyük bir bölümü Marine Le Pen’in Cumhurbaşkanı seçilmesini engellemek için politikasını beğenmese de; Emmanuel Macron’a destek vermişti.
Sandığa giden Fransızların büyük çoğunluğu oyunu istedikleri aday için değil, istemedikleri adaya karşı verdiklerini ifade etmişti.
Fransa’da parlamento seçimlerinin ikinci turunda ise Cumhurbaşkanı Macron’un koalisyonu hükümet çoğunluğunu kaybetmişti.
Macron'un partisi Ensemble'ın (Birlikte) Meclis'te salt çoğunluğu kaybetmesi, reformların Meclis'ten geçmesi için diğer partilere ihtiyaç duymasına neden olmuştu.
“SOKAKTA GÖRÜŞÜRÜZ”
Fransa’da hükümetin emeklilik reformunun nihai kabulüyle reforma karşı çıkanlar başkent Paris’in yanı sıra ülke genelinde sokağa iniyor.
Cumhuriyet’in aktardığına göre; “Hükümet istifa”, “Macron seni evinden almaya geliyoruz” gibi çeşitli pankartlarla eyleme çıkan göstericiler, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a yönelik istifa sloganları eşliğinde protestolarını sürdürüyor.
Ülkenin sol eğilimli en büyük işçi sendikaları konfederasyonlarından CGT Başkanı Philippe Martinez, “Yasa geçse de mücadelemiz sürecek” diyerek grevlerin devam edeceği tehdidinde bulunuyor.
Sendikalar yarın hükümete karşı ülke genelinde geniş çaplı grevler düzenleyecek. Gösterilere milyonlarca kişinin katılması bekleniyor.
Grev ve protestolar nedeniyle ulaşım ve enerji dahil birçok sektörde ciddi aksamaların yaşanması öngörülüyor.
Sendikaların ülke çapında grev yapacaklarını açıklamasıyla yakıt istasyonlarında tedarik sorunları yaşanmaya başladı bile.
AA’nın aktardığına göre, Fransa genelinde 34 bölgede akaryakıt sıkıntısı yaşanıyor. Akaryakıt sıkıntısının grevlerin uzaması nedeniyle daha da artması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, göreve geldiğinden bu yana halkı ikna etmekte zorlandı.
Mayıs 2018’te hükümetin akaryakıt fiyatlarının artışını, koyduğu ek vergileri tepkiyle karşılayan ve sosyal medya üzerinden “Sarı Yelekliler” adı altında örgütlenen eylemciler, ülkede büyük yankı uyandırmıştı.
Sarı yelekliler hareketinin protestoları sebebiyle Macron geri adım atmıştı. Macron'un açıklamaları sonrası sarı yelekliler hareketine katılım oranı azalmıştı. Ancak Macron'un vaatlerini yeterli ve inandırıcı bulmayan Fransızların yarısı pandemi dönemine kadar sokaklarda kalmıştı.
Emeklilik reformunda ise Macron geri adım atmıyor. Fransa lideri, halkın büyük tepkisine rağmen yasalaştırmada ısrar ettiği emeklilik yaşı reformunun gerekli olduğunu ve yıl sonuna kadar uygulamaya başlayacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Macron, televizyonda yaptığı açıklamada, “Sizce bu reformu yapmak benim hoşuma mı gidiyor? Hayır. Ancak bütçeyi dengelemenin yüz tane yolu yok… bu reform gerekli” dedi.
Macron hükümeti halkın düşüncesini hiçe sayarak meclisi devre dışı bırakıyor. Fransa’da demokrasi krizi yaşanıyor. Macron, direnen halka orantısız güç kullanıyor. Fransız halkı ise geri adım atmıyor.