Fransa'da Macron'un koltuğu tehlikede: Aşırı sağ yükseliyor

Fransa’da düzenlenecek cumhurbaşkanlığı seçiminin tarihi 10 ve 24 Nisan 2022 olarak belirlendi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin provası olarak görülen yerel seçimlerin ilk turu ise ne Macron’u ne de Le Pen’i memnun etmedi. Peki, yerel seçimlerin cumhurbaşkanlığı seçimlerine etkisi ne olacak? Hangi adayın kazanma şansı daha yüksek?

Fransa’daki yerel seçimlerin ilk tur sonuçları hem Cumhurbaşkanı Macron hem de rakibi Le Pen’in istedikleri sonucu alamadıklarını gösteriyor. Ülkedeki 13 bölgesel yönetimin tamamında yapılan seçimler, 10 ve 24 Nisan 2022 tarihinde yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri önemli bir sınav.

Anketler, yaklaşık 10 aylık bir sürenin bulunduğu cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki rekabetin Macron ile Le Pen arasında olacağını gösteriyor. Önümüzdeki seçimler 2017’dekinin bir benzeri olarak görülse de ikili arasındaki farkın azalması bekleniyor.

MACRON’UN PARTİSİ HEZİMETE UĞRADI

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un beş yıl önce kurulan partisi La Republique en Marche (LREM), henüz yeterli teşkilatlanmayı sağlayamaması nedeniyle bölgesel seçimler için unut vadetmiyordu. Ancak yine de LREM’in yüzde 13 oy alan Yeşiller’in bile gerisinde kalması büyük tartışma yarattı.

Yüzde 19 oy alan Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik ise yüzde 28 oyu olan muhafazakar Cumhuriyetçiler’in ardından ikinci sırada yer aldı. 2015 yılında yapılan yerel seçimlerin ilk turunda birinci çıkan partinin oylarının düştüğü görüldü.

27 Haziran’da yapılması planlanan yerel seçimlerin ikinci turuna kadar partiler arasında ittifaklar kurulabileceği tahmin ediliyor.

Macron’un partisi için en büyük zorluklardan biri partinin elinde tuttuğu yedi bölgenin aşırı sağa karşı bir siper olarak korunması. Ancak ikinci turda ittifak kurmak zorunda kalırsa bu anlamda eli zayıflayacak.

Son kamuoyu yoklamalarına göre, aşırı sağ parti Ulusal Birlik, en az bir bölgenin başkanlığını kazanabilecek durumda. Fransa'daki pek çok kişi, yerel seçimlerin Marine Le Pen için Elysee Sarayı'na giden bir basamak olduğunu düşünüyor.

Yerel seçimler, aşırı sağın olası yükselişinden 2022 seçimleri öncesinde ana akım partilerin stratejilerini test etmeye kadar birçok önemli göstergeyi içinde barındırıyor.

Önceki seçimlerde, ikinci turda aşırı sağın kazanmasını engellemek için ana akım partiler tarafından bir "cumhuriyetçi cephe" kuruldu. Peki, yerel seçimlerde cumhuriyet cephesi ne kadar oy alacak ve 2022 seçimleri için ne anlama gelecek?

CUMHURİYETÇİ CEPHE SON MU BULUYOR?

2015'in son bölgesel seçimlerinde, aşırı sağa karşı bir "cumhuriyetçi cephe" oluşturulması, ana akım partiler arasında büyük destek görmüştü.

Ancak bu yıl için bu tarz ittifakların yeterli sonucu vereceği düşünülmüyor. Zira, Fransa’daki partilerin merkezi liderliklerinin zayıflaması ve yerel aktörler üzerinde yeterli etkisinin bulunmaması bunun en büyük göstergesi.

Ulusal Birlik’in kazanma olasılığının bulunduğu bölgelerde diğer partilerden yalnızca birkaçı listelerini geri çekti. Partilerin birçoğu ittifak kurulmasına sıcak bakmasa da Yeşiller Partisi’nden gelen açıklamada, aşırı sağcıların kazanmasına dair gerçek bir risk oluşması halinde gerekenin yapılacağı belirtildi.

Ancak Yeşiller Partisi’nin en son yaptığı açıklamaya göre, Fransa’nın güneyinde kritik öneme sahip Provence-Alpes-Cote d’Azur bölgesindeki ikinci tur oylamada çekilecek. Ülkenin en kalabalık şehri Marsilya’yı da içinde bulunduran bölgede Le Pen’in oyları önde gidiyordu. Yeşiller tarafından yapılan bu hamle ise Le Pen’in partisini zora sokacak.

Fransa’da aşırı sağı engellemek için oluşturulan cumhuriyetçi cephenin herhangi bir etki yaratabileceği düşünülmüyor. Öte yandan partiler cumhuriyetçi cephe altında birleşmek yerine kendi başlarında seçimde yer almayı tercih ediyor.

LREM partisinden yetkililer, yerel seçimleri 2022 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri için bir gösterge olarak görmediklerini ifade ediyor. Bunun en büyük nedeni ise henüz 5 yıllık bir parti olarak yeterli altyapıyı oluşturamamış olmaları gösteriliyor.

Macron’un partinin önüne geçen popülerliği ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinde avantaj olarak nitelendiriliyor. Ancak bazı analistler parti yetkililerinin aksine yerel seçimlerin, cumhurbaşkanlığı seçimleri ile doğrudan bağlantılı olarak okunabileceğini ifade ediyor. Macron’u destekleyenlerin yerel seçimlerde LREM adaylarına oy vermesi, Fransa Cumhurbaşkanı’nın ulusal gücünü sağlayacak önemli bir kriter. Dolayısıyla yerelde oy vermeyen adayların bu durumu göz ardı etmediği düşünülüyor.

ANKETLERDE AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ

Fransa’daki yerel seçimler için her parti bir aday listesi sunuyor. Tek bir parti, birinci turda oyların yarısından fazlasını toplayamazsa, oyların yüzde 10'undan fazlasını alan her parti ikinci tura geçiyor. Parti listeleri birinci ve ikinci tur arasında birleştirilerek ittifak kurulabiliyor.

Le Pen, partisinin imajını "normalleştirmek" için yıllarını harcadı. Babasının döneminden kalan “Ulusal Cephe” ismini değiştirerek partisinin etrafındaki aşırılık yanlısı unsurlardan kurtulma sözü verdi. Ancak bu hamlelerin ne kadar etkili olduğu mevcut yerel seçimler ve 2022’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda belli olacak.

Kamuoyu yoklamaları, Ulusal Birlik partisinin ilk turda altı bölgede önde olduğunu ve Provence-Alpes-Côte d'Azur, Bourgogne-Franche-Comté ve Centre-Val de Loire'da ikinci turda kazanma şansına sahip olduğunu gösteriyor.

IFOP-Fiducial ve IPSOS Sopra Steria tarafından yapılan iki kamuoyu araştırmasına göre, Güneydoğu Provence-Alpes-Côte d'Azur bölgesinde, aşırı sağ aday Thierry Mariani’nin "tüm şartlar altında" ikinci turu kazanmak için güçlü bir konumda olduğu ortaya konuldu.

Sol partiler ikinci turda Cumhuriyetçi cephedeki adaylarını geri çekseler bile anketler, görevdeki Renaud Muselier'in (LR) oyların yalnızca yüzde 49'unu alacağını ve buna karşılık Mariani'nin yüzde 51 oy alacağını gösteriyor.

Sciences Po Rennes'de siyaset bilimi profesörü olan Christian Le Bart, Ulusal Birlik partisinin bir veya daha fazla bölgede seçimi kazanmasının "bu partiyi Fransız siyasi ortamına daha fazla demirleyeceğini" ifade etti. Uzman, aşırı sağ partinin Perpignan veya Fréjus da dahil olmak üzere bir dizi Fransız şehir ve kasabasını zaten yönettiğini ve daha önce bölgesel yöneticilerde yer aldığını kaydetti.

KATILIMIN DÜŞÜK OLMASI SEÇİMLERİ NASIL ETKİLEYECEK?

Fransa'da bölgesel seçimlere katılımın düşük olması bütün partileri olumsuz etkiledi. En son 2010 yılındaki seçimlerde yüzde 46,3 ile en düşük katılım oranının görülmesinin ardından son seçimde yüzde 31 ila 34 ile tarihin en düşük katılım oranı görüldü.

Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimler, Covid-19 salgını nedeniyle haziran ayına ertelendi. Yaşanan sağlık krizlerinin seçimlerdeki düşük katılımda etkisi olduğu öne sürüldü. Ancak muhalif adaylar, seçimin organizasyonuyla ilgili hükümeti sorumlu tuttu.

Yerel medyada çıkan haberlere göre, seçim günü bazı oy merkezlerinin kapalı kaldığı, sandık görevlileri ile ilgili sorunlar yaşandığı ve oy pusulalarının eksik çıktığı iddia edildi.

Yakın tarihli bir IFOP anketine göre, kayıtlı seçmenlerin yüzde 54'ü, 2015'teki yüzde 49,91'e kıyasla ilk turda çekimser kalmak niyetinde. Her halükarda katılım, bu seçimin sonucunu şekillendirmede önemli bir faktör olacak.