Devlerin siber güç mücadelesi: Kim daha güçlü?
Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü, Çin'in siber gücünün abartıldığına yönelik bir araştırma metni yayımladı. Pekin’in siber gücünün ABD’denin 10 yıl gerisinde olduğu öne sürülen araştırma, gerçeği ne kadar yansıtıyor? ABD, Çin’den neden endişe duyuyor? Rusya, Çin’e siber alanda destek sağlıyor mu?
İngiltere merkezli Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü (The International Institute for Strategic Studies - IISS) adlı düşünce kuruluşu, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin’in siber gücünü analiz etti. IISS tarafından yapılan araştırma da, Pekin’in siber gücünün abartıldığı öne sürüldü.
Dünyanın önde gelen gazetelerinden biri olan Financial Times’da yayımlanan araştırmaya göre, Pekin hükümetinin güvenlik ve istihbarat analizi oldukça zayıf. Bu durum da Çin'in siber gücünü azaltıyor. IISS, Çin’in güvenlik ve istihbarat analizini doğru yapamaması nedeniyle, Pekin hükümetinin en az bir 10 yıl daha ABD'nin seviyesine erişemeyeceğini öngörüyor.
Peki, gerçekler araştırmada öngörüldüğü gibiyse ABD, Çin’den enden endişe duyuyor?
ABD, ÇİN’DEN NEDEN KORKUYOR?
IISS'e göre, Pekin hükümeti de Moskova gibi, saldırgan siber operasyonlarda uzmanlaştı ve internet üzerinden casusluk, fikri mülkiyet hırsızlığı gibi alanlarda ABD ile müttefiklerine karşı dezenformasyon kampanyalarına girişti. Ancak her iki ülke de zayıf siber güvenlikleri nedeniyle ABD’nin gerisinde kaldı.
Ayrıca Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü’nün çalışmasının, ABD’de meydana gelen bir dizi bilgisayar korsanlığı faaliyetinin, büyüyen siber casusluk tehlikesine dikkat çektiği bir dönemde yayımlanması gözlerden kaçmadı. 2020’nin Aralık ayında ABD'li yetkililer Rus dış istihbarat servisi SVR'nin Washington'daki Ticaret ve Hazine Bakanlıkları dahil hükümet hedeflerine sızmak için SolarWinds yazılımına girdiğini ortaya çıkartmıştı.
ÇİN’İN ÇEŞİTLİLİĞİ DAHA FAZLA
Üç ay sonra da, Çin hükümeti tarafından desteklendiğinden şüphelenilen bilgisayar korsanlarının Microsoft'un e-posta yazılımına girip, ABD'deki sivil toplum ve düşünce kuruluşları hakkında araştırma yaptıkları belirlenmişti. ABD Ulusal İstihbarat Başkanlığı Dairesi'nin (ODNI) daha önce hazırladığı bir rapora göre ABD, Çin ve Rusya’nın saldırgan siber politikası nedeniyle endişeli.
Çin ve Rusya’yanın bir araya gelerek casusluk programlarıyla ABD’yi hedef alması, ABD’nin güvenliğini tehlikeye atıyor ve yeni agresif stratejilerin önünü açıyor.
Çin'in daha büyük askeri güce sahip olması da ABD’yi endişelendirirsen bir diğer husus. ODNI raporunda yer alan ifadeye göre "Çin daha büyük, daha fazla çeşitliliğe ve hazırlıklılığa sahip bir nükleer füze gücü inşa ediyor." Rapor, Pekin'in olası bir nükleer saldırıya kendi nükleer füzeleriyle misilleme yapabilecek güce sahip olmaya çalıştığı uyarısında bulunuyor.
SATRANÇ TAHTASI BÜYÜDÜ
Öte yandan, analistler siber alanda Rusya'nın Çin’in yanında olacağını öngörüyor. Geçtiğimiz günlerde olumlu geçen Joe Biden ve Putin görüşmesine rağmen, Rusya’nın ABD'nin nüfuzunu sarsmaya, Batılı ülkeler arasındaki ittifakları bölmeye ve zayıflatmaya çalışmaya devam etmesi gündemde.
ABD’nin raporuna göre "Rus yetkililer uzun süredir, ABD'nin Rusya'ya zarar vermek, Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'i zayıflatmak, eski Sovyetler Birliği devletlerinde ve başka ülkelerde Batı dostu rejimler inşa etmek için kendi 'etki kampanyalarını' yürüttüğü inancını taşıyor.'' Raporda, ‘’Rusya, öngörülebilir gelecekte kitle imha silahları açısından ABD'nin en büyük ve en kapasiteli rakibi olarak kalmaya devam edecek" deniyor.
EN GÜÇLÜ SİBER GÜVENLİĞE SAHİP ÜLKELER
IISS araştırmacıları, ülkeleri dijital ekonomilerinin güçlerinden, istihbarat ve güvenlik faaliyetlerinin olgunluğuna ve siber faaliyetlerin askeri operasyonlarla ne kadar entegre olduğuna kadar çeşitli siber kabiliyetleri değerlendirip, sıralama yaptı.
Siber güç sıralamasının ilk sırasında Washington gösterildi. Diğer ülkeler ise Çin, Rusya, İngiltere, Avustralya, Kanada, Fransa, İsrail, Hindistan, Endonezya, Japonya, Malezya, Kuzey Kore, İran ve Vietnam şeklinde sıralandı.