Haiti'de durdurulamayan çeteler BM'yi harekete geçirdi
Haiti'nin başkenti Port-au-Prince kentinin dörtte üçü çeteler tarafından kontrol ediliyor. Ülkedeki toplumsal huzursuzluk; enflasyon, suikast, yolsuzluk, insan kaçakçılığı ve şiddetin artmasıyla derinleşiyor. Ariel Henry hükümeti ise ülkedeki düzeni sağlamaya yardımcı olması için uluslararası düzeyde çağrı yapıyor. Ancak Haiti halkı, Başbakan Henry’in istifasını talep ederek dış müdahale çağrılarını reddediyor. Peki, Haiti’yi bundan sonra neler bekliyor?
Haiti Cumhurbaşkanı Jovenel Moise’nin Temmuz 2021’deki suikast sonucu hayatını kaybetmesinden bu yana ülkedeki çete şiddeti artıyor. İnsan kaçakçılığı Haiti’de bir endüstri haline gelmiş durumda.
Yaklaşık 12 milyon kişinin yaşadığı ülke; çete savaşları, siyasi huzursuzluk ve istikrarsızlıkla mücadale ediyor. Ülkedeki sivil toplum kuruluşlarına göre, silahlı gruplar başkentin yüzde 60’ını kontrol ediyor.
BBC’nin aktardığına göre, uzmanlar çetelerin siyasi figürlerle, hem muhalefet hem de iktidardakilerle bağları olduğunu; onlardan silah, ekonomik yardım ya da siyasi koruma aldıklarını belirtiyor. Haiti’de sermaye ve çeteler arasında bir bağ bulunuyor.
İnsan hakları savunucuları da ülke genelinde 200 kadar silahlı çete olduğunu, bunların yarısından fazlasının başkentte bulunduğunu söylüyor.
politikyol.com’dan Bilgehan Uçak’ın “Haiti’de yaşananlar bize ne söyler?” başlıklı yazısına göre, polis teşkilatının birçok üst ve alt düzey üyesi çetelerle koordineli çalışıyor. Hakim ve savcılar için de bu durum geçerli. Çetelerin silahları ve cephaneleri polisinkinden daha güçlü durumda.
5 Temmuz 2021 tarihinde Başbakanlık görevine atanan Ariel Henry ise göstericiler tarafından protesto ediliyor. Haiti halkı, Ariel Henry’in istifasını istiyor.
Independent Türkçe’nin The New York Times’tan aktardığına göre, Başbakan Henry hakkında Moise'in öldürülmesiyle bağlantılı ciddi kanıtlar bulunuyor.
“BM, ABD ve KANADA’DAN YABANCI BİRLİKLER KONUŞLANSIN”
Haiti’de Başbakan Ariel Henry’in çeteler nedeniyle kendi ofisine bile gidemediği söyleniyor.
Haiti hükümeti ise Başbakan Ariel Henry’ye “büyük insani kriz riski” nedeniyle silahlı yardım isteme yetkisi veriyor.
Geçtiğimiz ekim ayında Başbakan Ariel Henry, Birleşmiş Milletler (BM), ABD ve Kanada'dan ülkesinde yabancı birliklerin konuşlandırılmasını talep etti ancak çağrısı yanıtsız kaldı.
Birleşmiş Milletler, Haiti hükümetinden resmi bir talep almadıklarını açıkladı.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric “Bununla birlikte Hati’deki güvenlik durumundan, Haiti halkı üzerindeki etkilerinden ve özellikle insani yardım alanında işimizi yapabilme imkanlarından aşırı derecede kaygılıyız” dedi.
Haiti halkı ise insanlık dışı yaşam standartlarına, hızlı enflasyona ve hızla yükselen yakıt fiyatlarına karşı protesto gösterileri yaptı ve son olarak da dış müdahale çağrılarını reddederek ABD destekli Başbakan Ariel Henry'in istifasını istedi.
Başta başkent Port-au-Prince’te olmak üzere protestolar ve yağma olayları büyüdü, gıda yardımı depoları hedef alındı.
Haiti, 100 yıldan fazla süredir üç kez tekrarlanan yabancı askerlerin işgaline uğradı. Bu nedenle ülkesini yabancı savaşçılara açan Başbakan Henry “ihanetle” suçlanıyor.
BM’DEN ULUSLARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, geçtiğimiz günlerde uluslararası topulama Haiti’ye müdahale etme çağrısı yaptı.
Üç günlük Haiti ziyaretinin ardından açıklama yapan Volker Türk, “Belirli tarihler içinde ülkede, özel destek gücünün konuşlandırılması acilen göz önünde bulundurulmalı" dedi.
Haiti’nin suç çeteleri tarafından terörize edildiğini belirten Türk, devletin buna engel olamadığını söyledi.
Haiti'de kamu düzeninin ciddi derecede bozulduğuna dikkati çeken Volker Türk, "Sadece yaşanılan bir kabus olarak tanımlanabilir" değerlendirmesini yaptı.
BM’nin yaptığı çağrının ardından Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Haiti açıklarına "haftalar içinde" iki savaş gemisinin konuşlandırılacağını açıkladı.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Kanada'nın "amansız çete şiddeti, siyasi huzursuzluk ve yolsuzlukla karşı karşıya olan" Haiti'deki "huzursuzluk ve istikrarsızlıktan büyük endişe duyduğunu" söyledi.
Haiti Başbakanı Ariel Henry ile özel bir görüşme gerçekleştiren Başbakan Trudeau, "Bu durum sadece bölgede değil, aynı zamanda büyük bir Haiti diasporasına sahip olduğumuz Kanada'da da hepimizi endişelendiriyor" değerlendirmesini yaptı.
Trudeau, Haiti açıklarına konuşlandırılması planlanan iki fırkateynin "gözetleme" ve "istihbarat toplama" misyonu üstleneceğini ve kriz durumunda Kanada'nın ülke sularındaki "deniz varlığını" garanti altına alacağını söyledi.
Başbakan Justin Trudeau, fırkateynlerin “çete faaliyetlerine karşı koyma eylemlerinde Haiti polisine destek olacağını" belirtti.
Haiti'nin yarısından fazlasını kontrol eden çetelerin her gün sivilleri kaçırdığı, kurbanlarının yakınlarından onları serbest bırakmak için fidye talep ettiği biliniyor.
Polis memurları, hükümeti yeterince önlem almamakla suçluyor. Yolsuzluklar, ekonomik ve siyasi krizler eşliğinde yaşayan Haiti halkı ise dış askeri müdahale istemiyor. Haiti’de yabancı güçlerin varlığıyla ilgili olumlu düşünceler bulunmuyor.
Halk ayrıca ABD ve BM'yi, Henry hükümetini desteklediği için eleştiriyor. İlerleyen günlerde uluslararası toplumun Haiti’ye yönelik müdahalesi artarsa bu durum ülkeyi bir iç savaşa sürükleyebilir.