Dünya barışı can çekişiyor: 2023'te binlerce sivil savaşta hayatını kaybetti

Uzun zamandır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı ve Suriye iç savaşının ardından Azerbaycan-Ermenistan arasında gerçekleşen Dağlık Karabağ çatışmaları dünya gündemine oturmuştu. Son olarak Hamas tarafından İsrail’e yapılan füze atışları gerekçesiyle savaş ilan eden İsrail, işgal altındaki Filistin’de insanlık tarihinin en büyük katliamlarından birini gerçekleştirdi.

Kübra Sonkaya
[email protected]

Yıllardır süregelen anlaşmazlıkların doğurduğu işgaller ve katliamlar, teknolojinin ilerlediğini ancak insanlığın gerilediğini bir kez daha gözler önüne serdi. 2023 yılı, masumların ve çocukların canice bombalandığı, ‘ilerici’ ülkelerin ve uluslararası kuruluşların sözde kınamaları dışında görmezden geldiği savaş suçlarının yılı oldu.

HASTANE KATLİAMI VE İSRAİL-HAMAS ÇATIŞMALARI

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla saldırı düzenledi.

Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek bölgede kontrolü ele geçirmeye çalıştı.

Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girdi ve İsrail ordusu onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ni abluka aldı.

Gazze'den düzenlenen saldırılarda 304'ü asker 1405 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı bildirildi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığı haberini paylaştı.

İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 62 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1250 kişi yaralandı.

İsrail'in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci de can verdi...

İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalar 11. gününde devam ederken, İsrail güçleri, akşam saatlerinde Gazze'de bir hastaneyi bombaladı. Gazze Sağlık Bakanlığı, saldırıda en az 500 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

İsrail'in hastane saldırısı tüm dünyayı derinden sarstı. Liderler ve uluslararası örgütlerden art arda açıklamalar ve tepkiler yağdı. Buna rağmen şiddetin aralıksız devam ettiği Gazze hattında Dünya Sağlık Örgütü’nün Gazze için bölgeye gönderdiği tıbbi malzemelerin 4 gündür sınırda bekletilerek yaralılara müdahale edilmesi engellendi.

Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF, AB Konseyi, Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) ve dünya liderleri yaşanan trajedinin sonlanması için çağrı yaptı.

AZERBAYCAN’IN ANTİ TERÖR OPERASYONU

Dağlık Karabağ sorunu Ermenistan ile Azerbaycan arasında 1991’den günümüze iki büyük savaş, onlarca çatışma ve gerilime sebep olmuştu. 1992 yılında arasında çocukların da bulunduğu 613 kişinin Ermeni güçleri tarafından katledildiği trajik olay tarihe ‘Hocalı Katliamı’ olarak geçmişti.

Uluslararası hukuka göre zaten Azerbaycan’a ait olan ve özerk yönetim kontrolündeki Dağlık Karabağ’da, Azerbaycan’ın geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği askeri harekâtıyla yeni bir dönem başladı.

19 Eylül’de Azerbaycan "Dağlık Karabağ bölgesinde anayasal düzeni tesis etmek amacıyla düzenlenen antiterörist bir operasyon" başlattığını duyurdu. Sivil halka ve altyapıya herhangi bir saldırı olmayacağını belirtti.

Azerbaycan, sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti rejiminin kendisini feshetmesini, aksi takdirde harekatın sonuna kadar süreceğini kaydetti. 24 saat süren operasyonun ardından Ermeni güçler silah bırakarak bölgeden çekilmek zorunda kaldı.

Azerbaycan kontrolünde “entegrasyon” müzakereleri başlarken on binlerce Ermeni asıllı vatandaş da Karabağ’dan ayrılmaya başladı. 28 Eylül’de ise Karabağ’daki Ermeni yönetimi Azerbaycan’ın talebi üzerine resmi olarak kendisini feshetti. 

Sağlanan ateşkesin ardından Azerbaycan'ın Yevlah kentinde diyalog süreci gerçekleştirildi. Azerbaycan tarafından Ramin Memmedov, Beşir Hacıyev ve İlkin Sultanov, Karabağ'daki Ermeni nüfusunu temsilen Sergey Martirosyan ve David Melkumyan toplantıya dahil oldu. Görüşmelerde Rus barış gücünden bir temsilci de yer verildi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, "Karabağ'daki Ermeni nüfusunun yeniden entegrasyon konusunu, Azerbaycan anayasası ve hukuk kuralları nezdinde görüşmeye açacağız. Biz pürüzsüz bir yeniden entegrasyon süreci öngörüyoruz. Nüfusun insani ihtiyaçlarını da dikkate alıyoruz. Yereldeki nüfus ile iletişim içerisindeyiz. Kısa sürede bölgeye istikrar ve barış getirmeyi istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI

Ukrayna, 1991'den beri bağımsız olmasına karşın eski bir Sovyet cumhuriyeti olarak Rusya tarafından etki alanının bir parçası olarak değerlendiriliyordu. Rus liderler Ukrayna'nın NATO'ya olası entegrasyonunun Rusya'nın ulusal güvenliğini tehlikeye atacağı düşüncesiyle hareket ediyordu.

2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla beraber Doğu Ukrayna’da da Donbass savaşı patlak verdi. 

24 Şubat 2022 tarihinde ise Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna'yı istilaya başladıklarını televizyondan duyurdu. Rus ordusu askeri tesislere füze saldırıları gerçekleştirdiğini belirtti.

Rus askeri birlikleri, Ukrayna'nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinden Kiev yönetiminin kontrolündeki bölgelere, aynı anda Rusya sınırından Harkiv, Sumi ve Çernigiv bölgelerine, Belarus üzerinden Çernobil bölgesine girmişti.

Rus ordusu, Ukrayna'daki stratejik hedeflere yönelik sık sık uzun menzilli, yüksek hassasiyetli füzeler ile saldırılar gerçekleştirdi. ABD ve Avrupa ülkeleri, Ukrayna'ya silah desteği sağladı. Rus ordusunun Ukrayna topraklarındaki ilerleyişi durma noktasına getirildi.

Ukrayna’nın NATO üyeliği yolunda attığı adımlar Rusya tarafından tepki ile karşılanarak gerilimi artırdı. 

Rusya, eylül ayında Ukrayna'daki savaşta 5 bin 937 Rus askerinin öldüğünü duyurdu.

Rus yetkililer, savaş boyunca 61 binin üzerinde Ukrayna askerinin öldüğünü ileri sürerken, Ukrayna da ölen Rus askerlerinin sayısının 145 bini geçtiğini öne sürdü. Ancak her iki taraf da kendi kayıplarına ilişkin net ve yeni bir açıklama getirmedi.

Savaştaki sivil kayıplara ilişkin her iki taraf da net rakam paylaşmadı.

Bir yanda Rusya, Beyaz Rusya ve Rus yanlısı güçlerin, diğer yanda Ukrayna'nın dahil olduğu savaş halen sürüyor. 

SURİYE İÇ SAVAŞI SONA ERDİ Mİ?

Suriye ordusu, Suriye hükûmeti ve Suriye'deki iç isyancılar arasında başlayan, sonrasında Irak ve Şam İslam Devleti, El Nusra ve bazı Kürt, Türkmen, Dürzi ve Süryani grupların da katıldığı, son dönemde ise Rusya, İran, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ve İsrail gibi dış güçlerin de sınırlı ve düzenli olarak dâhil olduğu çatışmaların tarihi 2011’e dayanıyor.

Nisan 2011 tarihinde Suriye Ordusu eylem ve ayaklanmaları bastırmak için görevlendirilmiş ve askerler ülke genelinde göstericiler üzerine ateş açılmıştı.

Aylarca süren askerî kuşatmaların ardından gösteriler silahlı isyanlara dönüştü. Çoğunlukla firari askerler ve sivil gönüllülerden oluşan muhalif güçler, merkezi bir liderlik olmaksızın isyan başlattı. 

Birleşmiş Milletler'e göre ölen nüfus Ocak 2015 tarihi itibarıyla 220 bini aşmıştı. SCPR (Suriye Politik Araştırmalar Merkezi), Suriye İç Savaşı sebebiyle dolaylı ya da dolaysız olarak hayatını kaybeden toplam insan nüfusunu Şubat 2016 itibarıyla 470 bin olarak açıkladı.

Suriye Havayolları, iç savaşın başlamasından 8 yıl sonra, 19 Şubat 2020'de, savaş süresince yapılan ilk sivil uçuşunu Şam’dan Halep’e gerçekleştirdi ve gerilim azalmaya başladı.

Ülke, savaş süresince 3’e bölündü ve nüfusun 3’te 1’i ülkesini terk ederek mülteci durumuna düştü.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) verilerine göre, 2023 başlangıcından şimdiye dek Suriye’de 501 sivil can kaybı yaşandı ve bu Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından beri en düşük sayı oldu.