Türkiye ile Rusya İdlib’te bir çözüm bulmaya çalışıyor
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib şehrinde yaşanan gelişmeler, uzun yıllardır uluslararası alanda siyasi ve askeri krizlerin yaşanmasına neden oluyor. Peki, İdlib’de neler oluyor? Rusya ve Türkiye İdlib’de neyi amaçlıyor? Türkiye ile Rusya İdlib’deki sorunlara çözüm bulabilecek mi?
Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşta, kısa süre içerisinde ülkenin büyük bir kısmı Esad’ın kontrolünden çıktı. ABD ve Körfez ülkeleri tarafından desteklenen silahlı muhalif gruplar, Suriye’nin birçok bölgesini ele geçirdi. İç savaşın başlamasının ardından ülkede ortaya çıkan terör örgütleri de; başta Rakka ve Deyre Zor olmak üzere birçok şehri ele geçirdi. IŞİD ve El Kaide gibi terör örgütleri de Suriye’ye girerek Suriye Ordusu karşısında kısa sürede birçok noktada üstünlük kurdu.
Savaşın ilk yıllarında ABD, Avrupa ülkeleri ve Körfez hattının Suriye’deki muhaliflere yoğun bir desteği vardı. Söz konusu ülkelerden askeri ve ekonomik olarak destek gören muhalif gruplar, Suriye topraklarının yarısından fazlasında kontrolü sağlamayı başardı. ABD, Avrupa ve Körfez’in Suriye’deki isteği Esad’ın devrilmesi ve ülkenin başına yeni bir yönetimin geçmesiydi. Ancak savaşın devam ettiği sırada ortaya çıkan IŞİD ve El Kaide gibi terör örgütleri, ABD ve Batı’nın Suriye’deki önceliğini değiştirdi.
2015 yılına gelindiğinde ülke topraklarının yalnızca yüzde 20’si Suriye Ordusu’nun kontrolünde bulunuyordu. Ülkenin kuzeyi PYD/PKK terör örgütünün kontrolüne geçerken; Halep, Hama, Humus ve Dera gibi şehirler ise muhalif gruplar tarafından yönetiliyordu. Rakka, Deyre Zor ve Palmira gibi şehirler ise terör örgütü IŞİD’in eline geçmişti. 2015 yılına dek Esad’a siyasi olarak destek veren Rusya, ABD ve Batı dünyasının etkin bir şekilde faaliyetlerde bulunduğu Suriye’ye girme kararı aldı.
30 Eylül 2015 tarihi Suriye savaşı için bir dönüm noktası oldu. Putin’in askeri olarak Suriye savaşına dahil olma kararı, tüm durumu Esad lehine değiştirdi. Rusya’nın hava desteğini arkasına alan Esad, kaybettiği toprakları geri alabilmek için taarruza geçti. Rusya bir taraftan Esad’a destek verirken, bir taraftan ise Suriye’nin liman kentlerine yerleşti. Lazkiye ve Tartus gibi şehirlerde deniz üssü kuran Rusya, sıcak denizlere inerek en büyük hedefine ulaşmış oldu.
Havadan Rusya’nın, karadan ise İran destekli grupların desteğini alan Esad; Halep, Hama, Humus, Yermük, Doğu Guta, Palmira, Kuneytra ve Dera gibi bölgelerde yeniden kontrolü ele geçirdi. Esad, bu bölgelere saldırı gerçekleştirmeden önce muhaliflere ve terör gruplarına teslim olma çağrısında bulundu. Teslim olmayanlara ise otobüslerle İdlib’e götürülme seçeneğini sundu. Rusya’nın hava saldırıları karşısında etkisiz kalacaklarını düşünen gruplar, Esad’a teslim olmak yerine otobüslerle İdlib’e taşınma seçeneğini kabul etti.
Hama, Humus, Halep, Kuneytra ve Palmira gibi bölgelerden binlerce silahlı muhalif ve terör örgütü mensubu İdlib’e götürüldü. Bu durum, İdlib’in, içinden çıkılamaz uluslararası sorunlarla baş başa kalmasına yol açtı.
İdlib’de başta Heyet Tahrir El Şham olmak üzere El Nusra ve IŞİD bağlantılı birçok grubun binlerce militanı bulunuyor. Bunun yanı sıra onlarca muhalif grup da İdlib’de faaliyetlerine devam ediyor. Kaybettiği toprakların büyük bir çoğunluğunu geri alan Esad, İdlib’de de yeniden kontrolü sağlamak istiyor. Rusya da Esad’a hem siyasi hem de askeri olarak bu konudaki desteğini sürdürüyor.
TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDA İDLİB ÇIKMAZI
Türkiye uzun yıllardır İdlib’de yaşanan gelişmeleri endişeyle takip ediyor. Hatay’a sınır olan İdlib, herhangi bir çatışma halinde Türkiye’ye yönelik büyük bir göç dalgası riskini barındırıyor. Bu sebeple Türkiye, bölgede çatışma yaşanmamasını ve kendi topraklarına yönelik yeni bir göç dalgasının başlamamasını istiyor. 5 milyona yakın Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye, yeni bir mülteci yükünü kaldıramayacağını dile getiriyor.
Ayrıca Türkiye, İdlib’de sivillerin nüfusuna dikkat çekiyor. Bölgede 3 milyona yakın bir sivil bulunduğunu söyleyen Türkiye, yaşanabilecek herhangi bir savaş halinde çok sayıda sivilin öleceği uyarısında bulunuyor. Türkiye bölgede Heyet Tahrir el Şham gibi terör örgütlerinden rahatsızlık duyduğunu dile getirirken, muhalif gruplar ile terör gruplarının birbirinden ayrı tutulması gerektiğini savunuyor.
Ancak Rusya İdlib konusunda Türkiye’den farklı düşünüyor. Rusya, elinde silah bulunan ve Esad’a karşı savaşan tüm grupları terör örgütü olarak görüyor. Bu nedenle İdlib’in bir an önce Esad’ın kontrolüne geçmesini istiyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da geçtiğimiz günlerde İdlib’de yabancı güçlerle muhalifleri birbirinden ayırmakta zorlandıklarını söyledi.
Rusya’nın Suriye’deki hava üsleri ve askeri birlikleri, özellikle İdlib’den gelen yoğun saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Lazkiye ve Tartus’taki Rus askeri üsleri, İdlib tarafından atılan bombalara ve füzelere maruz kalıyor. Bu nedenle Rusya, üslerine ve askeri üslerine yönelik saldırıların tamamen önüne geçmek istiyor.
Rusya’nın İdlib’deki bir diğer endişesi ise buradaki radikal ve aşırıcı gruplar. Çoğunluğu Rusya’nın Dağıstan ve Çeçenistan gibi bölgelerinden gelen İdlib’deki radikal gruplar, Moskova yönetimini ciddi anlamda endişelendiriyor. Putin, buradaki radikal grupların bir gün Rusya’ya geri dönmesinden ve burada ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturmasından çekiniyor. Tüm bu nedenlerden dolayı Rusya, İdlib’e yönelik saldırılarında Esad’a sonsuz bir destek veriyor. Ülkenin büyük bir çoğunluğunda kontrolü sağlayan Esad ise İdlib’i bir an önce geri alarak PYD/PKK kontrolündeki noktalara yoğunlaşmak istiyor.
Türkiye ile Rusya, İdlib konusunda yıllardır müzakere etmeye devam ediyor. Ancak iki ülke ortak bir çözüm bulma noktasında sorun yaşıyor. İki ülke arasındaki en önemli sorun ise Türkiye’nin muhalif olarak gördüğü bazı grupları Rusya’nın terör örgütü olarak nitelendirmesi. İki ülke de bölgedeki Heyet Tahrir el Şham gibi terör örgütlerinin silahsızlandırılmasını ve bölgede çatışmaların sonlanmasını amaçlıyor. Ancak Heyet Tahrir el Şham örgütünün on binlerce militana sahip olduğu göz önünde bulundurulduğunda; bölgede kısa sürede çatışmaların dinmesinin zor olduğu görünüyor.
Son haftalarda Esad güçlerinin güneyde bulunan Dera’da saldırılarını yoğunlaştırdığı görülürken, Rusya’nın da İdlib’teki faaliyetlerini artırdığı gözlemleniyor. Rusya tarafından gelen açıklamalar da; Moskova’nın, Esad’ın kısa sürede İdlib'de kontrolü sağlamasını istediğini gözler önüne seriyor.
Geçtiğimiz günlerde Rusya’nın başkenti Moskova’da bir araya gelen Putin ile Esad’ın, ele aldığı ilk konulardan biri de İdlib’deki yabancı güçler meselesi oldu.
Türkiye ile Rusya arasında bu ayın sonunda düzenlenmesi beklenen Soçi Zirvesi’nde bir görüşme gerçekleşmesi planlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye, İran ve Rusya arasında düzenlenen Suriye konulu Soçi ve Astana Zirvelerinde olumlu sonuçlar alınmıştı. Bu zirvede, iki ülkenin İdlib’deki sorunları ve son zamanlarda artan çatışmaları ele alması bekleniyor.
İki ülke arasında gerçekleştirilecek olan Soçi Zirvesi’nde, İdlib için kalıcı çözüm bulunması zor görünse de; bölgede artan gerilimin bu zirve sonrasında biraz azalacağını söyleyebiliriz.