Afganistan’daki köklü dönüşüm ve Taliban-İran ilişkileri
Afganistan’da Taliban, kontrolü ele geçirdiğini duyurmasının ardından Molla Muhammed Hasan Ahund başkanlığında “geçici hükümetin” kurulduğunu açıkladı. Taliban hükümeti; Pakistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri tarafından diplomatik olarak tanındı. Ancak Afganistan’ın komşusu İran hala bu konuda net bir tutum sergilemiyor. Peki, Tahran yönetiminin, “Taliban hükümetini” tanımasının önünde hangi engeller bulunuyor?
ABD ve NATO askerlerinin Afganistan’dan çekilmesinin ardından Taliban, 15 Ağustos 2021 tarihinde başkent Kabil’i ele geçirdi. Taliban, ülkedeki kontrolü tamamen ele geçirdiğini duyurmasının ardından Molla Muhammed Hasan Ahund başkanlığında "geçici hükümetin" kurulduğunu açıkladı.
"Başbakan vekili" görevine Molla Muhammed Hasan getirilirken yardımcılığı için Molla Abdulgani Birader ve Abdusselam Hanefi görevlendirildi.
Ancak Taliban’ın Afganistan’da iktidarı ele geçirmesinden sonra hiçbir ülke bu yönetimi resmen tanımadı.
Batılı devletler başta olmak üzere neredeyse tüm hükümetler, Taliban yönetimini resmen tanımaları ya da iyi ilişkiler geliştirmeleri için Afganistan'da tüm kesimleri temsil eden kapsamlı bir hükümetin kurulmasını ve insan haklarına saygı gösterilmesini şart koşmuştu.
Taliban da tüm tarafları kapsayacak geniş bir hükümet kurmak istediklerini, eski askeri yetkililer ve yabancı güçlerle çalışan kişiler de dahil kimseden intikam almayı planlamadıklarını ve “herkesi affettiklerini” duyurmuştu. Ancak Taliban vadettiği kapsamlı hükümeti kurmadı.
Ocak 2022’de Taliban’ın dış politika hedeflerini anlatan Afganistan’ın Dışişleri Bakan Vekili Amir Han Muttaki, ülkesinin büyük güçlerin çatışma alanı olmasına müsaade etmeyeceklerini, tüm komşularla ve uluslararası toplumla karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki kurmak istediklerini söyledi.
Muttaki, “Komşularımızla bölge ile ve dünya ile pozitif ve yapıcı ilişkiler kurma peşindeyiz. Karşılıklı saygıya dayalı olarak tüm uluslarla olumlu ilişkiler kurmak istiyoruz ki büyük güçlerin çatışma alanı veya herhangi bir düşmanlığın parçası olmayalım" ifadelerini kullanmıştı.
Taliban'ın lideri Molla Heybetullah Ahundzade de; Nisan 2022’de, uluslararası topluma çağrı yaparak yönetimlerinin tanınmasını istedi.
Dünyanın “küçük bir köy” haline geldiğini belirten Ahunzade, uygun diplomatik ilişkilerin ülkenin sorunlarının çözülmesine yardımcı olacağını söyledi.
Ahundzade, "sorunlarımızı resmi olarak ve diplomatik normlar ve ilkeler çerçevesinde ele alabilmemiz için" tanımanın şart olduğunu açıkladı.
Ancak Taliban diplomatik olarak yalnızca Pakistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çin tarafından tanınıyor.
AFGANİSTAN’IN KOMŞUSU İRAN, TALİBAN’A MESAFELİ
Afganistan’ın komşusu İran ise Taliban'a mesafeli yaklaşıyor. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi İran’a bazı kazanımlar sağladı. Ancak Taliban’ın devletleşmesi, Tahran için çeşitli jeopolitik risk ve tehditler doğurdu.
Uluslararası desteği artırmak için çalışmalar yürüten Taliban’a, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi liderliğindeki İran’dan, Kabil’deki hükümet çalışmalarını baltalayan bir açıklama yapılmıştı.
Afganistan'da geniş katılımlı bir hükümetin kurulması gerektiğini söyleyen İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ise “Afganistan'da güvenlik ve istikrarın sağlanması için katılımcı bir hükümet kurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Abdullahiyan’ın sözlerine tepki gösteren Taliban, “Afganistan İslam Emirliği olarak bizler, İran’ı güvenlik ve istikrarı sağlamak için tüm halkları (Belucistan - Ahvaz - Kürdistan) içeren katılımcı bir hükümet kurmaya çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.
Afganistan’ın Taliban’ın kontrolüne geçmesinin ardından Tahran, Kabil’deki Şii nüfusunun geleceğine odaklandı.
Taliban’ın Afganistan’daki Şii topluluğuna yönelik baskısı, İran ile Taliban arasındaki en önemli sorunlardan birini oluşturuyor. Taliban’ın bu topluluğa zarar vermeyeceğine dair hiçbir söz vermemesi Tahran’ı endişelendiriyor.
Diğer yandan İran ile Afganistan arasında su ve sınır sorunu yaşanıyor. 2021 yılının son aylarında Taliban ile İran’ın sınır askerleri arasında çatışma çıktı.
Geçtiğimiz Temmuz ayında ise İran, Tahran ile Kabil arasında Hilmend Su Yolu üzerindeki su sorununun "hızlı ve ciddi" bir şekilde çözülmemesi durumunda Afganistan ile ilişkilerin olumsuz etkileneceğini duyurdu.
Taliban geçici hükümeti Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki ise “İran'ın egemenliğine saygılıyız. (Nehirlerde) Su bulununca İran'a akmasını sağlayacağız" şeklinde yanıt verdi.
İRAN, TALİBAN’I TANIYACAK MI?
AA’nın aktardığına göre, geçtiğimiz günlerde Taliban geçici hükümetinin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abdul Kahhar Belhi, Afganistan'ın İran'ın başkenti Tahran'daki büyükelçiliğinin Taliban'a devredildiğini duyurdu.
İran ile Taliban arasında anlaşmazlıklar yaşansa da; karşılıklı çıkarlar iki yönetimi birbirine yakınlaştırıyor. İran ve Taliban, ABD karşıtlığıyla biliniyor. İran yönetimi, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini zafer olarak görüyor ve Taliban’ı tebrik ediyor.
Yıllardır ABD ve müttefiklerinin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan İran, Afganistan’ı önemli bir ticaret ortağı görüyor. Afganistan elektrik, ilaç ve inşaat malzemeleri gibi ihtiyaçlarını İran’dan ithal ediyor.
Diğer yandan Taliban ve İran, DEAŞ’ı bir terör örgütü olarak görüyor ve örgütle mücadele ediyor. İran, Taliban ile iş birliği yaparak Afganistan sınırını korumayı hedefliyor.
Hiçbir ülke tarafından tanınmayan Taliban, bölgede kendine müttefik bulmak için İran ile iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor. İran için de durum aynı. Tahran yönetimi, ülkesinde Taliban liderlerini ağırlayarak ikili ilişkileri geliştirmeye çalışıyor. İran ve Taliban’ın iş birliği karşılıklı çıkarlara dayanıyor.
Taliban yönetimi, Afganistan'daki kontrolü ele almasından bu yana ülkeye istikrar getiremedi. İran’ın ekonomik, güvenlik ve siyasi çıkarlarını tatmin edecek bir Afganistan henüz inşa edilemedi. Dolayısıyla İran’ın, Taliban’ı yakın zamanda tanıması pek olası görünmüyor.
Ancak Taliban kapsayıcı bir hükümet kurarsa ve ülkedeki azınlıkların haklarına saygı duyarsa İran, Taliban’ı ilerleyen zamanda tanıyabilir.