İran'da kız öğrencilere yönelik kimyasal gazlı saldırılar gerçekleştiriliyor

İran'da 30 Kasım 2022'den bu yana okullardaki toplu zehirlenme vakaları artıyor. Kum, Loristan, Erdebil, Kirmanşah, Simnan, Mazenderan, Çaharmahal, Bahtiyari, Elborz, Rezavi Horasan ve Tahran eyaletlerinde üç ayda yaklaşık 2 bin öğrencinin zehirlendiği tahmin ediliyor. Peki, İran’daki kız öğrencileri kim zehirliyor?

İran’da ilk zehirlenmeler 30 Kasım 2022’de, Kum’daki Nur Teknik Lisesi’nden 18 öğrencinin hastaneye kaldırılmasıyla görüldü. Daha sonrasında zehirlenme vakaları, Kum, Loristan, Tahran, Erdebil, Kirmanşah, Simnan, Mazenderan, Çaharmahal ve Bahtiyari, Elborz ve Rezevi Horasan eyaletlerinde de ortaya çıktı. 

DW’de yer alan habere göre, İranlı bir milletvekili, şu ana kadar yaklaşık bin 200 öğrencinin solunum güçlüğü, mide bulantısı ve çarpıntı nedeniyle tedavi görmek zorunda kaldığını söyledi. 

Ülkede yaklaşık 30 okulu içeren "kasıtlı saldırılar" yapıldığı söyleniyor. Kasım ayında başlayan bu saldırıların, okulların kapanması ve kız çocuklarının okula gitmemesi için kasıtlı olarak yapıldığı düşünülüyor. 

Bazı İranlılar, genç kadınlara yönelik saldırıların kitlesel hükümet karşıtı protestoların intikamı olarak görüyor. Bazıları da bu saldırıların komşu ülke Afganistan’daki Taliban’ı ve Nijerya’daki Boko Haram’ı örnek alan aşırı muhafazakarlar tarafından yapılmış olabileceğini söylüyor. 

İran Sağlık Bakan Yardımcısı Yunus Panahi, “Anlaşılan o ki bazıları tüm okulların, özellikle de kız okullarının kapatılmasını istiyor” değerlendirmesinde bulunmuştu. 

Penahi sözlerini geri aldı ancak parlamento üyesi Ali Rıza Monadi’nin zehirlenmeleri  "kasıtlı" olarak nitelendirerek, "şeytanın kız çocuklarının eğitimini engelleme isteğinin varlığı ciddi bir tehlikedir" demesi ülkedeki kuşkuyu artırıyor.  

ÖĞRENCİLERİN ZEHİRLENME NEDENİ: AZOT GAZI

İran Başsavcısı, zehirlenme vakaları ile ilgili "kasıtlı suç eylemleri olasılığı var" diyerek soruşturma emri vermişti. İran İstihbarat Bakanlığı da soruşturma başlatmıştı.   

Farklı şehirlerdeki okullarda düzenlenen çok sayıda zehirlenme vakasının ardından 28 Şubat’ta İran Meclisi acil durum toplantısı düzenleyerek öğrencilerin zehirlenme nedeninin N2 (Azot) gazı olduğunu açıkladı. 

Liseli ve üniversiteli öğrenciler de zehirlenme belirtileri ortaya çıkmadan önce havada garip bir koku aldıklarını belirtiyor. 

İran'ın yarı resmi Tesnim Haber Ajansı'na göre, Sağlık Bakanı Behram Aynullahi konuyla ilgili yaptığı açıklamada, zehirlenme vakalarının hafif geçtiğini, herhangi bir komplikasyonun oluşmadığını anlatarak, etkilenen kişilerin birkaç saat boyunca halsizlik ve uyuşukluk hissettiğini söyledi.

Konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurulduğunu belirten Aynullahi, yapılan araştırmalarda söz konusu olaylarda "tesiri düşük bir zehrin" kullanıldığını tespit ettiklerini ifade etti. 

Meclis Eğitim, Araştırma ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Alirıza Monadi Sefidan da komisyonlarının, Kum, Burucerd ve diğer bazı şehirlerde kız öğrencilerin zehirlenmesi sorunuyla ilgili olarak Eğitim, Sağlık ve İstihbarat bakanlığı temsilcileriyle ortak bir toplantı düzenlediğini bildirdi.  

Vakalarda "az miktarda zehirleyecek şekilde düşük dozda bir zehir" kullanıldığını ifade eden Sefidan, “Yapılan takip ve test sonuçlarına göre, okullarda kullanılan zehirde N2 (diazot) gazının bulunduğu tespit edildi” açıklamasında bulundu. 

ALMANYA’DAN VAKALARI AYDINLATIN ÇAĞRISI 

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İran’ın çeşitli şehirlerindeki okullarda yaklaşık üç aydır görülen toplu zehirlenme vakalarının aydınlatılması için Tahran yönetimine çağrı yaptı.

Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Bakan Baerbock, İran'daki okullarda zehirlenen kız öğrencilerle ilgili haberlerin “şok edici” olduğunu bildirdi. 

Alman Bakan, “Gerek Tahran'da gerek ülkenin kuzeybatısındaki Erdebil'de kızlar okula korkusuzca gidebilmeli. Bu onların en temel hakkı. Zehirlenme vakaları açıklığa kavuşturulmalı” dedi. 

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları biriminden yapılan açıklamada da olaylara ilişkin şeffaf bir soruşturma süreci talep edildi.  

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani, “Kızların kasti olarak hedef alındığına ilişkin iddialara yönelik oldukça endişeli olduklarını” söyledi.  

MAHSA AMİNİ PROTESTOLARINDA ÖĞRENCİLERİN ROLÜ 

İran’da, 13 Eylül'de "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyelerince gözaltına alındıktan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin 16 Eylül'de yaşamını yitirmesi, rejim karşıtı protestolara neden olmuştu. 

Mahsa Amini protestolarına, lise ve üniversite öğrencileri de katılım sağlamıştı. Twitter’dan yayımlanan görüntülerde, okul üniformaları içindeki liseli öğrencilerinin başörtülerini çıkararak salladıkları ve Ayetullah Ali Hamaney aleyhinde sloganlar attığı görülmüştü. 

İran’da; Allame Tabatabai, Tahran Sanat, Şehid Beheşti, Noşirevani, Kürdistan Tıp Bilimleri, İran Tıp Bilimleri, Tahran Azad, Meşhed Firdevs, Kazvin Tıp, Zehra, Loristan, Merivan ve Buşehr gibi birçok üniversitede de protestolar düzenlenmişti. 

Rejim muhalifi sosyal medya kanalları, polisin öğrencilere gerçek mermi ve göz yaşartıcı gazla müdahale ettiğini ve çok sayıda öğrencinin gözaltına alındığını duyurmuştu. 

Bu nedenle İran’da kız öğrencilere yönelik gerçekleştirilen gaz saldırıları, Mahsa Amini'nin ölümüyle başlayan, öğrencilerin öncülük ettiği kitlesel protestoların intikamı olarak görülüyor.

Kadın ve Aileden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ensiye Hazali, zehirlenme olaylarının, öğrencilerin mevcut durumunu siyasi hedefleri doğrultusunda kullanmak isteyen düşmanlar tarafından gerçekleştirildiğini iddia ediyor. 

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise olayla ilgili kamuoyuna yaptığı açıklamada, “Bu, düşmanların veliler ile kız öğrenciler arasında korku ve güvensizlik yaymaya çalışmasıyla ülkede kaos çıkarmaya yönelik bir güvenlik planıdır” dedi. 

Reisi suçlamalarına dair herhangi bir kanıt göstermezken, düşmanların kim olduğuna yönelik de bir açıklama yapmadı. 

Ancak kız okullarında yaşanan zehirlenme vakaları yeni protestolara kapı aralıyor. 

İran resmi haber ajansı IRNA'nın haberine göre, çok sayıda öğrenci velisi zehirlenmelerin ilk başladığı kent olan Kum’un valilik binasının önünde toplanarak gösteri yaptı. 

DW’nin Alman haber ajansı Tagesschau’undan aktardığına göre, 3 Mart’ta da Zahedan kentinde protestocular, “diktatöre ölüm” sloganlarıyla rejimi protesto etti. 

İran’da rejime karşı öfke büyüyor. Zehirlenen kız öğrencilerin aileleri sokaklara çıkıyor ve kimyasal saldırılardan rejimi sorumlu tutuyor. Veliler, gaz saldırılarının okulların kapanması ve kız çocuklarının okula gitmemesi için kasıtlı olarak yapıldığını düşünüyor. 

Güvenlik güçleri de okulların ve milli eğitim müdürlüklerinin önünde toplanan öğrencilerin velilerini bastırmaya çalışıyor. Gazın kaynağı ise henüz bilinmiyor.