İskoçya'nın yeni Başbakanı Hamza Yusuf, bölgesel yönetimi bağımsız yapabilir mi?

İskoçya Bölgesel Hükümeti Başbakanı Nicola Sturgeon, "siyasette hizmet etmenin bir parçasının da başkasına yol verme zamanının geldiğini bilmek olduğunu" söyleyerek istifa etmişti. Birleşik Krallık‘a bağlı İskoçya Özerk Yönetimi‘nin yeni Başbakanı, İskoç Ulusal Partisi‘nin (SNP) liderliğine seçilen Sağlık ve Sosyal Hizmet Bakanı Hamza Yusuf oldu. Peki, bölgesel yönetimin yeni Başbakanı İskoçya’nın bağımsızlığını destekliyor mu?

Geçtiğimiz şubat ayında İskoçya Bölgesel Başbakanı ve İskoçya Ulusal Partisi (SNP) Genel Başkanı Nicola Sturgeon, hem başbakanlıktan hem de parti genel başkanlığından istifa etiğini açıkladı. 
 
Göreve geldiği ilk andan itibaren zamanı geldiğinde bu görevi başkasına devretmesi gerektiğini hissettiğini belirten Sturgeon, “Zihnen ve kalben bu zamanın geldiğini biliyorum. Bu benim, partim ve ülkem için en doğru olanı. Bu yüzden Başbakanlık ve parti liderliğinden ayrılma niyetimi ilan ediyorum” şeklinde konuştu. 
 
İskoçya'da bu yıl sonunda yapılması planlanan ikinci bağımsızlık referandumunun Birleşik Krallık Anayasa Mahkemesince engellenmesini de eleştiren Nicola Sturgeon, "Bir sonraki Westminster seçimini (İngiltere parlamentosu), fiili bir referandum olarak kullanma isteğim biliniyor. Bu kararın sadece benim değil, SNP tarafından toplu şekilde alınması isteğim konusunda hep açık konuştum" dedi.

Ülkenin kritik bir anda olduğunu belirten Sturgeon, “Bağımsızlık için anayasal bir yol olan referandumun engellenmesi demokratik bir rezalettir. Ama bu aynı zamanda, İskoç demokrasisinin nasıl korunacağına karar verme ve İskoç halkının iradesinin galip gelmesini sağlama sorumluluğu bize düşüyor. Bunu başarmak için İskoç siyasetindeki bölünmeyi aşmamız gerekiyor ve benim görüşüm şu ki bunun için yeni bir lidere ihtiyacı var" ifadelerini kullandı. 

İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanlığının yanı sıra İskoç Ulusal Partisi liderliğini de bırakan Nicola Sturgeon, siyaset yapmayı bırakmayacağını, bağımsızlık için mücadele etmeyi sürdüreceğini belirtti. 

İSKOÇYA, İNGİLTERE’NİN GÖLGESİNDE YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR

İngiltere; İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda olmak üzere dört kurucu ülkeden oluşuyor. İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da yetki devrine dayalı bir siyasi yapılanma bulunuyor. 

Yetki devri gereğince egemen devletin sahip olduğu yasama ve yürütme yetkilerinin bir bölümü, Birleşik Krallık Parlamentosu tarafından İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’daki ulusal parlamentolara ve bunların seçtiği yürütme organlarına devredilmiş. 
 
Yetki devrinden yararlanan kurucu ülkelerin, kendi egemenlikleri bulunmuyor. 
 
Anayasa, savunma, ulusal güvenlik, dış politika, vatandaşlık ve göç gibi konular, başkent Londra’daki Birleşik Krallık Parlamentosu’nun yükümlülüğünde. 

18 Eylül 2014 tarihinde İskoçya hükümeti bu sınırlı yetkileri yetersiz bulduğundan bağımsızlık referandumuna gitti.  
 
Ancak İskoçya halkı, bağımsızlık referandumlarında tercihlerini Birleşik Krallık’ta kalmaktan yana kullandı. Referandumda seçmenin yüzde 55’i bağımsızlığa “hayır” derken, “evet” oylarının oranı yüzde 45’te kaldı. 
 
Dönemin Başbakanı Alex Salmond, bağımsızlık referandumunda aldığı yenilginin ardından başbakanlık görevinden istifa etti. Salmond'un yerine Nicola Sturgeon geldi. 

“İSKOÇYA BAĞIMSIZLIĞA DAHA DA HAZIR” 

Haziran 2022’de dönemin Başbakanı Nicola Sturgeon, ikinci bir bağımsızlık referandumu kampanyası başlattıklarını duyurdu ve İskoçya’nın “bağımsızlığa daha da hazır” olduğunu söyledi. 
 
Nicola Sturgeon ikinci bağımsızlık referandumuna ilişkin düzenlediği basın toplantısında hükümetin bağımsızlık savunmasını içeren, "Daha Zengin, Daha Mutlu, Daha Adil: Neden İskoçya Değil?" başlıklı belgeyi yayınladı. 
 
Sturgeon, "Bizi AB dışında daha iyi olmayan hatta daha da kötüleşme olasılığı olan nispeten zayıf ekonomik ve sosyal sonuçlara götüren bir İngiliz ekonomi modeline bağlı mı kalacağız, yoksa bunun yerine gözlerimizi umut ve iyimserlikle kaldırıp ilham mı alacağız?" ifadelerini kullandı. 

Sturgeon, referandumun yapılabilmesi için resmi rızasını istemek üzere dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'a yazacağını söylerken, bu tekliflerinin kabul edilmemesi durumunda da planla ilgili kararlı davranacaklarını belirtti. 
 
Dönemin Başbakanı Sturgeon, başvuru dosyasını Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi'ne iletip, referanduma hükümetin onayı gerekmeksizin gidebilmek için mahkemeden görüş ve karar talep edeceklerini söyledi. 

İNGİLTERE YÜKSEK MAHKEMESİ BAĞIMSIZLIK REFERANDUMUNA “HAYIR” DEDİ 

23 Kasım 2022 tarihinde İngiltere Yüksek Mahkemesi, İngiliz parlamentosunun izni olmadan İskoçya'nın bağımsızlığını kazanması için ikinci bir referandumun düzenleyemeyeceği yönünde karar verdi. 
 
Mahkeme Başkanı Robert Reed açıklamasında, "İskoçya'nın, ikinci bir referandumun İngiliz parlamentosuyla ilgili olmadığı yönündeki iddiasını" reddetti ve referandumun sadece "hukuki etkisinin değil, maddi etkisinin" de dikkate alınması gerektiğini belirtti. 

Robert Reed, İskoçya'ya öz yönetim hakkı veren Anayasal düzenlemeye göre İskoçya parlamentosunun yetkilerinin sınırları olduğuna ve iki ülke arasındaki birliğin kaderine ilişkin konularda Londra'daki Birleşik Krallık parlamentosuna verilmiş olan yetkileri kullanamayacağına hükmetti. 
 
Reed, "İskoç parlamentosu, İskoçya'nın bağımsızlığı konusunda bir referandum için yasama yetkisine sahip değil" değerlendirmesinde bulundu. 

STURGEON: “MAHKEME KARARINA SAYGI DUYUYORUM” 

Dönemin Başbakanı Nicola Sturgeon, Birleşik Krallık'tan ayrılmak için başvurduğu yüksek mahkemenin olumsuz yanıt vermesine rağmen mücadeleye devam edecekleri sözünü vermişti.  
 
Nicola Sturgeon, İngiltere Yüksek Mahkemesi’nin aldığı karardan sonra Twitter’dan yaptığı paylaşımla da bu kararından vazgeçmediğini gösterdi. 

Sturgeon, “Hayal kırıklığına uğramış olsam da Yüksek Mahkeme kararına saygılıyım. Mahkeme yasa yapmaz, sadece yorumlar" ifadelerini kullandı. 

Sturgeon, “İskoçya'ya Londra'nın onayı olmadan kendi geleceğini belirleme hakkı vermeyen bir yasa, Birleşik Krallık'ın gönüllü bir ortaklık olduğu fikrinin gerçek dışı olduğunu ortaya koyuyor ve bağımsızlık talebini güçlendiriyor" dedi. 
 
Daha sonra bir basın toplantısı düzenleyen Sturgeon, mahkemenin kararının sadece yasaya uygunluk yönünden alındığını belirterek, siyaseten bağımsızlık talebini demokratik yollardan yükseltmeye devam edeceklerini açıkladı. 
 
Ancak, İskoçya Bölgesel Başbakanı ve İskoçya Ulusal Partisi Genel Başkanı Nicola Sturgeon, 15 Şubat 2023 tarihinde istifa etti. 

Sekiz yıldır yürüttüğü görevi bırakan Sturgeon, 19 Ekim 2023 yılında ülkenin yeni bir bağımsızlık referandumuna gitmesini istiyordu. Ancak bu teklife İngiltere hükümeti onay vermedi.  

İSKOÇYA’NIN YENİ BAŞBAKANI HAMZA YUSUF OLDU 

Birleşik Krallık‘a bağlı İskoçya Özerk Yönetimi‘nin Başbakanı, İskoç Ulusal Partisi‘nin (SNP) liderliğine seçilen Sağlık ve Sosyal Hizmet Bakanı Hamza Yusuf oldu. 
 
Göçmen bir ailenin çocuğu olan Pakistan asıllı Hamza Yusuf, İskoçya’nın ilk beyaz olmayan ve Müslüman başbakanı oldu. 
 
Yusuf, İskoçya Yüksek Mahkemesi Başkanı Colin Sutherland huzurunda Kral Charles'a bağlılık yemini etti. 
 

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre; İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da İskoç Parlamentosu'nun kendisini Başbakan olarak seçmesinin hemen ardından Yusuf ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek kendisini tebrik etti. 
 
Yusuf, görüşmenin yapıcı olduğunu belirterek Sunak'a, Londra'nın ‘İskoçya halkının ve parlamentosunun demokratik isteklerine’ saygı duyması gerektiğini söyledi. 

Yusuf, partinin bağımsızlık kampanyasını yeniden canlandırma sözü veriyor. Başbakan Yusuf, “Şimdi bağımsızlığa, daha önce hiç olmadığı kadar ihtiyacımız var” diyor. Ancak Yusuf, bağımsızlık istemesine ve monarşinin kaldırılmasını alenen desteklemesine rağmen, ‘Kral Charles'a sadakatle hizmet etme’ sözü veriyor. 
 
İskoçya’nın eski başbakanlarından Nicola Sturgeon ve Alex Salmond, Birleşik Krallık’a bağlı kalmak istememiş ve AB’ye geri dönmek istemişlerdi. Ancak Salmond döneminde halk bağımsızlıktan yana olmamış, Sturgeon döneminde de İngiltere hükümeti bağımsızlık referandumuna onay vermemişti. İki Başbakan da uğradıkları yenilginin ardından istifa etmek zorunda kaldı. 
 
Ancak yeni Başbakan Hamza Yusuf, bağımsızlık mücadelesine temkinli yaklaşıyor. Başbakan Yusuf, İskoçya Milli Partisindeki (SNP) liderlik yarışını kıl payı kazandı. Yusuf, oyların yüzde 48’ini aldı. 
 
2007’den bu yana İskoçya parlamento seçimlerini kazanan ve yönetimi elinde bulunduran SNP, İskoçya’nın bağımsızlığı için mücadele ediyor. 
 
Yusuf, hem SNP içindeki sabırsız ayrılıkçıları kontrol etmek zorunda hem de bağımsızlık karşısında net bir tavır takınmayan İskoç halkının beklentilerini karşılamak zorunda. İskoç halkının çoğunluğu bağımsızlık istemiyor. Eğer Başbakan bağımsızlık konusunda diretirse, “halkın istediğini reddeden” bir lider konumunda olacak. 

Hamza Yusuf, önce liderlik mücadelesinin yıprattığı partiyi bir araya getirmeli. Daha sonrasında da İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan ayrılması için halkı ikna eden bir kampanya yürütmeli.