İsrail-Filistin sorununda Çin devreye giriyor!
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçtiğimiz günlerde Çin’in başkenti Pekin’e resmi ziyaret gerçekleştirdi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüşmelerde bulunan Abbas, iki devlet arasında stratejik ortaklık anlaşmaları imzalandığını açıkladı. Peki, Çin, İsrail-Filistin sorunu ile ilgili hangi adımları atmayı planlıyor?
Abbas’ın Pekin’e ziyareti, Çin’in Filistin-İsrail arasında yıllardır devam eden gerilimin ve durma noktasına gelen siyasi ilişkilerin yeniden canlanması için devreye gireceği şeklinde sonuçlanmış gözüküyor.
Filistinli yetkililer, İsrail ile yaşadıkları çatışmalar ve donma noktasına gelen siyasi ilişkiler nedeniyle ara buluculuk yapmak isteyen Çin’in vizyonundan ve gelecekteki rolünden memnuniyet duyduklarını ifade etti.
DEVLET BAŞKANLARINDAN KARŞILIKLI AÇIKLAMALAR
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Çin ile Filistin devletlerinin birbirini destekleyen iki eski dost olduğunu söyledi.
Ülkesinin “Filistin halkının meşru hakları” konusunu son derece önemli bulduğunu ve kararlılıkla desteklediklerini belirten Xi, sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulması için çalışmalara başladıklarını açıkladı.
Xi, “Dünyada ortaya çıkan büyük değişiklikler ve Orta Doğu bölgesinde yaşanan yeni gelişimler karşısında Çin, Filistin’le eşgüdüm ve iş birliğini güçlendirerek, Filistin sorununun bir an önce kapsamlı, adil ve kalıcı bir biçimde çözülmesini hızlandırmaya istekli. Bugün, Çin ile Filistin arasında stratejik ortaklık ilişkisinin kurulduğunu beraber ilan ettik” ifadelerini kullandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “Filistin halkının kendi meşru ulusal hakkını yeniden elde etmesine yönelik uzun dönemli güçlü desteği ve önemli yardımları” nedeniyle Çin’e teşekkür ettiğini söyledi.
Gerçekleştirdiği ziyaret sonrası çok iyi bir şekilde karşılandığını ve Pekin’den çok mutlu bir şekilde ayrıldığını söyleyen Abbas, Çin ile ilişkilerinin iyi bir şekilde ilerlediğini ve İsrail ile yaşanan gerilimler dolasıyla Çin’in devreye girmesinden dolayı çok memnun olduğunu açıkladı.
Abbas, “Filistin, Çin ile birlikte Kuşak ve Yol’un ortak inşasını hızlandırmaya, her alanı kapsayan iş birliğini güçlendirmeye, insanlığın kader birliğinin oluşturulmasını ilerletmeye, Filistin-Çin stratejik ortaklık ilişkilerini sürekli derinleştirmeye istekli. Aynı zamanda Çin’e Filistin sorununun bir an önce adil bir şekilde çözüme kavuşturulması için öneriler ortaya koymasından dolayı teşekkür ediyor ve Çin’in Filistin iç uzlaşmasını hızlandırmak ve Orta Doğu’da barışı sağlamak için daha büyük rol oynamasını temenni ediyoruz” şeklinde konuştu.
"FİLİSTİN HALKI BİZİM ESKİ DOSTUMUZ"
Çin, Filistin devletini resmi olarak tanıyan ilk ülkelerden biri konumunda bulunuyor.
Ayrıca Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) de resmi olarak tanıyan Çin, 1960'lı yıllardan bu yana örgüte eğitim veriyor ve silah yardımında bulunuyor.
Filistin’in Birleşmiş Milletler'e (BM) “tam üye” olması gerektiğini belirten Çin, 1967 sınırlarında bir Filistin devletini destekler konumda gözüküyor.
1967 yılında yaşanan “Altı Gün Savaşı” sonrasında İsrail; Gazze Şeridi, Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Suriye’ye ait olan Golan Tepeleri’ni işgal etmişti. Uluslararası kamuoyu ve diplomasi çevreleri, bu toprakların işgal edilmiş olduğu görüşünü savunuyor.
İki devlet arasındaki diyaloglar hakkında açıklamalarda bulunan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el- Maliki, "Pekin bölgede varlık sahibi olmak istiyor, biz de bunu memnuniyetle karşılıyoruz çünkü konumu Filistin hakkından yana. Bu, ABD'nin İsrail’den taraf olmasına karşılık güvence teşkil ediyor" şeklinde konuştu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Wang Wenbin ise Çin ve Filistin’in eski ve güvenilir iki dost devlet olduğunu söyledi.
Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olduklarını söyleyen Wang, bölgenin barış istikrarı için çalışmalara başladıklarını açıkladı.
Wang, “Devlet Başkanı Xi, son 10 yılda birden çok kez Filistin sorununun çözümü için Çin'in önerilerini ortaya koydu. İki devletli çözüm temelinde siyasi bir uzlaşma yolunda kararlılıkla ilerlenmesi ve barış için uluslararası çabaların artırılması gerektiğini vurguladı. Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak, Filistin sorununa en erken tarihte adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm bulunması için uluslararası toplumla birlikte çalışmayı sürdürecek” ifadelerini kullandı.
FİLİSTİN-İSRAİL GERİLİMİNDE ÇİN'İN ARA BULUCULUĞU
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Filistin-İsrail arasındaki gerilimi ve çatışmaları sonlandırmak için ara bulucu olmaya hazırlanıyor.
Filistin’in özgür bir devlet kurması için gerekli adımların atılması yönünde kararlar alınacağını söyleyen Xi, sorunların çözümüne ilişkin dört maddelik bir öneri sunduğunu açıkladı.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in İsrail-Filistin meselesine yönelik önerisi şu şekilde:
- “Filistin'in özgür bir devlet kurmasında kararlı olunmalı ve Filistin ile İsrail bu doğru yolda buluşmalı. 1967'de kurulan ve başkenti Doğu Kudüs olan Filistin'in ulusal özgürlüğü, Filistin halkının elinden alınamayacak en doğal hakkıdır ve iki ülke arasındaki sorunun çözümünde ön koşuldur.
- Sorunun barışçıl yollardan çözümünde müzakere, tek yol haline gelmelidir. İki ülke zamanın gereklerine uygun davranarak barış yolunu seçmelidir. Öncelikle bölgede yeni yerleşim yerleri inşası derhal durdurulmalı, masum halka şiddet uygulanmaya son verilmeli, Gazze kuşatması kaldırılmalı ve tutuklu Filistinliler gibi problemlerde gerekli adımlar atılmalı, böylece ülkelerin diyalog sürecine tekrar başlamasına uygun şartlar oluşturulmalıdır.
- Toprakların iade edilerek barışın sağlanması yönündeki prensip üzerinde kararlı olunmalıdır. BM'nin ilgili kararı uyarınca Arap Birliği inisiyatifinin elde etmiş olduğu mevcut temel üzerinde, kapsamlı bir şekilde Orta Doğu barış sürecinin ileriye götürülmesi yönünde yol alınmalıdır.
- Uluslararası toplum, barış sürecinin önemli bir garantörü olmalı ve Filistin sorununda sorumluluk ve aciliyet duygusunu artırmalıdır. Uluslararası toplum ayrıca, aktif bir şekilde sorunun çözümünde taraflara telkinde bulunmalı ve Filistin'e eğitim yardımı ve ekonomik yardımlar yapmalıdır."
Çin ve Filistin arasındaki temasların ve “iki eski dost” ülkenin ilişkilerini pekiştirmesinin özellikle İsrail- Filistin arasındaki gerilime olumlu yönde yansıması bekleniyor.
Çin’in ara buluculuğunda Suudi Arabistan ve İran devletlerinin yeniden diplomatik ilişkilere başlaması, bu sürece iyi bir örnek olarak öne çıkıyor.
İlerleyen dönemde dünyada daha fazla söz sahibi olması beklenen Çin, özellikle Orta Doğu ve Körfez ülkeleriyle kurduğu ikili ilişkiler ve imzasını attığı projeler ile ABD hegemonyasına dayanan “tek kutuplu dünya” tezinin yıkılmasına öncü ülkelerden biri konumunda bulunuyor.