ABD, İsrail'i Arap dünyasıyla barıştırmaya çalışıyor

İsrail'in Batı Sahra'da Fas egemenliğini tanımasından iki gün sonra Fas Kralı 6. Muhammed, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu resmi bir ziyaret için ülkesine davet etti. Trump döneminde varılan anlaşmalar ile başlayan İsrail- Arap dünyası ilişkileri bir adım öteye taşındı.

İsrail'in Batı Sahra'da Fas egemenliğini tanımasından iki gün sonra Fas Kralı 6. Muhammed, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu resmi bir ziyaret için ülkesine davet etti.

Fas ulusal haber ajansına göre, Kral 6. Muhammed Netanyahu'ya hitaben kaleme aldığı mektupta, İsrail'e tutumu için teşekkürlerini iletti ve Netanyahu'nun ziyaretinin "ikili ilişkilerin güçlendirilmesi için yeni fırsatlar yaratacağını" ifade etti.

Kral 6. Muhammed'in mektubunda, İsrail'in Batı Sahra'da konsolosluk açma kararını da memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi ve Fas Dışişleri Bakanı Nasır Burita'nın çarşamba günü Netanyahu'nun krallığa yapacağı ilk ziyaret için "yakın gelecekte" bir tarih belirleme konusunda anlaştıkları bildirildi.

Fas, Batı Sahra’yı kendi toprağı olarak görüyor ancak, Cezayir destekli Polisario Cephesi bu bölgede bağımsız bir devlet kurmayı amaçlıyordu. 

Amerika Birleşik Devletleri’nin eski Başkanı Donald Trump, 2020 yılında Fas'ın İsrail'le ilişkilerini düzeltmesi karşılığında Batı Sahra'daki hak iddiasını meşrulaştırmıştı. 

ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ABD'nin Batı Sahra'ya ilişkin tutumunda bir değişiklik olmadığını ifade etti.

Faslı bir üst düzey hükümet yetkilisiyle bu durumun Fas'ın İsrail-Filistin çatışmasına yönelik iki devletli çözümü savunan "ilkelerini" etkilemeyeceğini söyledi.

İSRAİL FAS İLE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRMİŞTİ

İsrail’in Rabat’taki Diplomatik Misyon Şefi Yardımcısı Eyal David, sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, Avidani’nin konsolos olarak atandığını duyurmuştu.

Tel Aviv yönetimi, Ocak 2021’de İsrail'in eski Kahire Büyükelçisi David Govrin'in Fas'a geçici misyon şefi olarak atandığını ilan etmişti. Ağustos 2021’de de İsrail'in Fas'taki diplomatik temsilciliği açılırken, Govrin de Ekim 2021’de resmen Rabat Büyükelçiliği görevini edinmişti.

İsrail ile Fas, 22 Aralık 2020'de diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında da 4 farklı anlaşmaya imza atmıştı.

İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın 24-25 Kasım 2021'de Fas'a gerçekleştirdiği ziyarette de iki ülke arasında istihbarat, savunma sanayi, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda iş birliği mutabakat zaptı imzalanmıştı.

Rabat ve Tel Aviv arasındaki düşük düzeyli ilişkiler, 1993 yılında Filistinliler ile İsrail arasında imzalanan Oslo Anlaşması’nın ardından başlamış ancak  2002’de 2.İntifada’nın başlamasıyla bu ilişkiler Fas tarafından askıya alınmıştı.

Fas Kralı 6. Muhammed daha sonra İsrail ile ilişkilerin "en yakın zamanda" kurulacağını duyurdu. Aynı gün Trump, yaptığı açıklamayla Fas ve İsrail'in tam diplomatik ilişki kurulmasına yönelik anlaşmaya vardığını ve Batı Sahra'da Fas'ın hakimiyetini tanıdıklarına dair bir bildirge imzaladığını ilan etti.

Bu kararla Fas, Mağrib bölgesinde İsrail ile normalleşme anlaşması yapan ilk ülke, genel kapsamda da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, ve Sudan’ın ardından dördüncü Arap ülkesi konumundaydı.

İBRAHİM ANLAŞMASI

Sudan, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini hedefleyen ve İbrahim Anlaşması (Abraham Accord) adı verilen mutabakatı Amerika Birleşik Devletleri ile imzalamıştı. ABD'de Sudan'ın Dünya Bankası'na olan borçlarını ödemesi için yıllık 1 milyar doların üzerinde kredi imkanı sağlamıştı.

ABD’nin eski Başkanı Donald Trump bir dizi Arap ülkesi ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzelmesi için ara buluculuk yapmış ve bu ülkelere bazı imtiyazlar tanıyarak ilişkilerin iyileşmesini kabul ettirmişti.

Sudan'ın da İsrail'le ilişkileri normalleştirme kararı aldığı önce Trump tarafından açıklanmıştı. Sudan'dan önce Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Fas da İsrail ile diplomatik anlaşmalara imza atmıştı.

İbrahim Anlaşmaları Trump'ın Orta Doğu politikasındaki en büyük başarısı olarak nitelendirilse de anlaşmayı imzalayan ülkelerin coğrafi olarak İsrail'den uzak ülkeler olması bunun Arap ülkeleri ve İsrail arasındaki krizin çözümüne katkısının sınırlı olması da bekleniyordu.

İki ülke arasındaki tarihi anlaşmanın, İsrail Dışişleri Bakanı'na göre birkaç ay içinde Washington'da imzalanması planlanıyor. 

Geçtiğimiz aylarda İsrail'den Sudan'a bugüne kadarki en üst düzey diplomatik ziyaret gerçekleşmiş, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Sudan'a giderek Devlet Başkanı Abdel Fattah el Burhan ve hükümet yetkilileriyle temasta bulunmuştu.

Cohen, dönüşünde Tel Aviv'deki havalimanında yaptığı açıklamada, barış anlaşmasının maddeleri üzerinde uzlaşma sağlandığını belirtmişti.

Sudan Dışişleri Bakanlığı, Cohen ve Burhan'ın "İsrail ile yapıcı ilişkiler geliştirmenin yollarını; başta askeri ve güvenlik olmak üzere tarım, enerji, sağlık, su, eğitim alanlarında iş birliğini görüştüklerini" ifade etmişti.

Cohen, havalimanında yaptığı açıklamada, "Ziyaretin ABD'nin de rızasıyla yapıldığını" söyledi ve şöyle konuştu:

"Ziyaret, stratejik bir Arap ve Müslüman ülkesiyle yapılacak tarihi bir barış anlaşmasının temellerini attı. İsrail ve Sudan arasındaki barış anlaşması bölgesel istikrarı artıracak ve İsrail devletinin ulusal güvenliğine katkıda bulunacak."

Filistin meselesine tepki olarak da yıllardır İsrail'i tanımayan Arap ülkelerinin teker teker bu politikadan vazgeçmesi ise Filistinlilerden tepki gelmesine neden oldu.

1967'deki savaştan bu yana Arap ülkeleri, İsrail ile diplomatik ilişki geliştirmek için Filistinlilerin yaşadığı topraklardaki işgalden vazgeçmesi ve Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bir Filistin devleti kurulması gerektiğini savunuyordu. Yeni normalleşme siyasi diplomasiyi geliştirse de İsrail’in Filistin halkına yaşattığı zulmün görmezden gelinebileceği sonucuna varılmıyor.