Salih el-Aruri'ye düzenlenen suikast sonrası Orta Doğu'da tansiyon yükseldi

Lübnan'da meydana gelen saldırıda hayatını kaybeden üst düzey Hamas yetkilisi Salih el-Aruri'nin ölümü, bölgedeki siyasi dengeleri kökten değiştirebilir. Aruri suikastının ardından Orta Doğu'da tansiyon daha da arttı. Gazze'de devam eden savaşın, Hizbullah'ın İsrail'e vereceği yanıtla bölgeye yayılmasından endişe ediliyor.

SALİH EL-ARURİ KİMDİ VE ÖNEMİ NEYDİ?

57 yaşında öldürülen Aruri, 1990'ların başında İzzeddin El Kassam Tugayları'nın kurucularından biri olarak Hamas'ın silahlı kanadında önemli bir rol üstlendi.

Hamas kaynaklarına göre, Aruri, Hamas'ın askeri yeteneklerini geliştirmesi ve bölgesel müttefikleriyle sıkı bağlar kurmasında öncü bir figürdü. Ayrıca, İran ve Hizbullah ile olan ilişkilerinde kilit bir rol oynayarak Hamas'ı güçlendiren bir "kanal veya bağlantı" olarak tanımlanıyordu. Aruri'nin düzenli olarak İran'ı ziyaret ettiği de belirtiliyor.

Aruri aynı zamanda Batı Şeria'da Hamas'ın lideri olarak kabul ediliyordu ve uzmanlığı, İslamcı hareketin askeri yeteneklerini geliştirmesine büyük katkı sağlıyordu. İsrail, Aruri'yi çeşitli saldırılarda rol oynamakla suçluyordu.

İsrail'e göre, Aruri ile bağlantılı olarak Hamas'ın, 7 Ekim saldırısında çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.140 kişinin ölmesine neden olan bir dizi saldırı bulunuyor.

Aruri'nin hayatı, 2010'da serbest bırakılmasının ardından Hamas'ın siyasi kolunda önemli bir role yükseldiği ve Mısırlı ara bulucularla birlikte Gilad Şalit'in serbest bırakılmasını sağlayan müzakere ekibinde yer aldığı dönemde de dikkat çekiyordu.

Aruri'nin ölümünün ardından İsrail'in odak noktasını Hamas'ın diğer üst düzey liderlerine çevirmesi muhtemel. Şu anki Hamas lideri İsmail Haniyeh ve Gazze'deki lider Yahya Sinwar, Aruri'nin ardından dikkat çeken isimler olabilir.

HAMAS'TAN DİKKAT ÇEKEN ''PARMAK TETİKTE'' AÇIKLAMASI

İsrail-Gazze çatışması devam ederken gerçekleşen ve Hamas lider yardımcısı Salih el-Aruri'nin ölümüne yol açan suikast, bölgede savaşın daha da ateşlenmesinin kapılarını aralayabilir.

Hamas ve Hizbullah arasındaki bağlantı göreviyle Lübnan'da bulunan Aruri'nin ölümü, Hasan Nasrallah'ın daha önce uyardığı gibi güçlü bir tepkiyi tetikleyebilir. Çünkü Aruri'nin ölümü, Gazze dışındaki Hamas liderlerine yönelik yapılan suikastların devam edeceği beklentisini oluşturdu.

Aruri, İsrail'in Hamas komutanlarına yönelik artan saldırılarının bir parçası olarak hedef alındı. Bu, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güney banliyölerindeki Hamas ofisine yönelik gerçekleşen ilk saldırı olarak kayda geçti.

İsrail Ordusu Sözcüsü, Aruri'nin ölümü hakkında doğrudan yorum yapmazken; Lübnan medyası ve güvenlik yetkilileri ise saldırının Lübnan'daki İran destekli Hizbullah hareketinin kalesine isabet ettiğini belirtti.

Hamas, Aruri'nin ölümüne karşılık olarak bölgede daha geniş çaplı eylemler yapacaklarını açıkladı.

Hizbullah ise Aruri suikastının "cezasız" kalmayacağına söz verdi ve bu durumu "Lübnan'a yönelik ciddi bir saldırı ve savaş sırasında tehlikeli bir gelişme" olarak nitelendirdi.

Lübnan Başbakanı cinayeti kınarken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise İsrail'e gerilimi tırmandırmamaları konusunda tavsiyelerde bulundu.

İsrail, Aruri'nin ölümünü bir dizi hedefli suikastlerin sadece bir parçası olarak değerlendiriyor. Aruri, ABD'nin terör listesinde yer alıyor ve İsrail tarafı, Hamas liderlerine karşı operasyonların süreceğini sürekli deklare ediyor.

Hamas ve Hizbullah'ın ise Aruri'nin ölümüne tepki vermek için bir şeyler yapma ihtiyacı hissedecek olması bölgede tansiyonun artmasına ve misilleme eylemlerine neden olacak.

Aruri'nin ölümü, bölgedeki gerilimi artırarak, Kızıldeniz nakliye yollarının da dahil olduğu diğer cephelerde tansiyonun yükselmesine de neden olabilir. Bu durum, Batılı ülkelerden gelen çağrılara rağmen, bölgedeki taraflar arasındaki itidalin sağlanmasını zorlaştırabilir.

Son olarak, Aruri'nin ölümü, Gazze'deki liderlerin güvenliği konusunda endişeleri artırırken, Hamas liderlerinin Türkiye ve Katar gibi ülkelerde daha güvende hissetmeleri, bölgedeki diplomatik ilişkileri etkileyebilir ve Hamas'ın İsrail ile yapılan dolaylı görüşmelerdeki pozisyonuna da zarar verebilir.