ABD ile Çin arasındaki Tayvan krizi derinleşiyor

ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında iki saatten fazla süren bir telefon görüşmesi gerçekleşti. İki ülke arasında Tayvan krizinin derinleştiği bir dönemde, bu görüşme, dünya kamuoyunda yankı yarattı. Peki, İki lider arasında hangi konular ele alındı? Çin, ABD’yi hangi konuda çok sert bir şekilde uyardı?

ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, iki saatten fazla süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, ekonomik ve jeopolitik gerilimler de dahil olmak üzere ikili ilişkiler ele alındı.

Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, görüşmenin yerel saatle sabah 08.33’te başladığı ve 10.50’de sonlandığı belirtildi. Açıklamada, görüşmenin Washington ile Pekin arasındaki iletişim hatlarını sürdürme ve derinleştirme, farklılıkları sorumlu bir şekilde yönetme ve iki ülkenin çıkarlarının örtüştüğü yerlerde birlikte çalışma çabalarının bir parçası olduğu ifade edildi.

Söz konusu açıklamada ayrıca, iki liderin, ikili ilişkiler ile diğer bölgesel ve küresel meseleleri ele aldıkları belirtildi. İki liderin, iklim değişikliği ve sağlık güvenliğini ele almak için kendi ekiplerini görevlendirdiğine dikkat çekildi.

Açıklamada ayrıca, Tayvan konusunda Başkan Biden’ın; ABD politikasının değişmediğini, Washington’un statükoyu değiştirmeye veya Tayvan Boğazı’ndaki barış ve istikrarı baltalamaya yönelik tek taraflı çabalara şiddetle karşı çıktığını dile getirdiği aktarıldı.

ÇİN’DEN ABD’YE ÇOK SERT SÖZLER

Çin Dışişleri Bakanlığı tarafından görüşme ile ilgili yazılı bir açıklama yayınlandı. Açıklamada, iki liderin, Çin-ABD ilişkileri ve çıkarları hakkında samimi bir iletişim ve fikir alışverişinde bulunduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Değişim ve düzensizlik dünyası ile karşı karşıya kalan uluslararası toplum ve dünyanın dört bir yanındaki insanlar, Çin ve ABD’nin dünya barışını ve güvenliğini sağlamasını, küresel kalkınma ve refahı teşvik etmede liderliği üstlenmesini bekliyor. Bu, iki büyük ülke olan Çin ve ABD’nin sorumluluğundadır” ifadelerine yer verildi.

Söz konusu açıklamada, Çin liderinin, Pekin’in Tayvan sorununa ilişkin ilkeli tutumunu ayrıntılı olarak açıkladığı belirtilirken, “Xi, Tayvan Boğazı’nın her iki tarafının da tek ve aynı Çin’e ait olduğu gerçeğini ve statükonun açık olduğunu belirtti. Üç Çin-ABD ortak bildirisi, iki tarafın verdiği siyasi taahhütleri somutlaştırıyor ve tek Çin ilkesi, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi temeli. Çin, ’Tayvan bağımsızlığına’ yönelik ayrılıkçı hareketlere ve dış güçlerin müdahalesine kesinlikle karşı çıkıyor” ifadelerini kullanıldı.

Pekin hükümetinin ve halkının Tayvan sorunundaki konumunun net olduğu kaydedilen açıklamada, “Çin’in ulusal egemenliğini ve toprak bütünlüğünü kararlılıkla korumak, 1,4 milyardan fazla Çinlinin kesin iradesidir. Kamuoyuna meydan okunamaz. Ateşle oynayan kendini yakar. ABD tarafının bunu açıkça görebileceğini ümit ediyoruz. Washington, tek Çin ilkesine saygı göstermeli ve üç ortak bildiriyi hem sözlü hem de fiili olarak uygulamalıdır” ifadelerine yer verildi.

Washington ile Pekin arasındaki en son görüşme, geçtiğimiz mart ayında gerçekleştirilmişti. Biden, mart ayında Xi ile yaptığı son görüşmede, Pekin’in Moskova’nın savaşına maddi destek vermesinin “sonuçları” olacağını dile getirmişti.

ABD Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Başkan Biden, sadece o bölgede değil, tüm dünyada sahip olduğumuz en önemli ikili ilişkilerden biri olan Çin’in devlet başkanı ile iletişim hatlarının açık kalmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Kirby ayrıca, “Çin ile iş birliği yapabileceğimiz konular olduğu gibi açıkçası sürtüşme ve gerilim olduğu konular da var. Bu, her iki ülkenin de sonuçları olan, dünyadaki en önemli ikili ilişkilerden biridir” şeklinde konuştu.

NANCY PELOSİ’NİN TAYVAN’I ZİYARETİ KONUSU GERİLİMİ TIRMANDIRIYOR

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan’a olası bir ziyareti konusu, uzun bir süredir gündemde. Pekin, Pelosi’nin olası ziyaretiyle ilgili çok sert açıklamalarda bulunmuştu. Pekin hükümeti, Pelosi’nin olası bir ziyaretini bir provakasyon olarak göreceğini açıkladı.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, “ABD kendi yolunda gitmekte ve Çin’e meydan okumakta ısrar ederse kesinlikle güçlü tepkilerle karşılaşacaktır” ifadelerini kullanmıştı. ABD Başkanı Joe Biden ise geçen hafta yaptığı açıklamada, ABD yetkililerinin şu anda Tayvan’ı ziyaret etmesinin “iyi bir fikir olmadığını” belirtmişti.

Pekin hükümeti, Nancy Pelosi'nin olası bir ziyaretini, Tayvan'ın bağımsızlığına açık bir destek olarak görüyor. Çin'in resmi bir yayın organı olarak görülen Global Times, "ABD birkaç adım daha atarsa, kendilerini bir uçurumun eşiğinde bulacaklar" ifadelerini kullanarak, Pekin'in bu konudaki  tavrını gözler önüne serdi.

Öte yandan Pekin hükümeti, Tayvan'a yakın noktalarda bulunan şehirlerine askeri sevkiyatını yoğunlaştırıyor. Çinli yetkililer, Pelosi'nin Tayvan'a askeri uçaklarla gelmesi durumunda, bunun bir egemenlik ihlali olduğunu ve karşılık verme hakkını doğurduğunu belirtiyor. 

Önümüzdeki günlerde ABD ile Çin arasındaki Tayvan krizinin daha da derinleşmesi bekleniyor. Pelosi'nin Tayvan'ı ziyaret etmesi durumunda, Çin'in askeri anlamda bölgeye müdahale etmesi gündeme gelebilir.