Biden'ın “tehlikeli ülke” sözleri, ABD-Pakistan hattında kriz yarattı

ABD Başkanı Joe Biden, geçtiğimiz günlerde Pakistan’ı “tehlikeli ülke” olarak nitelendirmişti. Bu açıklamaların ardından iki ülke arasında siyasi kriz çıktı. Peki, Joe Biden’ın açıklamaları sonrası ABD ve Pakistan arasında ne oldu? Washington-İslamabad ilişkilerini önümüzdeki dönemde neler bekliyor? İmran Han, başbakanlık koltuğuna geri dönebilecek mi?

ABD Başkanı Joe Biden, 8 Kasım’daki Kongre ara seçimleri öncesi California’da yaptığı açıklamada, Pakistan’ı, “uyumsuz nükleer silahlara sahip dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri” olarak nitelendirdi. 

Biden’ın açıklamaları, ABD-Pakistan ilişkilerinde yeni bir siyasi krizin başlamasına yol açtı. Pakistan Dışişleri Bakanı Bilawal Butto Zerdari, Pakistan’ın nükleer varlıklarının güvenlik ve emniyetle ilgili olarak IAEA (Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı) uyarınca her bir uluslararası standardı karşıladığını açıkladı.

Zerdari, “Pakistan, bütünlüğünü ve güvenliğini sağlama konusunda kararlı. Güvenlik sorunları varsa yakın zamanda Pakistan topraklarına kazara füze fırlatan Hindistan’ın nükleer silahları hakkında sorulmalıdır” dedi. 

Pakistan Dışişleri Bakanı ayrıca, “Bu sadece sorumsuz ve güvensiz değil, aynı zamanda nükleer kapasiteye sahip ülkelerin güvenliği konusunda ciddi endişeler doğuruyor. Biden’ın açıklamaları sürpriz oldu. Bu tür yanlış anlamaların angajman eksikliğinden kaynaklandığına inanıyorum. ABD ile ilişkilerimizin doğru yönde devam etmesini sağlayacağız” şeklinde konuştu. 

Biden’ın açıklamalarına bir diğer tepki de Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’ten geldi. Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Şerif, “Pakistan Başbakanı olarak, en güvenli nükleer komuta ve kontrol sistemlerinden birine sahip olduğumuzu biliyorum. Dünya çapında savaşlara karışan ABD’nin aksine, Pakistan ne zaman saldırganlık gösterdi, özellikle nükleerleşme sonrası?” dedi. 

Pakistan Dışişleri Bakanlığı ise Biden’ın açıklamaları sonrası ABD’nin İslamabad Büyükelçisi Donald Blome’u bakanlığa çağırdı. Yapılan açıklamada, Biden’ın “gerçeklerle uyuşmayan asılsız ifadeleri” sebebiyle Pakistan’ın hayal kırıklığının ve endişesinin iletildiği belirtildi.

İMRAN HAN BAŞBAKANLIĞA DÖNMEK İSTİYOR

Diğer yandan, Pakistan’da eski Başbakan İmran Han hakkında Terörle Mücadele Yasası kapsamında işlem başlatıldı. Han hakkında başlatılan işlemde, “Yargıç Zeba Çaudri, İslamabad Emniyet Müdürü ve onun yardımcısını tehdit ve terörize ettiği” belirtildi.

Han’ın, “halk arasında huzursuzluk ve terörü yaymayı” amaçladığı kaydedildi. Eski başbakan, daha önce yaptığı açıklamalarda, “sahte davalarla gözaltına alınması konusunda komplo tasarlandığını” öne sürmüştü.

Pakistan Seçim Komisyonu ise İmran Han hakkında siyasetten men etme kararı verdi. Pakistan Adalet ve Hukuk Bakanı Azam Nazir Tarar ise Han’ın beş yıllığına siyasetten men edildiğini duyurdu.

İmran Han’ın avukatı Ali Zafer, yaptığı açıklamada, Seçim Komisyonunun kararına karşı İslamabad Yüksek Mahkemesine başvurduklarını söyledi. Zafer, mahkemenin, Seçim Komisyonu tarafından verilen kararı bozacağından ümitli olduğunu dile getirdi. Han’ın, önümüzdeki günlerde yeniden başbakanlık koltuğuna oturmak için çalışmalarını yoğunlaştırması bekleniyor. 

ABD, PAKİSTAN’I ÇİN’E KARŞI KONUMLANDIRMAK İSTİYOR

Eski Pakistan Başbakanı İmran Han, Orta Asya’da İran, Rusya ve Çin gibi ülkelerle kurduğu yakın ilişkilerle dikkat çekiyordu. Pekin hükümeti ile ticari ilişkileri güçlendiren Han, savunma alanında ise Moskova ile iş birliğini geliştiriyordu.

ABD karşıtı politikaları ve söylemleri ile dikkat çeken Han, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrası Moskova’ya uygulanan yaptırımlara dahil olmama kararı aldı. Pakistan’ın bağımsız bir ülke olduğunu her fırsatta dile getiren Han, ABD ve AB ülkelerinin iç işlerine karışmalarına karşı çıktığını söyledi. 

ABD ve Batı ülkeleri, Rusya’nın Ukrayna’ya işgale başladığı 24 Şubat tarihinde, Han’ın Moskova’da Putin ile bir araya gelmesine sert tepki gösterdi. Han ise gelen tüm tepkiler karşısında Moskova ile İslamabad’ın savunma ve enerji alanlarında yaptığı iş birliğini vurguladı.

9 Nisan’da gerçekleştirilen güvensizlik oylamasında çoğunluk sınırı olan 172 oyun altında kalan İmran Han, hükümetten düşmüş oldu. Han, muhalefetin hükümeti düşürme girişimin ardında Washington’un olduğunu savundu ve ülkede “ithal edilmiş” bir hükümeti asla kabul etmeyeceğini söyledi. Han hükümetinin düşmesinin ardından Pakistan’ın yeni başbakanı Şahbaz Şerif oldu.

ABD, nükleer füzelere sahip ve güçlü bir ordusu olan  bölgenin önemli ülkelerinden Pakistan’ı uzun zamandır Çin’e karşı konumlandırmaya çalışıyordu. Ancak başbakanlık koltuğunda oturan İmran Han’ın Çin ve Rusya ile yakın ilişki kurması, Washington’un Orta Asya’daki etki alanını daraltıyordu. Hindistan, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerle önemli ittifaklar kuran ABD, Şahbaz Şerif’in başbakanlık koltuğuna oturmasıyla birlikte Pakistan’ı da yanına çekmek istedi.

Şerif, göreve geldikten hemen sonra yaptığı açıklamalarda, yeni dönemde ABD ve AB ile ilişkilerin gelişeceğini söyledi. İmran Han dönemindeki politikaları eleştiren Şerif, ülkesinin ABD ile düşmanlığı kaldıramayacağını söyledi. 

Şerif’in başbakanlık koltuğuna oturmasının ardından ABD-Pakistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldı. Bu süre içerisinde Pakistan’ın, Çin ve Rusya’dan daha çok AB ve ABD ile iş birliğini geliştirdiği görüldü.

Ancak Biden’ın son açıklamaları, iki ülke arasındaki gerginliği yeniden tırmandırdı. ABD’ye verdiği sıcak mesajlarla dikkat çeken Başbakan Şerif’in, Pakistan’ın bağımsızlığına vurgu yapması ve Biden’ın sözlerine tepki göstermesi dikkat çekti. İlerleyen dönemde Şerif hükümetinin, Çin ve Rusya ile daha fazla yakınlaşması bekleniyor. 

Çin’in Orta Asya’da yeni ticaret yolları ile ekonomik nüfuzunu güçlendirdiği, Rusya’nın ise Doğu Avrupa’ya yayılmaya devam ettiği bir dönemde ABD’nin; Pakistan ile askeri, ekonomik, siyasi ve ticari ilişkilerini güçlendirmesi öngörülüyor. Ancak Biden’ın açıklamaları sonrası Pakistan’dan gelen tepkiler, iki ülke arasında bir müttefiklik ilişkisi kurulmasının zor olduğunu gözler önüne seriyor.