Kamboçya’da genel seçimler yaklaşırken muhalefet üzerindeki baskı artıyor!
Kamboçya Başbakanı Hun Sen, 1985 yılından bu yana iktidarda bulunuyor. 30 yılı aşkın bir süredir Kamboçya'yı yöneten Hun Sen, mensubu olduğu iktidar partisinin bir yüzyıl kadar daha siyasette baskın güç olacağını söylüyor. Hun Sen, genel seçimlerden önce muhaliflerine karşı sert önlemler almak, basın kuruluşlarını kapatmak ve tek güvenilir muhalefet partisini feshetmek için mahkemeleri kullanmakla suçlanıyor. Peki, Hun Sen, ülkeyi tek adam rejimine nasıl dönüştürdü?
Kamboçya Başbakanı Hun Sen, 1985 yılından bu yana iktidarda. Hun Sen'in 2013'teki genel seçimleri az bir farkla kazanmasının ardından Kamboçya'da muhalefet üzerindeki baskı giderek arttı.
Ulusal Kurtuluş Partisi (CNRP) lideri Sam Rainsy, “hakaret” suçundan verilen hapis cezası nedeniyle 2016 yılında ülkeyi terk ettti.
CNRP, 2018 seçimlerinden önce de muhalefet, sivil toplum ve medyaya yönelik geniş bir operasyonun parçası olarak dağıtıldı.
Partinin 118 üyesi beş yıl siyaset yasağı aldı. Parti başkanı ve ana muhalefet lideri Kem Sokha, hükümeti devirmek için ABD ile birlikte Başbakan Hun Sen'e komplo kurmakla suçlandı.
Kamboçya’da genel seçimler öncesinde ana muhalefet partisinin kapatılmasına uluslararası toplumdan sert tepkiler geldi.
Amerika Birleşik Devletleri bu ülkeye karşı ‘somut adımların’ atılması çağrısı yaparken, Avrupa Birliği de muhalefetin olmadığı bir seçimin yasal olmayacağını duyurdu.
CNPR, 2018’deki genel seçimler öncesi yapılan yerel seçimde iktidar partisinden daha yüksek oy almıştı.
2018 GENEL SEÇİMLERİ: CPP SEÇİM ZAFERİNİ İLAN ETTİ
Kamboçya’da ana muhalefet partisinin yer almadığı 2018 genel seçimlerine, iktidardaki Kamboçya Halk Partisinin (CPP) yanı sıra 2013 genel seçiminde sandalye kazanamamış çoğu yeni kurulan 19 siyasi parti katıldı.
Euronews’in aktardığına göre, uzmanlar bu partilerin çoğunun hükümet tarafından kurdurulduğunu ve göstermelik olduğunu öne sürdü.
2018’deki genel seçimlerde Başbakan Hun Sen'in liderliğindeki Kamboçya Halk Partisi,(CPP) birinci oldu.
İletişim Bakanı Khieu Kanharith, 33 yıldır ülkeyi yöneten Hun Sen'in, seçimleri kazandığını ve beş yıl daha başbakanlık yapacağını açıkladı.
Kanharith, CPP'nin ne kadar oy aldığı hakkında bilgi vermedi. Ancak ülkenin devlet televizyonu, CPP'nin oyların en az yüzde 70'ini alarak birinci olduğunu belirtti.
Seçimde, kayıtlı 8,3 milyon seçmenden yüzde 82'sinin oy kullandığı ve son yapılan seçimlere göre daha fazla katılım olduğu bildirildi.
İnsan hakları gruplarının serbest, eşit ve adil olmamakla eleştirdiği seçimleri, muhalefet partileri boykot kararı almıştı.
Euronews’in aktardığına göre, İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Birimi Direktör Yardımcısı Phil Robertson, Reuters'a verdiği mülakatta, vatandaşların cezalandırılma ve hedef haline getirilme endişesiyle korkudan sandığa gittiğini söyledi.
Hükümet yetkilileri, seçimi boykot çağrısının yasa dışı olduğunu ve bu çağrıyı yapanların da hain ilan edileceğini açıklamıştı.
“ÖNÜMÜZDEKİ 100 YIL ÜLKEYİ BİZ YÖNETECEĞİZ”
Kamboçya Başbakanı Hun Sen, Haziran 2020’de en büyük oğlu Hun Manet’i, Kamboçya Halk Partisinin (CPP) gençlik kolunun başkan yardımcılığından başkanlığına getirdiğini duyurdu.
Hun Sen, sıklıkla Hun Manet'in potansiyel halefi olduğunu dile getiriyordu. Bu atama, 42 yaşındaki oğul Hun'un, babasının yerine geçmeye hazırlandığı yönündeki spekülasyonları artırdı.
Kamboçya Başbakanı Hun Sen, 2020’de bir havalimanı inşaatının açılışında yaptığı konuşmada ise mensubu olduğu iktidar partisinin bir yüzyıl kadar daha siyasette baskın güç olacağını ve şayet muhalefet iktidarı ele geçirmek istiyorsa yüzyıl daha beklemesi gerekeceğini söyledi.
Hun Sen, “Kim benim yerimi alma kapasitesine sahip olabilir? Dürüst olalım, hiç kimse" dedi ve ekledi: "Biz burada olduğumuz sürece yüzyıl daha beklemeniz gerekecek..."
MUHALEFET LİDERİ VATANA İHANETTEN TUTUKLANDI
Geçtiğimiz günlerde ise muhalefet lideri Kem Sokha, "vatana ihanet"ten 27 yıl hapse mahkum edildi.
Mahkeme kararı uyarınca, Sokha'nın seçme ve seçilme hakkı elinden alındı. Muhalif lider Sokha, aynı karar gereği, cezası süresince hiçbir siyasi faaliyette bulunamayacak ve ailesi dışında evine gelenlerle görüşemeyecek.
Reuters’in aktardığına göre, 2017'den bu yana tutuklu bulunan ve başkent Phnom Penh'deki karar duruşmasında hakim karşısına çıkan Sokha, 1985'ten bu yana iktidarda olan Kamboçya Başbakanı Hun Sen'i devirmek için ABD ile birlikte komplo kurmak ile suçlanıyordu.
Karar duruşması sırasında açıklama yapan Hakim Koy Sao, “yabancı güçlerle iş birliği içinde” olduğunu söylediği Kem Sokha'nın “hükümeti devirme hedefiyle renkli devrim yapmak üzere insanları örgütlemek için insan hakları ve siyaseti bir paravan olarak kullandığı” suçlamasında bulundu.
Duruşmanın ardından konuşan Kem Sokha'nın avukatı Ang Udom ise müvekkili hakkında verilen cezaya bir ay içinde itiraz edeceklerini açıkladı.
Mahkemede hazır bulunan ABD'nin Kamboçya Büyükelçisi W. Patrick Murphy, duruşmayı ve cezayı "adaletin yanlış tecelli etmesi" olarak yorumladı.
23 Temmuz 2023 tarihinde Kamboçya’da genel seçimlerin düzenleneceği öngörülüyor. Mahkemenin, genel seçimlere dört ay kala verdiği bu ceza Başbakan Hun Sen hükümetinden muhalefet partilerine yeni bir gözdağı olarak değerlendiriliyor.
Geçtiğimiz sene mahkeme, aralarında eski muhalefet lideri ve milletvekillerinin olduğu 36 kişiyi "vatana ihanet" iddiasıyla mahkum etmişti.
Mahkemede, aralarında kapatılan eski Kamboçya Ulusal Kurtuluş Partisi (CNRP) lideri Sam Rainsy ile partinin eski liderlerinin de olduğu 36 kişi; partinin eski Genel Başkan Yardımcısı Mu Sochua da dahil olmak üzere sürgündeki eski milletvekillerinin, hükümet yasağına meydan okuyarak Ocak 2021'de evlerine dönmelerine yardım etmeye çalışmakla suçlanmıştı.
Muhalif isimlere mahkeme tarafından verilen cezaların 5 ila 7 yıl arasında değiştiği, 3 sanığın cezalarının ertelendiği kaydedilmişti. 37 kişinin yargılandığı davada sanıklardan 33'ü gıyaben yargılanırken, hüküm giyenler hakkında tutuklama emri çıkarıldı. Bir sanık ise beraat etmişti.
Kamboçya’da muhalif liderlerin önemli bir kısmı yurt dışında sürgünde bulunuyor. Hun Sen, genel seçimlerden önce muhaliflerine karşı sert önlemler almak, basın kuruluşlarını kapatmak ve tek güvenilir muhalefet partisini feshetmek için mahkemeleri kullanmakla suçlanıyor.