Kazakistan'daki protestoların arka planı...
Kazakistan’da akaryakıt zammı protestoları olarak başlayan gösteriler silahlı çatışmaya dönüştü. Ülke genelinde olağanüstü hâl ilan edilirken, Rusya başta olmak üzere bazı ülkelerden bölgeye askeri destek gönderildi. Peki, Kazakistan'daki protestoların arka planında ne var?
Kazakistan, son yılların en büyük krizini yaşıyor. Sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) fiyatlarına zam yapılmasını protesto etmek için sokağa çıkanların gösterileri adeta iç savaşa dönüştü.
Hükümetin salı günü akaryakıt fiyatlarının zam öncesi seviyenin altına (litre başına 0,11 dolar) indirileceğini açıklaması ve çarşamba günü hükümetin istifa etmesine rağmen protestolar şiddetini artırarak devam etti.
Kiev’de bulunan Kazak aktivist Daniyar Khassenov, “Tokayev ve hükümet, ülkedeki sosyal ve ekonomik durumu tartışabilir ve gerginliği hafifleteceği umuduyla maaşları ve sosyal ödemeleri artırmaya karar verebilir. Ancak herkes reformların gerçekleştirilmeyeceğini biliyor” yorumunu yaptı.
Nursultan, Almatı ve Mangistau’da uygulanan olağanüstü hâl, 5 Ocak itibariyle ülke geneline genişletildi. 19 Ocak’a kadar uygulanması planlanan olağanüstü hâlin olayların gidişatına göre uzatılabileceği belirtildi.
Diğer yandan, Kazak şehirlerinde internet bağlantısı kesildi. Dolayısıyla ülkeden sıcak haber alınması ve bölgedekilerin durumunu aktarması da zorlaştı.
GÖSTERİCİLERE SİLAH DAĞITILDIĞI ÖNE SÜRÜLDÜ
Yetkililer, Orta Asya’nın en büyük ülkesi Kazakistan’da çıkan olaylar sonucu 12 emniyet mensubunun hayatını kaybettiği ve 317’sinin ise yaralandığını açıkladı. Çatışmaların şiddetlendiği Almatı’da hükümet binalarına girmeye çalışan onlarca göstericinin öldürüldüğü binden fazla kişinin ise yaralandığı aktarıldı.
Sosyal medyada bölgeden olduğu iddia edilen görüntüler arasında, göstericilere silah dağıtıldığını gösteren bir video dikkat çekti. Videoda, göstericilerin belirli bir noktaya doğru koşarak oradan silah aldığı görüldü.
Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Ülke içinden ve dışından provokasyonlara boyun eğmeyin. Sivil ve askeri tesislere saldırı kesinlikle yasa dışıdır. Bizim çatışmaya değil, karşılıklı güven ve diyaloğa ihtiyacımız var” dedi.
İnternette yayılan diğer görüntülerde ise göstericilerin kendilerine müdahale eden askerleri rehin aldığı ve bazı polislerin göstericilere katıldığı yer aldı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı, çarşamba günü ilerleyen saatlerde Moskova’nın öncülüğündeki Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nden (CSTO) “terör tehdidine karşı yardım etmeleri için” destek istediğini açıkladı.
AFP’nin aktardığına göre, üye devletlerden biri olan Rusya, bölgeye ilk askeri birliklerini gönderdi. Rusya’nın yanı sıra eski Sovyet ülkeleri ve CSTO’nun diğer üyeleri olan Ermenistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Belarus da Kazakistan’a asker sevk ettiğini açıkladı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ittifakın "sınırlı bir süre için" barış gücü göndereceğini doğruladı.
Rusya öncülüğündeki barış gücü birliklerinin hükümet karşıtı gösterileri bastırmak için destek olması bekleniyor.
Kazakistan’ın da aralarında bulunduğu Türk Devletleri Teşkilatı açıklama yaparak, hükümetin ve halkın ihtiyaç duyabileceği desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ise Kazakistan’daki durumu yakından takip ettiklerini belirterek hem hükümet görevlilerine hem de göstericilere itidal çağrısı yaptı.
ÜLKEDE KAOS HAKİM
1991’de Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazanan Kazakistan, doğal kaynaklar açısından zenginliğiyle öne çıkıyor.
Dünyada uranyum üretiminin yüzde 40’ından fazlasını oluşturan Kazakistan’daki protestolar, küresel yakıt fiyatlarını da etkiledi. Nükleer yakıt pazarı araştırma firması UxC’nin aktardığına göre, uranyumun küresel piyasadaki fiyatı çarşamba günü 42 dolardan 45.25 dolara yükseldi.
26 uranyum yatağının bulunduğu ülkedeki en büyük uranyum üreticisi Kazatomprom’un İngiltere’deki hisseleri ise yüzde 11 değer kaybetti.
Kazakistan Merkez Bankası ise anti terörizm kapsamında önlem alarak tüm banka operasyonlarının durdurulduğunu açıkladı.
Almatı Belediye Başkanlığı’nı basan protestocuların birçok hükümet binasını hedef aldığı aktarıldı. Kazakistan havaalanındaki personel, göstericilerden kaçmak zorunda kalarak görev yerlerini terk etti.
Sosyal medyadaki videolarda binalardan yükselen dumanlar ve silah sesleri dikkat çekti.
#Kazakistan
— Nazgul Kenzhetay (@nazgulkenzhetay) January 5, 2022
Almatı’da yanan belediye binası pic.twitter.com/BILDwJWtLL
Almatı Polis Şefi Kanat Taimerdenov, "aşırılık yanlılarının ve radikallerin" 500 sivile saldırdığını ve yüzlerce iş yerini yağmaladığını söyledi.
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı ise yapılan eylemlerin son derece hazırlık ve koordineli olduğunu vurgulayarak, “Kazakistan, yurtdışında eğitilmiş terörist gruplar tarafından silahlı bir işgalle karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
TÜRKLER MAHSUR KALDI İDDİASI
Türkiye’nin Kazakistan’daki Nursultan Büyükelçiliği, bölgedeki Türk vatandaşlarının kalabalık yerlerden uzak durması çağrısında bulundu. Ayrıca ülkede mahsur kalanların tahliye edileceği belirtildi.
Göstericilerin Almatı Havaalanı’nı ele geçirdiği iddia edilirken, Türk Hava Yolları’nın (THY) İstanbul-Nursultan seferlerini iki yönlü iptal ettiği açıklandı.
Sözcü’de yer alan habere göre, Kazakistan’da mahsur kalanlar arasında THY Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Başkanı İlker Aycı ve eşi Tuğçe Saatman da bulunuyor. Göstericilerin havaalanı pistinde uçaklara müdahale ettiği belirtilirken, gerekli güvenlik önlemleri sağlanamadığı için Aycı ve eşinin de havaalanına gidemediği aktarıldı.
Kazakistan’da mahsur kalanların tahliye edilmesi için kargo uçakları ve komşu ülkelerden gönderilecek uçakların da devreye sokulması bekleniyor.
PROTESTOLARIN ARKA PLANINDA NE VAR?
Kazakistan’da protestocular, “Shal ket!” yani “Yaşlı adamlar gitmeli!” sloganlarıyla tepkilerini gösterdi.
2019’da resmen cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılan Nursultan Nazarbayev’in yerini müttefiki Kasım Cömert Tokayev aldı. Nazarbayev daha sonra Güvenlik Konseyi Başkanı oldu ve “Ulusun Lideri” ünvanını alarak birçok ayrıcalık kazandı.
Kazakistan'daki seçimlerin çoğu, oyların neredeyse yüzde 100'ünü alan iktidar partisi tarafından kazanılıyor ve etkili bir siyasi muhalefet bulunmuyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2018 insan hakları raporu, Kazakistan'da Nazarbayev'in yüzde 98 oy aldığı 2015 cumhurbaşkanlığı seçimlerini "siyasi rekabetten yoksun" olarak nitelendirdi. Uluslararası gözlemciler de Kazakistan’da yapılan seçimlerin özgür ve adil olmadığını kaydetti.
Belçika’dan siyasi sığınmacı olarak bulunan Kazak avukat ve insan hakları aktivisti Bota Jardenmalie, “Tokayev’in sadece bir paravan olduğunu ve ülke içinde herhangi bir siyasi gücü ve nüfuzu olmadığını ülkedeki herkes biliyor. Sloganlar, Nazarbayev’in kurduğu sisteme ve onun rejimine atıfta bulunuyor” dedi.
Jardenmalie ayrıca Nazarbayev’in aile üyelerinin sektörler üzerindeki etkisine ve damadı Timur Kulibayev’in başta akaryakıt olmak üzere finans sektöründeki tekeline tepki olduğunu söyledi.
Nazarabyev'in ortanca kızı Dinara Kulibayev’in eşi Timur Kulibayev Kazenergy’nin başında bulunuyor. Forbes'in hazırladığı "Kazakistan'ın En Zenginleri 2021" listesinde Timur Kulibayev üçüncü, Dinara Kulibayev ise dördüncü sırada yer alıyor.
Nazarbayev’in 1990’lar boyunca ana politikası “önce ekonomi” söylemi etrafında gelişti. Parlamentoya hakim olmak için siyasi etkisini sağlamlaştıran Nazarbayev, yaklaşık 30 yıllık iktidarında özel girişimlerin gelişmesine izin verdi.
Ardından da sektör sektör ekonomiyi kontrol altına almaya başladı. Aile üyeleri, petrol ve gaz endüstrisini ve diğer doğal kaynaklarda tekel oluşturdu. Kısa süre içinde de inşaat, bankacılık, telekomünikasyon ve perakende gibi endüstrileri de kontrol altına aldı.
Son yıllarda hükümet, bireysel özgürlükleri ve medeni hakları da kısıtlamaya başladı. Özellikle muhaliflere karşı karalama kampanyaları yürüten hükümet, gazeteci ve siyasi muhaliflere keyfi gözaltılar uyguladı.
Kazakistan, 2016 ve 2019 yıllarında da protestolar görmüş olsa da uzmanlar, görünürde lidersiz olan protestocuların Nazarbayev rejimi olarak gördükleri hükümeti yıkmaya kararlı olduğunu belirtti.
Almatı merkezli Norveç Helsinki Komitesi’nin bölge temsilcisi olan Marius Fossum protestoların nedenini, “Yakıt fiyatları, yolsuzluk, sivil özgürlüklerin kısıtlanması ve bir kesimin lüks hayatlar sürerken sıradan insanların iki yakasını bir araya getirmek için mücadele etmesi, kitlesel protestoları tetikleyen katalizör oldu” şeklinde yorumladı.
Cumhurbaşkanı Tokayev, Nazarbayev’in Güvenlik Konseyi’ndeki görevinden ayrılacağını açıklasa da halk buna inanmıyor. Ayrıca hükümetin sert resmi söylemleri de çatışmaları körüklüyor.
RUS İŞGALİ Mİ?
Kuzeyinde Rusya ve doğusunda Çin’in bulunduğu Kazakistan, Orta Asya’nın en büyük ekonomisi. CIA World Factbook'a göre, Kazakistan’ın 19 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 20'sini Ruslar oluşturuyor.
Kazakistan’daki karışıklık ve hızlı Rus müdahalesinin olası bir işgal senaryosu olduğu da öne sürülüyor. Uzmanlar, Kazakistan’da yaşanan ayaklanmanın bir iç meseleden ziyade dış kaynaklı bir istikrarsızlaştırma stratejisi olduğuna dikkat çekiyor.
Rusya parlamentosunda güvenlikten sorumlu Sultan Hamzayev, sosyal medya hesabında Orta Asya’nın Rus toprağı olduğunu iddia ettiği bir paylaşım yaptı. Ayrıca Kazakistan’da referandum yapılmasını ve Rusya’ya katılması gerektiğini söyledi.
Atakurt Kurucu Üyesi Türkiye Direktörü ve Kazak Türkleri Vakfı Genel Sekreteri Babusselam Okutan, Odatv’ye verdiği demeçte, Kazakistan’daki durumu Rusya’nın Orta Asya’da yaratmak istediği bir Suriye olarak yorumladı.
CSTO’ya göre Rusya’nın Kazakistan’a müdahalesi meşru değil. Rusya’nın Kazakistan’a girebilmesi için önce bir başka ülke tarafından müdahale edilmesi gerekiyor.
Kırgızistan’daki hareketliliğe dikkat çeken Okutan, halkın Rus müdahalesine karşı Kazaklara destek vermeye hazırlandığını söyledi. Okutan ayrıca Kırgızistan Bakanlar Kurulu’nun da Rus müdahalesini desteklediğini ve Kazakistan’daki olayların Kırgızistan’a da sıçrayabileceğini belirtti.