JEOPOLİTİK NEDİR?

Jeopolitik, devletlerin sınırları içerisindeki ve uluslararası arenadaki politik davranışlarını, coğrafi değişkenler aracılığıyla anlamak, açıklamak ve geleceği tahmin etmek üzerine kurulu bir disiplindir. Coğrafi konumu temel alarak, politik güce ve güç dağılımına odaklanmaktadır. Jeopolitik terimi, ilk kez İsveç kökenli coğrafyacı Rudolf Kjellén’in tarafından kullanılmıştır.

Günümüzde “jeopolitik” kavramı hakkında herkes tarafından kabul edilen genel geçer bir tanım bulunmamaktadır. Bu durum, jeopolitiğin gelişmekte olan ve çok sayıda bilim dalını içeren bilimler arası bir disiplin olmasından kaynaklanmaktadır. Öyle ki, jeopolitik; coğrafya temelinde sosyoloji, uluslararası ilişkiler, siyaset bilimi, dinler, kültürler, mezhepler, demografi, diller, edebiyat, ideolojiler, siyasi yapılanmalar, ekonomik faaliyetler, siyasi konjonktür gibi çok sayıda alanı kapsamaktadır. Dolayısıyla her ülkenin jeopolitik tanımlaması, hatta bir ülke içerisinde farklı siyasi grupların jeopolitik algıları da farklı olabilmektedir.

JEOSTRATEJİ NEDİR?

Jeostrateji, stratejik açıdan coğrafi unsurların incelenerek sonuçlara ulaşılması, politik çıkarların stratejik yönetimi, bir başka deyişle stratejinin coğrafi gerçeklere dayanarak oluşturulması sanatıdır. İlim ve Medeniyet Cemiyeti’nde yapılan bir çalışmaya göre Jeostrateji, belirli ticaret yolları, stratejik düğüm noktaları, nehirler, adalar ve denizlerdeki çıkarların sağlanmasını hedefler. Jeostrateji, bir ülkenin dış politikasının coğrafi istikametidir. Jeostrateji bir ülkenin askeri gücü ve diplomatik faaliyetleri ile nereye odaklanacağını belirler.

JEOEKONOMİ NEDİR?

Jeoekonomi; yeryüzünde bulunan ülkelerin ekonomilerini inceleyen ve coğrafyası ile ekonomik gücü arasında bağlantı kuran bir bilimdir. Jeoekonomi, teknolojinin, sermayenin ve doğal kaynakların bölgesel ve özellikle de  küresel ölçekte siyasi yapılar tarafından en verimli ve etkin olarak nasıl bir araya getirileceğini araştırır.

JEOKÜLTÜR NEDİR?

Jeokültür, yeryüzünde bulunan kültür çevrelerinin oluşturduğu kültür coğrafyalarının değerlendirmelerini, kültür unsurları ve kültür çevrelerinin ilişkilerini araştırır.

Arnold Toynbee, 1948 yılında yayınladığı “Medeniyet Yargılanıyor” isimli kitabında Batı‟nın İslam dünyası üzerindeki yoğun saldırısının iki medeniyeti yeniden karşı karşıya getirdiğine vurgu yapmaktadır.