Almanca para ve sermaye kelimelerinin Almanca karşılığı olan “Das Kapital” kelimelerinden türetilen kapitalizmin hem isim hem de fikir babası Karl Marx’tır.
Üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bunların kâr amacıyla işletilmesine dayanan bir ekonomik sistem olan kapitalizm, ‘anamalcılık’ olarak da tanımlanır.
Dünya ekonomisine ‘serbest piyasa ekonomisi’ olarak 16. yüzyılda yansıyan kapitalizm; özel mülkiyet, sermaye birikimi, ücretli emek, gönüllü takas, bir fiyat sistemi ve rekabetçi pazarları bünyesinde barındırır.
Kapitalizm’e göre, bir malın fiyatı ve dağıtımı ağırlıklı olarak piyasadaki rekabet tarafından belirlenir.
Karl Marx’ın ardından Alman sosyolog Max Weber, kapitalizmin tanımlayıcı niteliklerini tamamlayarak verimlilik ve üretkenliğin en üst seviyeye çıkarılmasını; iş ortaklıkları, kamu kredisi ve modern dünya bürokrasisi kapitalizmle yakından ilişkisini modellemiştir.
Bugün dünyanın birçok ülkesinin ekonomik sistemlerinin temelini oluşturan kapitalizm, piyasayı kompleks ve modern bir yapıya dönüştürürken, kendine has sömürge sistemini de doğurmuştur.
İnsanlar için ihtiyaçlar yaratan, gereksinim arttıkça rekabeti ortaya çıkaran, para vererek sahip olunan şeyin bir daha kullanılmamasına hatta yeniden satın alınmasına yol açan kapitalizm, yirminci yüzyılın ekonomik düzeninin de temeli olmuştur.