Kuzey Kore ile Güney Kore arasında tansiyon yüksek!

ABD’nin Güney Kore ve Japonya’daki yoğun askeri varlığı, Seul- Pyongyang arasındaki gerilimi artırıyor. Peki, Kuzey Kore ile Güney Kore arasında neler oluyor? ABD, Kore Yarımadasında hangi faaliyetlerde bulunuyor?

2 Kasım’da Kuzey Kore yönetiminin en az 10 füze denemesi yaptığı bildirilerek, fırlattığı füzelerden birinin de Güney Kore sahillerinin 60 kilometre uzağına düştüğü açıklanmıştı.

Güney Kore Genel Kurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “(Kore Yarımadasının) bölünme sonrası ilk kez bir Kuzey Kore füzesi, Güney Kore’nin deniz sahasına düştü” ifadeleri kullanılmıştı.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Ulusal Güvenlik yetkilileriyle bir araya gelerek provokasyonlar için Kuzey Kore’ye karşı cesur önlemler alınmasını talep etmiş, bu gelişmelerin ardından da bu kez Güney Kore, Doğu Denizi’ne savaş uçaklarıyla üç füze fırlatmıştı.

Kore Basınına göre, Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Kuzey Kore’nin provokasyonlarına F-15K ve KF-16 savaş uçaklarından yapılan füze atışlarıyla yanıt verildiği” belirterek “Bu, düşmanımıza net bir şekilde vurabilecek kapasiteye de sahip olduğumuzu gösteriyor”denilmişti.

ABD’nin nükleer enerjili uçak gemisi USS Ronald Reagan, Güney Kore ve ABD Deniz Kuvvetleri’nin 26 Eylül’de başlayan dört günlük tatbikatına katılmak için 23 Eylül’de Güney Kore sularına gelmişti. 

4 Ekim’de Kuzey Kore’nin Japonya üzerinden orta menzilli balistik füze denemesinde bulunduğu belirtilmişti. Füze denemesi sonrası Japonya’nın kuzeyindeki Hokkaido adasında yaşayanların sığınaklara saklanmaları istenmiş, bölgedeki bazı tren seferleri de iptal edilmişti. 

5 Ekim tarihinde ise, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, Kuzey Kore’nin, Japonya hava sahasını aşan uzun menzilli balistik füze denemesi yapmasını kınamış, ABD’nin bu denemeye yanıt olarak Japonya ve Güney Kore ile bölgede ayrı ayrı askeri tatbikat yaptığını açıklamıştı. 

Ryder, Kuzey Kore’nin füze denemesine yanıt olarak ABD Deniz Piyadeleri ile Japonya Savunma Kuvvetlerinin Japon Denizi’nde; ABD Hint-Pasifik Kuvvetlerinin de Güney Kore ile Batı Çin Denizi’nde tatbikat yaptığını bildirmişti. 

31 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında ABD ve Güney Kore tarafından ortak hava tatbikatı gerçekleştirildi. 

Söz konusu tatbikata, ABD’nin F35-B jetleri başta olmak üzere 100 adet savaş uçağı ile katıldığı bildirildi. 

Güney Kore basınında yer alan haberlerde ise, “Güney Kore’nin; F35-A, F-15 ve KF-16’lar başta olmak üzere 140 uçakla tatbikattaki yerini aldığı” dile getirildi. 

TEK MİLLET İKİ AYRI DEVLET

1905 yılında başlayan Japon İstilası, 1910 yılında Kore Yarımadasındaki idarenin tamamen Japonlara geçmesinin ardından resmiyet kazanmıştı.

İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasının ardından da Japon emperyalizminin durdurulması ve Japon egemenliğindeki sömürgelerin durumu gündeme gelmiş; 1943 yılının Aralık ayında ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere ve Çin’in düzenlemiş olduğu Kahire Konferansı’nda Kore’nin bağımsızlığının tanınması vaat edilmişti.

17 Temmuz’daki Potsdam Konferansı’nda bu kez Sovyetler Birliği Komünist Partisi Başkanı Josef Stalin, Japonya’ya savaş açmadan önce Kore’ye bağımsızlık tanınması konusunda güvence istemiş ve aldığı güvenceyle 1945’te Japonya’ya savaş açmıştı. 

Böylelikle 1905 yılından beri Japonya’nın işgalinde olan Kore’nin kuzey bölgesi Japon işgalinden kurtulmuş, güneyinde kalan Kore ise ABD’nin nüfuzuna bırakılmıştı.

Bölgeyi SSCB’nin nüfuzuna terk etmek istemeyen ABD, Japonya’nın Nagasaki ve Hiroshima şehirlerine atom bombası attı. Bu durum, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndaki mağlubiyetinin bir göstergesi oldu. Daha sonrasında da Japonya Kore Yarımadasından çekildi.

Ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD ile SSCB arasındaki  kutuplaşmanın sonucunda Yarımada ikiye bölündü.

Çin ve Sovyetler Birliği destekli Kuzey Kore'nin, 25 Haziran 1950'de Güney Kore topraklarına ilerleyerek işgal etmesiyle birlikte Kore Savaşı tamamen başladı.

ABD’nin Kore Savaşı'nda 1 Milyon 789 bin askeri bulunuyordu. ABD, savaşta 36 bin 940 askerini yitirerek savaşta en çok kayıp veren ülke oldu.

Üç yılı aşkın süredir devam eden savaş, Temmuz 1953'te "Panmunjom Ateşkes Antlaşması"nın imzalanmasının ardından sona erdi. Antlaşmaya göre, Kuzey Kore ile Güney Kore'yi birbirinden ayıracak bir bölge oluşturuldu. Ancak, Kuzey Kore ve Güney Kore tarafları arasında barış antlaşması imzalanmadı ve savaştan sonra Kore’nin Kuzey-Güney olarak ikiye bölünmüş hali devam etti ve bir birleşme durumuz söz konusu olmadı.

KUZEY KORE NÜKLEER DENEMELERE DEVAM EDİYOR

ABD hem Japonya’ya hem de Güney Kore’ye komünist yayılmayı önlemek için asker yerleştirmişti.

ABD askerleri İkinci Dünya Savaşı’nın sonlanmasının ardından Seul’ün merkezindeki Yongsan’da konuşlanmıştı. 2018’de ise ABD, başkent Seul’de 70 yıl süren askeri varlığını resmen sonlandırdı. 

Seul’e 70 kilometre uzaklıkta liman kenti Pyeongtaek’te kurulan yeni karargah ise ABD’nin ülke dışındaki en büyük askeri üssü oldu.

ABD- Kore güçlerinin (USFK) komutanı General Vincent Brooks “Bu karargah binası ve onu çevreleyen tesisler ABD güçlerinin Kore’deki uzun süreli varlığına önemli bir yatırımı temsil ediyor. USFK, ABD’nin ittifaka olan bağlılığının canlı kanıtı olmayı sürdürecek” dedi.

Geçtiğimiz yıl açıklanan rakamlara göre, ABD’nin Güney Kore’de 28 Bin 500 civarında askeri bulunuyor. Askerler, “Kuzey Kore tehdidi” ile bölgedeki ABD çıkarlarına hizmet etmek amacıyla burada konuşlu.

Diğer yandan, Japonya ve Güney Kore soğuk savaştan bu yana ABD ile ilişkilerini sürdürüyor. 

Kuzey Kore; ABD’nin, “Japonya ve Güney Kore’yi savunma konusundaki kararlılığımız sağlamdır” sözlerini ve Kore Yarımadasında düzenlediği tatbikatları bir “işgal provası” olarak görüyor.

Resmi Kore Merkezi Haber Ajansı(KCNA), Kuzey Kore’nin nükleer saldırıya izin veren yasayı onayladığını açıklamıştı. Yürürlüğe giren yasa, yabancı bir devletin Pyongyang’a yakın bir tehdit oluşturması durumunda, Kuzey Kore’nin nükleer gücünü kullanmasını haklı çıkarıyor.

9 Eylül tarihinde Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un, “Ülkenin nükleer silaha sahip bir devlet statüsünün artık geri döndürülemez hale geldiğini ve gelecekteki müzakerelerde nükleer silahlarından vazgeçme veya nükleer silahlardan arındırma beyanı olmayacağını” ifade etti.

Kim Jong-Un’un, “Nükleer silahlar dünya üzerinde var olmaya devam ettiği sürece, Kuzey Kore nükleer silah sahibi olmaya devam edecektir” açıklaması ise Kuzey’in nükleer silahlarını geliştirmeye devam edeceğini gösteriyor.

Kore yarımadasındaki mevcut ABD varlığı, Kuzey Kore’nin nükleer silahlara sahip olmasında ve bunu dünyaya ulusal bir güvenlik meselesi olarak duyurmasında birinci neden olarak görülüyor.