Asya-Pasifik'teki en büyük fay hatlarından olan Kore Yarımadası'nda gerilim yüksek
Nükleer füze denemeleri ve Güney Kore-ABD-Japonya üçlüsünün bölgedeki faaliyetlerine sert karşı çıkışlarıyla gündemde sıklıkla kendine yer bulan Kuzey Kore’de sular durulmuyor. Her gün yeni bir silah denemesi yapan Demokratik Kore Halk Cumhuriyeti’nde, 1.4 milyon gencin askere yazılmasıyla Pyongyang’ın savaş hazırlığı yaptığı söylentileri yayılmaya başladı.
Kuzey Kore, pazartesi günü doğu sularına en az iki adet kısa menzilli balistik füze fırlattı. Silah denemeleri, ABD'nin Güney Kore'ye askerî tatbikat için uçak gemisi göndermesinin ardından geldi.
Deneme, Amerikan uçak gemisi USS Nimitz'in Güney Kore’nin Busan kentine varmasından bir gün önce gerçekleşti.
Güney Kore Savunma Bakanlığı, 3 Nisan'da Nimitz mürettebatının Kore Cumhuriyeti savaş gemileri ile Jeju adası açıklarındaki uluslararası sularda askerî egzersizler gerçekleştireceğini açıkladı.
Bu fırlatma, Demokratik Kore’nin mart ayı içindeki yedinci fırlatma etkinliğiydi. Geçtiğimiz dönemde hem ABD-Güney Kore tatbikatlarının hem de Pyongyang’ın füze denemelerinin frekansları birbirleriyle orantılı olarak yükseldi.
Kuzey Kore, bu yılın başından beri 11 denemede, 20'den fazla balistik füze ve seyir füzesi fırlattı.
Kore Cumhuriyeti ve Japonya orduları, Pyongyang’ı bölgedeki güvenliği tehlikeye atmak, ciddi kışkırtmalarda bulunmak ve BM Güvenlik Konseyi çözümlerini ihlâl etmekle suçladı. Ordular, füzelerin ABD eşliğinde incelendiğini açıkladı.
RADYOAKTİF TSUNAMİ
Demokratik Kore Halk Cumuhriyeti, geçtiğimiz hafta cuma günü nükleer silah taşıyabilen su altı dronelarının da denemesini gerçekleştirdi. Pyongyang, bu yeni ekipmanın “devasa radyoaktif tsunamiler oluşturma” kapasitesi olduğunu duyurdu.
AP’nin Kuzey Kore resmî haber ajansı KCNA’dan aktardığına göre, kıyıdan veya yüzey gemileri tarafından çekilerek kullanılabilen bu dronelar, düşman deniz birliklerini ve limanlarını "gizlice operasyonel sulara sızma ve su altı patlamalarıyla büyük boyutlu radyoaktif tsunamiler oluşturma" yoluyla yok etmek için tasarlandı.
Su altı dronelarının testi, bilinmeyen Güney Kore hedeflerine saldırılar tasarlanan üç günlük bir askerî simülasyonun parçasıydı.
KCNA, bu testlerin Washington ve Seul’ü bir nükleer krize ilişkin uyarma amacı taşıdığını yazdı. Pyongyang; bu iki ülkeyi kasıtlı, inatçı ve provokatif savaş tatbikatları gerçekleştirmekle suçluyor.
DKHC'nin denemesinden bir gün önce, ABD ve Güney Kore, toplam 11 gün süren son yıllardaki en büyük saha talimini tamamlamıştı.
Kuzey Kore’nin sıklıkla yeni füze denemeleri yapması ve yeni askerî teçhizatlar tanıtması, ülkenin hem iç hem de dış politikasında önemli bir rol oynuyor.
İç politikasında “Emperyalist ABD ve ‘kukla hainlere’ karşı güçlü duruş sergileyen güçlü ülke” görünümü vermeye ve demir yumruğunu meşrulaştırmaya çalışan Kim Jong-un’un bu denemeleri, dış politikada ülkenin uluslararası nükleer bir güç olarak varlığını hatırlatma işlevi görüyor.
“Hainler” olarak nitelenen Güney Kore başta olmak üzere, ABD ve müttefiklerinin bölgedeki askerî varlığını varoluşsal bir tehdit olarak niteleyen Pyongyang; kendini savunabileceğini, karşılık verebileceğini ve hatta saldırabileceğini göstererek, “saldırgan” ülkeleri kendine saldırmaktan caydırmayı da amaçlıyor.
“SAVAŞ SEBEBİ SAYARIZ”
Geçtiğimiz pazartesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde yaşanan bir gelişmede, ABD temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, Güvenlik Konseyi üyelerini Kuzey Kore’nin nükleer silahsızlandırması çabasına katılmaya çağırdı.
Pyongyang’ın yanıtı ise perşembe günü geldi. Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Organizasyon Departmanı Genel Müdürü Jo Chol-su, Kuzey Kore’ye nükleer silahlarını yok etme baskısında bulunmanın açık bir savaş ilanı olarak niteleneceğini söyledi.
Jo’nun KCNA tarafından aktarılan açıklamasında, “ABD'nin BM temsilcisi, tarihi geçmiş CVID ve insan hakları durumu hakkında bir kez daha belagate başvurdu. CVID’i DKHC’ye uygulamaya kalkışan herhangi bir güç ile Kuzey Kore’nin nükleer kuvvet hukukuna uygun olarak başa çıkılacağı unutulmamalıdır” ifadeleri yer aldı.
Açılımı “complete, verifiable, and irreversible dismantling/denuclearization” (Komple, doğrulanabilir ve geri alınamaz nükleer silahsızlanma) olan CVID, Kuzey Kore’nin nükleer programını durdurmaya yönelik bir girişimdir.
Bundan önce, mart ayının başında da bölgede yükselen tansiyonun sonucunda Kim Jong-un’un kardeşi Kim Yo-jong’dan da ABD’ye bir uyarı gelmişti.
Kim, bir Güney Kore medya organının yayınladığı bir raporda geçen “Pasifik Okyanusu’na fırlatılan füzeler düşürülecektir” ifadelerinin, gerçeğe dönüştürüldükleri takdirde, savaş ilanı kabul edileceğini söylemişti.
Kim Yo-jong, “Pasifik Okyanusu, ABD veya Japonya’nın kontrolünde değildir. Füzelerimizin düşürülmesi gibi bir askerî eylemin gerçekleşmesi, Demokratik Kore Halk Cumhuriyeti’ne karşı açık bir savaş ilanı olarak kabul edilecektir” ifadelerini kullanmıştı.
ABD’nin askerî eylemlerinin Pyongyang tarafından sürekli gözlendiğini belirten Kim, Washington ve Seul’ü, durumu kızıştırmaktan uzak durmaya çağırdı.
SAVAŞA HAZIRLIK MI VAR?
Kim Jong-un, mart ayının ikinci haftasında, ABD ve Güney Kore'nin askerî tatbikatlarına karşılık olarak Kuzey Kore ordusuna "ani ve boğucu bir nükleer karşı saldırıya” hazır olma emrini verdi.
Kuzey Kore Lideri, ordunun ateşleme yapmaya hazır olduğunu ve füze denemelerinin ordunun gerçek savaş kapasitesini artırdığını söyledi.
Füze denemeleri ve askeri egzersizlerin, ülkenin caydırma ve nükleer karşı saldırı kapasitesini artırmaya yönelik olduğu aktarıldı.
Kim, “Güncel durumda, düşmanlar DKHC’ye karşı saldırgan tavırlarında her zaman olduklarından daha açıklar. Bu durum, nükleer kapasitemizi artırmamızı gerektiriyor" dedi.
İşçi Partisi Genel Sekreteri, ülkenin nükleer kapasitesiyle ilgili, "Demokratik Kore Halk Cumhuriyeti’nin nükleer gücü, düşmanın dikkatsiz eylemlerini ve provokasyonlarını güçlü bir şekilde caydıracak, kontrol edecek ve yönetecek; önemli görevini istenmeyen bir duruma karşı tereddütsüzce yerine getirecektir" ifadelerini kullandı.
Aynı haftanın sonlarında, KCNA’da paylaşılan bir haberde, 1.4 milyon gencin “düşmanları tamamen ortadan kaldırmak ve Kore’yi birleştirmek” için askere yazıldığı bilgisi paylaşılmıştı.
Haberde, gençlerin, “DKHC karşıtı eylemlere istekli ABD emperyalistlerini ve hain kukla Güney Korelileri cezalandırmak için” ortak bir iradeyle gönüllü olarak askere yazıldığı bilgisine yer verildi.
Gönüllülerin yaş aralığına ilişkin kesin bir bilgi olmasa da başvuranların lise ve üniversite öğrencisi olduğu yazıldı.