Libya’da Abdulhamid Dibeybe kalıcı olabilir
Libya’da kritik Cumhurbaşkanlığı seçimleri 24 Aralık’ta gerçekleştirilecek. Uzun yıllardır siyasi ve askeri krizlerle karşı karşıya kalan Libya’da, Cumhurbaşkanlığı seçimleri yeni bir dönemin kapısını arayabilir. Peki, Libya seçimlerinde hangi adaylar ön plana çıkıyor? Başbakan Dibeybe seçimlerde aday olacak mı? Libya seçimleri bölgeye nasıl yansıyacak?
Libya, 2011 yılındaki NATO müdahalesinden bugüne dek siyasi ve askeri krizlerle mücadele ediyor. NATO müdahalesinin ardından ülkeyi 42 yıl demir yumrukla yöneten Muammer Kaddafi koltuğundan devrilmişti. NATO, Libya’ya müdahale ederken, ülkeye siyasi istikrar ve barış getirmeyi vadediyordu. Ancak NATO güçleri, Libya’nın güvenliğini sağlama ve huzur ortamını sağlama yönündeki hedeflerinde başarılı olamadı.
Libya’da Kaddafi’nin devrilmesinin ardından siyasi ve askeri olarak karmaşık bir durum ortaya çıktı. Ülkenin büyük bir bölümünde General Hafter’a bağlı gruplar kontrolü ele geçirdi. Başkent Trablus başta olmak üzere bazı şehirler ise Ulusal Birlik Hükümeti’nin eline geçti. Ülkenin küçük bir kısmında ise bazı aşiretler kontrolü sağladı.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından meşru olarak tanınan Ulusal Birlik Hükümeti(UBH), Türkiye ve Katar gibi ülkelerin desteğini aldı. Fransa, BAE, Yunanistan, Mısır, İtalya, Suudi Arabistan ve Almanya gibi ülkelerse General Hafter yönetimiyle yakın ilişkiler kurdu. ABD ve Rusya gibi süper güçler, her iki tarafla da iletişimini sürdürmeye çalıştı.
Libya’da UBH ile General Hafter güçleri arasındaki çatışmalar nedeniyle son 10 yılda binlerce insan hayatını kaybetti. Bu süreçte on binlerce insan ise bulundukları yerleri terk ederek farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldı.
Emperyalist ülkeler, Libya’ya girerek, ülkenin sahip olduğu petrolden faydalanmayı ve bölgedeki nüfuzunu artırmayı amaçladı. ABD, Rusya, Fransa ve Almanya gibi ülkeler; Libya’da genel olarak General Hafter ile iyi ilişkiler geliştirdi. UBH’nin; İhvan hareketine olan yakınlığı, ülkenin küçük bir kısmını kontrol etmesi ve bölgede etkili alanının sınırlı olması nedeniyle emperyalist güçler General Hafter’ın yanında yer almayı tercih etti.
Türkiye ise bu süreçte UBH’ye en çok destek veren ülkelerden biri oldu. Türkiye, UBH’nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından meşru olarak tanındığına sık sık vurgu yaparken; General Hafter’in ise bir darbeci olduğunu dile getirdi. Son yıllarda askeri ve siyasi olarak Libya’da etkili olan Türkiye, savaşın seyrinin UBH lehine dönmesinde önemli bir rol oynadı. Türkiye’nin siyasi ve askeri varlığı, Sirte ve Cufra gibi kritik şehirlerde savaşın seyrini UBH lehine değiştirdi.
Batı ülkeleri, Körfez ve emperyalist güçler yıllarca Libya’daki savaşı sonlandırma konusunda başarı gösteremedi. NATO müdahalesinin ardından başlayan ülkedeki siyasi ve askeri kaos, Abdulhamid Dibeybe’nin Başbakanlık koltuğuna oturduğu güne dek devam etti.
DİBEYBE SONRASI LİBYA’DA YENİ DÖNEM
Libya’da geçtiğimiz Mart ayında yeni hükümet göreve başladı. Ulusal Birlik Hükümeti’nin Başbakanı ise Abdülhamid Dibeybe oldu. Fayez el Sarrac’tan görevi devralan Dibeybe, Libya’da geçici hükümetin başına geçti.
Dibeybe’nin göreve gelmesinin ardından Batı’nın Libya politikası yeniden şekillenmeye başladı. Sarrac ile kötü ilişkilere sahip olan ve temas kurmaktan kaçınan Batı, Dibeybe ile sıcak ilişkiler kurdu. Dibeybe’nin Başbakanlık koltuğuna oturmasının ardından Batı’nın Hafter’a verdiği desteğin azaldığı görüldü. Yunanistan, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin Dibeybe ile kurduğu iletişim, Libya’da yeni bir dönemin başladığını gözler önüne serdi.
Dibeybe’nin ardından Avrupa’nın Libya ile ilişkileri yeniden normalleşmeye başladı. Yunanistan ve Fransa gibi ülkeler, Trablus’taki Konsolosluk ve Büyükelçilik binalarını yeniden faaliyete geçirdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Dibeybe, Elysee Sarayı’nda bir araya gelerek ikili ilişkileri yeniden ele aldı. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise Trablus’a giderek Dibeybe ile yüz yüze görüştü. Tüm bu gelişmeler, Batı’nın Libya’da yeni bir strateji izlediği yönünde yapılan yorumları beraberinde getirdi.
Libya Başbakanı Dibeybe, göreve geldikten sonra Türkiye ile de yakın ilişki kurdu. Nisan ayında başkent Ankara’ya gelen Dibeybe, burada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. İki lider, Libya’da yaşanan süreç ile birlikte bölgesel meseleleri ele aldı. Ayrıca Dibeybe’nin, 2019 yılında iki ülke arasında imzalanan mutabakatın devam edeceğine yönelik sözleri dikkat çekti.
24 ARALIK SEÇİMLERİNDE EN GÜÇLÜ ADAY: ABDÜLHAMİD DİBEYBE
Libya’da 24 Aralık’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması bekleniyor. En çok merak edilen konulardan biri de geçici hükümette Başbakanlık koltuğunda oturan Dibeybe’nin, 24 Aralık seçimlerinde aday olup olmayacağı.
İsminin açıklanmasını istemeyen Dibeybe’ye yakın bir kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Başbakan Abdulhamid Dibeybe, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak” ifadelerini kullandı.
Dibeybe’nin aday olması halinde seçilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Mart ayında göreve gelen Dibeybe, kısa sürede birçok ülkeyle ilişkileri normalleştirmeyi başardı. Dibeybe’nin Başbakan olmasıyla birlikte Libya’daki silahlı çatışmalar neredeyse sonlandı. Avrupa ile yakın ilişkiler kuran Dibeybe, kısa süre içerisinde Libya’yı ekonomik olarak da toparlamayı başardı ve önemli ekonomik anlaşmalara imza attı.
Dibeybe’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Libya’da 10 yılı aşkın bir süredir devam etmekte olan iç savaş sonlanabilir. Avrupa’nın yanı sıra Körfez ve ABD de Libya ile ilişkilerini geliştirmeyi isteyecektir. Libya’da uzun yıllardır UBH’yi destekleyen Türkiye de; Başbakan Abdulhamid Dibeybe ile yakın ilişkilere sahip. 24 Aralık’taki seçimler, Libya’nın ve bölgenin geleceği açısından oldukça kritik.