Ukrayna krizi BMGK’nin statüsünü tartışmaya açtı!

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geçtiğimiz günlerde ‘kısmi seferberlik’ ilan etmesi ve daha sonra Rus yetkililerden gelen nükleer silah kullanımı ile ilgili açıklamalar sonrası bölgede gerginlik tırmandı. Rusya’nın son hamleleri sonrası ABD ve Batı ülkeleri, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Kurulu’nun geleceğini tartışmaya açtı. Peki, liderler BMGK’nin geleceği konusunda ne dedi? BMGK’nin geleceği için hangi senaryolar gündemde?

Rusya ile Ukrayna arasındaki gerginliğin her geçen gün arttığı bir dönemde, liderlerden BMGK’nin geleceği konusunda yeni açıklamalar geliyor. Geçtiğimiz günlerde Birlemiş Milletler 77. Genel Kurulu’nda konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) daha kapsamlı bir temsil için reform başlatılması yönünde çağrı yaptı.

BMGK’nin yeni üyeleri kabul etmesi ve temsil kabiliyetinin daha kapsamlı olması için reform başlatılması çağrısında bulunan Fransız lider, refromla BMGK’nin toplu cinayetler söz konusu olduğunda veto hakkını sınırlandırmasını istedi.

BM ve ulusların savaş veya barış arasında seçim yapmak zorunda olduğunu söyleyen Fransa lideri, “Geçtiğimiz 24 Şubat’ta BMGK daimi üyesi Rusya, saldırgan, işgal ve ilhak eylemiyle toplu güvenliğimizi bozdu” dedi. Macron, Rusya’nın BM’nin sözleşmesini ve devletlerin egemen eşitliği ilkesini ihlal ettiğini ifade etti.

Fransa lideri, böylelikle Rusya’nın dünyanın başka bölgelerinde de ilhak savaşlarına önünü açmaya karar verdiğini kaydetti. Ukrayna’daki savaş ne kadar uzarsa, Avrupa ve dünyanın barışı için o kadar tehlikeli hale geldiğini belirten Emmanuel Macron, “24 Şubat’tan bu yana karşı karşıya kaldığımız şey, emperyalizm ve sömürgeler çağına geri dönüştür” ifadelerini kullandı.

Fransa’nın bunu kabul etmediğini ve barışı aramaya devam edeceğini söyleyen Fransa lideri, bu sebeple Rusya ile yürütülen diyaloğa destek verdiğini kaydetti.

ABD’DEN BMGK ÜYELERİNE ÇAĞRI

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, BMGK’nin tüm üyelerine Rusya’ya karşı Ukrayna’daki savaşta nükleer tehditlerini durdurması gerektiği konusunda “açık bir mesaj gönderme” çağrısında bulundu. Rusya tarafından Ukrayna’da işlendiğini söylediği vahşetleri dile getiren ABD Dışişleri Bakanı, “savaş suçları”nın daha fazlasının gelebileceğini ifade etti.

Blinken, Ukrayna’daki savaşın sadece ülkede ve Ukrayna halkında büyük yıkıma yol açmadığını, aynı zamanda Güvenlik Konseyini potansiyel kıtlıklar, iklim değişikliği ve yaygın yoksulluk dahil olmak üzere diğer küresel krizlerden uzaklaştırdığını söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı, Konsey üyelerinden Rusya’ya karşı özellikle nükleer tehdit konusunda baskılarını artırmalarını isterken, “Konseyin her üyesi, bu pervasız nükleer tehditlerin derhal durdurulması gerektiğine dair net bir mesaj göndermeli” ifadelerini kullandı.

ABD’DEN TÜRKİYE’NİN ÇAĞRISINA DESTEK GELDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde BMGK’da gerçekleştirdiği konuşmada, “Bilhassa Güvenlik Konseyi’nin daha etkin, demokratik, şeffaf ve hesap verebilir bir yapı ve işleyişe kavuşturulması, tüm insanlığın barış, adalet ve refah arayışında önemli bir dönüm noktası teşkil edecektir. Bu yöndeki ortak vazifemizi unutturmamak için, “dünya beşten büyüktür” ve ‘daha adil bir dünya mümkün” olduğu gerçeğinin altını çizmeye, her platformda en kuvvetli şekilde devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

ABD Başkanı Joe Biden ise “BM Güvenlik Konseyi üyeleri BM Sözleşmesini korumalı ve çok sıra dışı kurumlar dışında veto hakkını kullanmamalıdır. Bu şekilde BM Güvenlik Konseyi güvenilir ve inanılır olacaktır” şeklinde konuştu. Biden, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nin daimi ve geçici üyelerinin sayısının artırılmasını desteklediğini ifade etti.

Demokrasilerle çalışıyoruz. Burada toplanırken BM şartının temeli istikrarlı adil bir dünya düzeni saldırı altında. Bunu yok etmek isteyenler tarafından saldırı altında. BM şartı sadece demokrasiler tarafından imzalanmadı, onlarca ülkenin vatandaşları da yer aldı” şeklinde konuşan ABD Başkanı, daha sonra şu ifadeleri kullandı:

Hepsinin ortak gayesi ve taahhüdü barış için çalışmak. Başkan Truman’ın söylediği gibi, BM şartı insanların farklarını aşabileceği, ortak paydada buluşabileceği bir şeydir. Bu ortak payda o kadar net, o kadar temel ki, bugün 193 devlet bunu kabul etti.”

BM’nin daha kapsayıcı hale gelmesi gerektiğine işaret eden Biden, “Eğer hala güçlü bir temel olması gerektiğini istiyorsanız ABD sizinle çalışmaya hazır. Bu kurumun daha kapsayıcı olma vakti geldi. Bugünün dünyasına daha fazla cevap verebiliriz. Sürekli BM şartlarını korumalı, savunmalı, çok sıra dışı olmadığı sürece BM Güvenlik Kurulu görevini sürdürür” dedi.

Öte yandan son dönemde tartışılan konulardan biri de; Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nde sahip olduğu veto hakkı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Birleşmiş Milletler tarafından kurulacak özel bir mahkemenin ülkesini işgal eden Rusya’ya “adil bir ceza” vermesini isterken, Moskova’nın BM Güvenlik Konseyi’ndeki veto hakkının elinden alınması gerektiğini söyledi.

BMGK’nin statüsünü tartışmaya açan bir diğer ülke ise Sudan oldu. Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) kapsamlı reforma gidilmesi gerektiğini belirtti. Burhan, Sudan’ın Güvenlik Konseyi reformu konusunu Afrika’nın ortak tutumu çerçevesinde ele aldığını ifade etti.

Geçtiğimiz aylarda Rusya tarafından yapılan açıklamalarda da; BMGK üye sayısının artırılması yönünde çağrı yapılmıştı. Rus yetkililer, BMGK üye sayısının artırılarak Afrika’ya karşı “tarihi adaletsizliğin” kaldırılması yönünde çağrı yapmıştı.

Rusya ile Ukrayna arasındaki tansiyonun her geçen gün yükseldiği dönemde, BMGK konusunun ilerleyen günlerde daha ciddi bir şekilde tartışılması bekleniyor. ABD ve Batı ülkelerinin, Rusya’nın BMGK’daki veto hakkının elinden alınması için yeni girişimlerde bulunması gündeme gelebilir. Hindistan, Güney Kore ve İtalya gibi ülkelerin de; önümüzdeki dönemde BMGK daimi üyeliği konusu tartışmaya açılabilir.