Meksika, gazeteciler için en tehlikeli ülke olarak görülüyor

Dünyada en çok gazeteci cinayeti Meksika’da işleniyor. Ülkede bu yıl 15 gazeteci öldürüldü, 2000 yılından bu yana öldürülen gazeteci sayısı ise 150’yi geçti. Ülkede gazetecileri hedef alan saldırıların birçoğunun uyuşturucu kartelleri veya rüşvet alan yetkililer tarafından işlendiği düşünülüyor. Gazetecileri “paralı askerler” olarak nitelendiren Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador ise gazetecileri damgalamakla suçlanıyor.

Suç oranlarının en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alan Meksika, uyuşturucu ve silah kaçakçılığına karşı savaş veriyor. 
 
2000 yılına kadar 70 yıl iktidarı elinde bulunduran Kurumsal Devrimci parti (PRI) ülkedeki kartellere  göz yumuyordu. Ancak PRI’nın güç kaybetmesiyle karteller arasındaki şiddet körüklendi. 
 
2006 yılında ise dönemin Devlet Başkanı Felipe Calderon, kartellere karşı savaş açtı. bianet.org’da yer alan Selay Dalaklı’nın “Meksika’nın uzun savaşı: Karteller” başlıklı haberine göre, 2006-2012 yılları arasında devlet başkanı olarak görev yapan Felipe Calderon, altı yıllık görev süresi boyunca rüşvetçi olarak gördüğü yerel polis memurlarının yerine on binlerce askeri personel görevlendirdi.  

Meksika ordusu, ABD'nin yardımıyla uyuşturucu konusunda 37 önemli isimden 25'ini ya yakaladı ya da öldürdü. Ancak Calderon’un izlediği strateji daha çok şiddet yanlısı uyuşturucu çeteleri yarattığı için eleştirildi. 
 
Calderon'un yerine gelen Enrique Pena Nieto ise kartel liderlerini bertaraf etmekten çok sivillere ve işyerlerine yönelik şiddeti azaltma yoluna gideceğini söyledi. Nieto binlerce memurdan oluşan yeni bir ulusal polis/jandarma gücü yarattı.

Nieto'nun devlet başkanlığının ilk yıllarında cinayetlerde düşüş yaşandı ancak devlet başkanlığının son dönemine gelindiğinde ülkede işlenen cinayetler çok yüksek rakamlara ulaştı. 
 
Seçim kampanyasının merkezine yolsuzlukla mücadeleyi koyarak 2018’deki seçimleri kazanan Devlet Başkanı Andres Lopez Obrador da; güvenliği geliştirmeye ve cinayet oranlarını düşürmeye odaklanacağını açıkladı.

Ancak Ekim 2019’da ABD'de müebbet hapse çarptırılan uyuşturucu karteli lideri El Chapo adıyla bilinen Joaquin Guzman’ın oğlu Ovidio Guzman, polis tarafından yakalanınca ülke karıştı. 
 
Kartelin yüzlerce üyesi, Ovidio’nun yakalanmasının ardından güvenlik güçleriyle çatışmaya başladı. Daha sonrasında da Obrodor, “Halkı daha fazla tehlikeye atmamak için operasyonun sonlandırılmasını ve zanlının serbest bırakılması emrini verdim” diyerek Ovidio Guzman’ın serbest bırakıldığını açıkladı. 
 
Meksika’da suç örgütleri devletten daha güçlü konumda bulunuyor. Suç örgütleri; yetkililere ve polislere rüşvet vererek ya da onları korkutarak kendilerine boyun eğdiriyor. Ülkedeki gazeteciler, politikacılar ve masum siviller ise suç örgütlerinin saldırıları sonucunda hayatlarını kaybediyor. 

GAZETECİLER İÇİN EN TEHLİKELİ ÜLKE “MEKSİKA” 

Dünyada en fazla gazeteci cinayeti Meksika’da işleniyor. Meksika bir savaş bölgesinin dışında gazeteciler için en tehlikeli ülke olarak görülüyor. Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Meksika’yı gazeteciler için yarımküredeki en tehlikeli ülke olarak tanımladı. CPJ, 2006-2016 yılları arasında ülkede 21 gazetecinin öldürüldüğünü ve katillerin cezasız kaldığını açıkladı. 
 
Meksika’da 2016 yılında 11, 2017’de 14, 2018’de ise 10 gazeteci öldürüldü.  
 
Sınır Tanımayan Gazetecilerin (RSF) 29 Kasım 2018’de yayınladığı “Organize Suçun Hedefindeki Gazetecilik” başlıklı raporda, 2017’de Meksika’da öldürülen dokuz gazetecinin organize suç örgütleri tarafından hedef alındığı belirtildi. 
 
Meksika’da 16 Mayıs 2017 tarihinde iki gazeteci öldürülmüştü. Jalisco eyaletinin Autlan de Navarro kentinde yerel El Costeno dergisinin müdür yardımcısı Sonia Cordova ve 26 yaşındaki oğlu Hector Jonathan kent merkezinde silahlı saldırıya uğramıştı. Jonathan’ın saldırı sırasında yaşamını yitirdiği, gazeteci Cordova’nın hastaneye götürülürken öldüğü bildirilmişti. 
 
Aynı gün Meksika’nın Sinaloa eyaletinde ülkenin en büyük gazetesi La Jornada’nın, "Ne duyduysam ne gördüysem yazmak zorundayım. Uyuşturucunun bir veba olduğunu yüksek sesle söylemek zorundayım” diyen uluslararası alanda ün yapmış muhabiri Javier Valdez de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Valdez, uyuşturucu ticaretiyle ilgili haberleri nedeniyle 2011 yılında Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (CPJ) Basın Özgürlüğü Ödülü'nü almıştı. 

“MEKSİKA’DA BİZİ ÖLDÜRÜYORLAR!” 

17 Mayıs 2017’de gazeteciler Angel de la Independencia meydanında eylem yaptı. Meksika’nın başkenti Meksiko'da gazeteciler ülkedeki gazeteci cinayetlerini protesto ederek Angel de la Independencia meydanına "Meksika'da bizi öldürüyorlar. Sessiz kalma" yazdı. 
 
Cinayetin devletin yönetimi altındaki Sinaloa eyaletinde işlendiğini söyleyen gazeteciler, Valdez’in, uyuşturucu trafiğinin yoğun olduğu bu eyalette öldürülmesinden Vali Quirino Ordaz’ı sorumlu tuttu. 

29 Haziran 2017’de ise Meksikalı gazeteciler öldürülen meslektaşları Salvador Adame için ülkenin çeşitli kentlerinde eş zamanlı olarak sokaklara çıktı. Gazeteciler, “Kan artık dursun. Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” ve "Salvador Adame için adalet” pankartları taşıdı. 
 
Michoacan eyaleti Savcısı Jose Martin Godoy 27 Haziran’da, 14 Haziran’da Tierra Caliente bölgesinde yanmış halde bulunan erkek cesedinin yerel televizyon kanalı 6TV'nin direktörü, gazeteci Salvador Adame’ye ait olduğunu açıklamıştı. 
 
Ağustos 2017 tarihinde Meksika’da bir basın çalışanı daha hayatını kaybetti. Meksika’nın Veracruz Eyaletinde adliye muhabiri olarak çalışan Candido Rios Vazquez, öldürüldü. Bu cinayetin ardından ülkede suç örgütleri tarafından öldürülen gazeteci sayısı dokuza yükseldi.  

Meksika’da 2019 yılında 10 gazeteci öldürüldü. Meksika, savaş halinde olmadığı halde en fazla gazetecinin öldürüldüğü ülke oldu. 
 
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 2020 yılında da en fazla gazeteci cinayetinin Meksika’da işlendiğini bildirdi. CPJ’nin 12 Aralık 2020 tarihinde yayımladığı rapora göre, Meksika’da dokuz gazeteci cinayete kurban gitti.  

Sınır Tanımayan Gazetecilerin (RSF) verilerine göre 2021’de Meksika’da en az yedi gazeteci öldürüldü. Uluslararası Basın Enstitüsü raporlarına göre, yedi vakanın tümü hedefli cinayetlerdi. Meksika, RSF’nin 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde de 180 ülke arasında 143.sırada yer aldı. 

Meksika’da bu yıl ise 15 gazeteci, uğradığı saldırılar nedeniyle hayatını kaybetti. Böylece ülkede 2000’den bu yana öldürülen gazeteci sayısı 150’yi geçti. 

SUÇ ÖRGÜTLERİ ve SİYASETÇİLER KISKACINDA HABERCİLİK  

Meksika’da yaşanan gazeteci cinayetleri ülkedeki uyuşturucu kartelleriyle ilişkilendiriyor ancak Meksika hükümetine yönelik suçlamalar da bulunuyor. Ülkedeki gazeteciler, yolsuzlukları, işlenen suçları ve görevi suistimal vakalarını ortaya çıkardığı için öldürülüyor. 
 
Chihuahua kentinde silahlı saldırı sonucu öldürülen Miroslava Breach, organize suç örgütleri ve siyasetçiler arasındaki bağlantılar konusunda birçok haber yapmıştı. 


 
Öldürülen gazeteci Javier Valdez ise El Chapo lakaplı uyuşturucu baronu Joaquin Guzman'ın çetesinin etkisinde olan Sinaloa eyaletinde Riodoce gazetesini kurmuştu.  
 
Javier Valdez yayınlanan kitabının tanıtım etkinliğinde gazeteci olmanın "kara listede olmak" anlamına geldiğini söylemişti. Valdez, "Kurşun geçirmez yeleğiniz ve korumalarınız bile olsa eğer çeteler sizi öldürmek istiyorsa öldüreceklerdir" diye belirtmişti. 
 
Nisan 2017’de ifade özgürlüğü örgütü Index on Censorship'e konuşan Javier Valdez, "Belli cinayetleri veya uyuşturucu baronlarını incelemeyi bırakmamı söyleyen telefonlar aldım. Bazı önemli bilgileri yayınlayamadım çünkü yayınlasam ailemi öldürebilirlerdi. Bazı kaynaklarım öldürüldü veya yok oldu… Hükümetin ise umurunda değil. Sizi korumak için hiçbir şey yapmazlar. Bunu pek çok örnekte gördük" ifadelerini kullanmıştı. 
 
Ülkede son olarak 15 Aralık 2022 tarihinde Meksikanın en tanınmış televizyon haber sunucusu Ciro Gomez Leyva'ya silahlı saldırı düzenlendi. Ciro Gomez Leyva, Andres Manuel Lopez Obrador hükümetini sık sık eleştiriyordu.  


 
Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador ise Leyva'ya yapılan saldırıyı kınadı. Ancak Obrador sadece 24 saat önce gazeteciyi alenen aşağılamış ve Meksikalıları bu tür insanları çok fazla dinledikleri takdirde beyin tümörü geliştirme riskiyle karşı karşıya kalacakları konusunda uyarmıştı. 

Gomez'e yönelik düzenlenen saldırıdan bir gün önce de Oaxaca eyaletindeki hükümet yolsuzluğunu ifşa eden Gazeteci Froylan Mendez Ferrer'in oğlu, işkence edilerek bir nehir kenarına bırakılmıştı. 

Meksika Gazetecileri Koruma Komitesi Temsilcisi Jan-Albert Hootsen, hükümetin gazeteci cinayetlerini önlemede yetersiz olduğunu belirtiyor. Hootsen, "Obrador’un hem seçim kampanyası sırasında hem de başkan olarak Meksika'da gazeteciliği her zamankinden daha fazla siyasallaştırdığını" söylüyor
 
Obrador ise "paralı askerler" benzetmesinde bulunarak gazetecileri azarlıyor. Gazeteciler de  popülist liderin medyayı taciz etmeyi bırakmaması halinde Meksika'nın basına karşı "daha da kanlı" bir ölümcül şiddet dönemine sürüklenebileceği uyarısında bulunuyor.