Rusya-Ukrayna savaşı Moldova’nın iç ve dış politikasını nasıl değiştirdi?

Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Moldova’nın iç ve dış politikasında kayda değer değişimler yaşandı. Kişinev yönetimi, Mart 2022 tarihinde AB üyeliğine başvurdu ve aday ülke statüsü elde etti. Şubat 2023 tarihinde ise bir buçuk senedir görevde olan Batı yanlısı Moldova Başbakanı Natalia Gavrilita istifa etti. Geçtiğimiz günlerde de Kişinev yönetimi, Rusya'nın Moldova'daki diplomat kadrosuna sınırlama getirerek 45 Rus büyükelçilik çalışanının ülkeden çıkması talimatını verdi.

24 Şubat 2022 tarihinde başlayan Rusya-Ukrayna savaşı Moldova’yı yakından etkiledi. 

Artan enflasyon, çok sayıda Ukraynalı göçmenin ülkeye gelmesi, savaştaki füzelerin kendi hava sahasından geçmesi ve Rusya’nın doğal gaz arzını önemli oranda azaltmasıyla yaşanan enerji krizi, Kişinev’in karşısına yeni sınamalar çıkardı. 

Bu sınamalar, Ukrayna ile sınır paylaşan Moldova’nın iç ve dış politikasında ise kayda değer değişimlere yol açtı. 

Bu doğrultuda Kişinev yönetimi, 3 Mart 2022 tarihinde Avrupa Birliği (AB) üyeliğine başvurdu. AB de 23 Haziran 2022 tarihinde Moldova’ya “aday ülke” statüsü verdi. 

10 Şubat 2023 tarihinde ise bir buçuk senedir görevde olan Batı yanlısı Moldova Başbakanı Natalia Gavrilita istifa etti. Gavrilita, istifasının temel nedeninin Rusya’nın yol açtığı krizler olduğunu söyledi. 

"Kimse hükümetimden Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığının neden olduğu bu kadar çok krizi yönetmek zorunda kalacağını beklemiyordu" değerlendirmesinde bulunan Gavrilita, "Hükümetim diğer Avrupa ülkelerinden aldığı destek ve güveni ülke içinde de toplamış olsaydı, daha fazla ve daha hızlı ilerleyebilirdi" diyerek halk desteğinin olmadığını itiraf etti. 

MOLDOVA’NIN YENİ BAŞBAKANI: DORİN RECEAN 

Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, Gavrilita'nın beklenmedik bir şekilde istifa etmesiyle boşalan başbakanlık koltuğuna iş insanı ve eski bakan Dorin Recean'ı atadı.

Moldova Parlamentosu da Batı yanlısı Dorin Recean’ın başbakanlık görevine getirilmesine onay verdi. 
 
Kişinev’in Avrupa Birliği üyeliğine katılmasını destekleyen Başbakan Recean son günlerde Rusya’nın Moldova’ya karşı “hibrit” savaş yürüttüğünü ve Rus askeri güçlerinin bulunduğu Transdinyester’in askerlerden arındırılması gerektiğini söylüyor. 

Rusya, Moldovalı yetkililere “açıklamalarınıza dikkat edin” uyarısı yapsa da Başbakan Recean, Rusya karşıtı söylemlerini sürdürüyor. 

Geçtiğimiz Nisan ayında Dorin Recean, içinde Rus vatandaşlarının bulunduğu bir liste oluşturduklarını ve bu kişilerin ülkeye girişlerinin yasaklandığını söyledi. 
 
Independent’in aktardığına göre; listede Rus yetkililerin yanı sıra Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini destekleyen ünlü isimlerin de olduğunu belirten Recean, "Uzun bir listemiz var ve listedeki tüm kişileri evine yolluyoruz. Rusya bize ne yapıp yapamayacağımızı söyleyemez. Moldova Cumhuriyeti özgür ve egemen bir ülkedir. Herkes yerini bilmeli" ifadelerini kullandı. 

Başbakan Recean, listede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yanı sıra Rus şarkıcı Filip Kirkorov'un da bulunduğunu açıkladı. 

AVRUPA’DAN 50’YE YAKIN LİDER, MOLDOVA’DA TOPLANDI 

1 Haziran’da ise Avrupa'dan 50'ye yakın lider, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun (AST) ikinci toplantısı için Moldova'da bir araya geldi. 

AST'nin ikinci toplantısının 2,6 milyon nüfuslu Moldova yapılması, AB ve Batılı ülkelerden Moskova'ya verilen "kuvvetli bir birliktelik mesajı" olarak değerlendirildi. 

Zirveden bir gün önce Moldova'ya gelen ve AB'nin bu ülkedeki ortaklık misyonunun açılışını yapan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 50'ye yakın devlet ve hükümet başkanının Kişinev'e gelmesinin Kremlin'e yönelik "çok güçlü bir mesaj" olduğunu söyledi. 

Von der Leyen; "Moldova, Avrupa'nın kalbindedir. Moldova, Avrupa'dır" değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna'dan sonra Rusya'nın sıradaki hedefinin Moldova olacağı yorumlarını hatırlatan AB yetkilileri, Avrupa'nın AB yanlısı Moldova hükümetinin arkasında durduğunu göstermek istediğini vurguladı. 

MOLDOVA RUS DİPLOMATLARI SINIR DIŞI EDİYOR 

Geçtiğimiz günlerde Kişinev yönetimi, Rusya'nın Moldova'daki diplomat kadrosuna sınırlama getirerek 45 Rus büyükelçilik çalışanının ülkeden çıkması talimatını verdi. 
 
Moldova Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Igor Zaharov, konuyla ilgili yaptığı açıklamada; "45 diplomat ve teknik personel 15 Ağustos'tan önce ayrılmak zorunda kalacak" ifadelerini kullandı. 
 
Euronews’in aktardığına göre; Rusya'nın Moldova'daki diplomatik misyonunda halen 80 personel bulunuyor. Moldova'nın yeni kararı doğrultusunda, Rusya'nın ülkedeki diplomatik kadrosu 10 diplomat ve 15 idari, teknik ve hizmet pozisyonundan oluşacak. 

"Eşitlik ilkesine" dayalı karar ile Kişinev'deki Rus diplomatik misyonlarında çalışan personel sayısı Moskova'daki Moldovalı personel sayısına eşitlenecek. 
 
Moldova, yeni kararını Rusya'nın hasmane tavırlarına ve büyükelçilik binasında casusluk eylemi planladığı iddialarına dayandırdı. 

Dışişleri Bakanı Nicu Popescu, kabine toplantısında yaptığı açıklamada; ülkesinin uzun yıllardır çoğu büyükelçilik aracılığıyla yapılan hasmane Rus eylem ve politikalarının hedefi olduğunu söyledi. 

Nicu Popescu, "Moldova Cumhuriyeti'nin istikrarını bozmaya çalışan daha az sayıda insan olması için Rusya'dan akredite diplomat sayısının sınırlandırılması gerektiği konusunda mutabık kaldık" dedi. 


 
Bakan Popescu ayrıca bazı haber kanallarında, Rus Büyükelçiliği'nin çatısına casusluk amacıyla kullanılabilecek ekipman yerleştirildiğine dair haberlere atıfta bulunarak, konuyla ilgili açıklama yapmak üzere Rusya'nın Kişinev Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldığını bildirdi. 
 
Daha önce Moldova televizyonu Jurnal TV, Rusya Büyükelçiliği’ne ve komşu binaya 28 çanak anten, direk ve alıcı kurulduğunu bildirmiş, Rus tarafının bu teçhizatı casusluk amacıyla kullandığını öne sürmüştü. 
 
Rusya Dışişleri Bakanlığı konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Kişinev'in kararını dayanıksız olarak nitelendirdi. 

Bakanlığın açıklamasında, "Büyükelçilik çalışanlarına yönelik casusluk suçlaması asılsızdır; Moskova, cevap verecektir" denildi. 

TRANSDİNYESTER SORUNU GÖLGESİNDE MOSKOVA-KİŞİNEV İLİŞKİLERİ

Moldova, SSCB'nin dağılmasından sonra 1991 yılında bağımsızlığını ilan etti.

Ülkenin doğusunda yer alan ve Sovyetler Birliği döneminde etnik Rus ve Ukraynalıların çoğunlukta olduğu Transdinyester bölgesi ise Moldova'dan ayrılmak istediğini beyan ederek Transdinyester Cumhuriyeti adı altında kendi bağımsızlığını duyurdu.

Ancak Transdinyester'in bağımsızlığı Birleşmiş Milletler’e (BM) üye hiçbir ülke tarafından tanınmıyor ve bölge Moldova'nın egemenliği altında kalmaya devam ediyor. 

Bölgenin ayrı bir anayasası, siyasi yapısı, parlamentosu, bayrağı, ulusal marşı, polisi, posta sistemi bulunuyor. Ayrıca Rus yanlısı ayrılıkçı yapısıyla dikkat çeken Transdinyester’de bin 500 Rus askerinin görev yaptığı iddia ediliyor.  

Transdinyester sorunu, Moldova’nın dış politikasının belirleyicisi niteliğinde. Transdinyester’in bir sorun olarak var olması Rusya’ya Moldova’nın iç ve dış siyasetini belirleme olanağı sağlıyor. 

Rus yanlısı Transdinyester üzerinden ülkenin istikrarsızlaştırılacağı ve Rusya'nın Ukrayna'da daha hızlı bir zafer elde etmek için Transdinyester'i ikinci bir cephe olarak kullanabileceği gibi olasılıklar ise hem halk hem de yönetim nezdinde huzursuzluğa neden oluyor.   

Kişinev yönetimi, Moldova’nın ülke anayasasında belirtilen tarafsızlık statüsünden vazgeçmeyeceğini ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üye olmak istemediğini belirtiyor. Ancak Rusya, Moldova’ya güvenmiyor.

Kremlin’e göre; Kişinev’in Transdinyester’i kontrol etmeye başlamasından ve Rus askerlerinin bölgeden çekilmesinden sonra alacağı karar ya NATO’ya üye olmak ya da Romanya ile birleşmek olacak. 

NATO’nun doğuya doğru ilerlemesini durdurmanın yollarını arayan Rusya, Transdinyester’i kendi kurumları ve siyasi hayatıyla ayakta durabilen bir aktöre dönüştürüyor. Böylelikle Rusya, Transdinyester vesilesiyle Moldova üzerinde baskı kurma imkanı buluyor. 

Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle daha çok Batı’ya yönelen Moldova ise Moskova’dan gelen tehditlerin oldukça farkında. Ancak Kişinev yönetimi, sınırları içerisinde bulunan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester bölgesinin askerden arındırılması gerektiğine yönelik açıklamalarını sürdürüyor. 

Moldova’da ortaya çıkan Avrupa yanlısı bu yükseliş, Rusya-Ukrayna savaşı ile gerilen  Moskova-Batı ilişkilerini daha da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. 

Moldova, ABD ile müttefiklerinin Rusya'ya karşı vekalet savaşının Ukrayna'dan sonraki sahnesi olabilir.