Moskova yönetimi, Rusya-Ukrayna savaşında nükleer silah kullanabilir mi?
Geçtiğimiz mart ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Belarus’a taktik nükleer silahlar konuşlandıracağını söylemişti. NATO ise “tehlikeli” ve “sorumsuz” olarak nitelediği kararı kınamıştı. Geçtiğimiz günlerde ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Belarus’a taktik nükleer silahları yerleştirdiğini ve silah transferinin yaz sonuna kadar tamamlanacağını açıkladı. Peki; Moskova yönetimi, Rusya-Ukrayna savaşında nükleer silah kullanabilir mi?
Nükleer reaksiyon ve nükleer fisyonun birlikte kullanılmasıyla ya da çok daha kuvvetli bir füzyonla elde edilen yüksek yok etme gücüne sahip silahlara “nükleer silah" deniyor.
Nükleer silahlar genel patlayıcılardan farklı olarak bütünüyle bir kenti ya da bir ülkeyi tamamen yok edebiliyor.
Bu silahlar kriz durumlarında iki amaçla kullanılıyor. Zorlamak ve caydırmak. Zorlamaktaki amaç, bir şey elde etmek. Caydırıcılıkta ise amaç, düşmanı ağır bir karşı saldırı tehdidiyle saldırıdan vazgeçirmek.
BBC’nin aktardığına göre; çok büyük miktarda düşmanı tamamen yok edebilecek kapasitede nükleer silah bulundurmanın, size saldırılmasını engellediği düşüncesi nükleer caydırıcılık fikrinin temelini oluşturuyor.
Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte nükleer silah kullanma tehdidi yeniden ortaya çıktı.
Rusya, hem taktik nükleer silahlarla hem de şehirlere karşı kullanılacak stratejik nükleer silahlarla donatılmış dünyanın en büyük nükleer cephaneliğine sahip ülke konumunda.
2010 yılında yayınlanan Rus Askeri Doktrine göre de; Rusya kendisine veya müttefiklerine karşı nükleer silah kullanılması halinde aynı şekilde karşılık verebiliyor.
Ayrıca yine bu doktrine göre, konvansiyonel silahlarla Rusya’ya karşı yapılan saldırılarda veya Rusya açık tehdit altındaysa yine nükleer silahlar kuvvetli bir seçenek olarak ortaya çıkabiliyor.
Uzmanlar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Sizlere hatırlatmak isterim ki ülkemiz de çeşitli yıkım silahlarına sahip ve NATO ülkelerindekinden daha modern. Ülkemizin toprak bütünlüğü tehdit edildiğinde Rusya’yı ve halkımızı korumak için tabi ki kontrolümüz altındaki bütün araçları kullanacağız. Bu blöf değil” şeklindeki sözlerinin ciddiye alınması gerektiğini belirtiyor.
Reuters’a göre; ABD Başkanı Joe Biden da Rusya'nın taktik nükleer silah kullanma tehdidinin gerçek olduğuna inanıyor.
Bunun nedeni ise Rusya’nın Doğu Avrupa’daki tek müttefiki olan Belarus’a nükleer silah yerleştirdiğini açıklaması.
İLK NÜKLEER SİLAHLAR BELARUS’A YERLEŞTİRİLDİ
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde St. Petersburg’da düzenlenen ekonomik forumun ana oturumunda, The National Interest dergisi köşe yazarı Dmitriy Simes'ın sorularını yanıtladı.
Vladimir Putin ülkesinin Belarus’a taktik nükleer silahlar konuşlandırdığını doğrularken bunun Batı’ya Rusya konusunda bir uyarı olduğunu söyledi.
Rus lider konuşmasında, “Bildiğiniz üzere müttefikimiz (Belarus Cumhurbaşkanı) Lukaşenko’yla taktik nükleer silahların Belarus’a gönderilmesi konusunu konuşuyorduk ve bu gerçekleşti. İlk nükleer başlıklar Belarus’a ulaştı. Ancak şu aşamada henüz sadece ilk parti Belarus’a gitti. Bu yazın ya da yıl sonuna kadar sevkiyatın tamamını gerçekleştireceğiz” dedi.
Putin bu silahların kullanılma olasılığı sorulduğunda ise “Neden tüm dünyayı tehdit edelim ki? Rus devletine yönelik bir tehlike olması halinde aşırı tedbirlerin kullanılmasının mümkün olduğunu daha önce de söylemiştim" ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz mart ayında yaptığı açıklamada, yakın askeri ilişkilere sahip olduğu Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko’nun uzun zamandır ülkesinin topraklarında Moskova’nın nükleer silah konuşlandırmasını istediğini belirtmişti.
Putin, “Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko yakın müttefik ve derin ilişkilerimiz olduğunu söyleyerek bunu talep ediyor. Biz nükleer silahları Belarus’a vermiyoruz. ABD de müttefiklerine vermiyor. Aslında onların yıllardır yaptığını yapacağız. Onların belirli müttefikleri var ve taşıyıcılarını hazırlıyorlar. Onları da mürettebatları hazırlıyor. Biz de aynı şeyi yapmaya karar verdik. Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması yükümlülüklerini ihlal etmeden Belaruslu dostlarımıza destek verdik ve 10 uçaklarını buna göre (nükleer silahlar taşımaya göre) geliştirdik. Bu 10 uçak bu türden silahları kullanmaya hazır" değerlendirmesinde bulunmuştu.
Bu değerlendirme, askeri uzmanlar tarafından Batı ülkelerinin Kiev’e ağır silah sevkiyatına karşı çıkan Putin’in, nükleer silah kullanma tehdidinin yeni bir adımı olarak yorumlanmıştı.
Nisan ayında ise Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’daki savaş devam ederken Moskova’nın bazı silahları müttefiki Minsk’e konuşlandırma planının bir parçası olarak Belaruslu pilotların taktik nükleer kullanma eğitimlerini tamamladığını duyurmuştu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA NÜKLEER SİLAH KULLANILABİLİR Mİ?
Rusya'nın envanterinde kaç adet taktik nükleer silah (TNW) olduğu tam olarak bilinmiyor. Ancak Rusya'nın, Amerika Birleşik Devletleri ve transatlantik NATO askeri ittifakı karşısında büyük bir sayısal üstünlüğe sahip olduğu biliniyor.
Taktik nükleer silahlar savaş alanında düşman birliklerini ve silahlarını imha etmeyi amaçlıyor.
Bu silahlar tüm şehirleri yok etme kapasitesine sahip uzun menzilli stratejik füzelere takılan nükleer başlıklara oranla nispeten kısa bir menzile ve çok daha az güce sahip.
Vladimir Putin, her ne kadar taktik nükleer silahların müttefik ülke Belarus’a konuşlandırıldığını söylese de Rusya’nın şu aşamada bu silahlara başvurmaya ihtiyacı olmadığını belirtiyor.
Ancak Putin, Rusya'nın NATO ülkelerinden daha fazla nükleer silaha sahip olduğunu kaydederek, "Bunu biliyorlar ve silahları azaltmak için müzakerelere başlamamızı söyleyip duruyorlar" açıklamasını yapıyor.
Dünya çapında çok sayıda nükleer deneme yapılmasına ve ülkelerin ellerindeki nükleer silahları geliştirmeyi devam etmelerine rağmen, 1945'ten bu yana hiçbir çatışmada nükleer silah kullanılmadı.
Ukrayna’yı ve Batı’yı muazzam bir kuvvet konuşlandırmakla tehdit eden Rusya aslında bu tehditlerle Kiev yönetimini teslim olmaya ve Batılı devletleri yardımı kesmeye zorlamayı amaçlıyor.
Ukrayna’nın, NATO ve AB’ye üye olma girişimlerini güvenliği için tehdit olarak algılayan Moskova yönetimi, Kiev’i bu kararından "nükleer silah kullanma" tehdidiyle vazgeçirmek istiyor.
Rusya Devlet Duması’nın Başkanı Vyacheslav Volodin’in “Kiev rejimine saldırı silahlarının verilmesi küresel bir felakete yol açacaktır” ifadelerinin ve "Washington ve NATO ülkeleri, şehirleri vurmak için kullanılacak silahları tedarik ederse ve tehdit ettikleri gibi topraklarımızı ele geçirmeye çalışırsa, bu daha güçlü silahlar kullanılarak misilleme önlemleri alınmasına yol açacaktır” şeklindeki misilleme mesajlarının altında da bu durum yatıyor.
Putin, Rusya'nın nükleer doktrininin bu silahların yalnızca savunma amaçlı kullanılabileceği konusunda net bir görüşe sahip. Ukrayna ordusu, Rus güçlere karşı yeni kazanımlar elde ederse Rusya, “güvenliğini” gerekçe göstererek taktik nükleer silahlara başvurabilir.
Rusya’nın Belarus’a nükleer silah yerleştirmesinin Doğu Avrupa’daki NATO hedeflerini vurma yeteneğini artırması ise ilerleyen günlerde NATO’yu harekete geçirecek. Önümüzdeki günlerde NATO’nun Doğu Avrupa’daki kanadını güçlendirmesi bekleniyor.