NATO Zirvesi’nde hangi konular ele alınacak?

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları devam ederken, NATO liderleri İspanya’nın başkenti Madrid’de bir araya geliyor. Söz konusu zirvede, birçok meselenin liderler tarafından ele alınması bekleniyor. Peki, NATO Zirvesi’nde hangi konular ele alınacak? İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkan Türkiye, itirazlarını sürdürecek mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan tarihi zirve öncesi ne dedi?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2019 yılında yaptığı açıklamada, “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” ifadelerini kullanmıştı. ABD ile Batı ülkeleri arasında yaşanan sorunların arttığı bir dönemde Macron’un bu sözleri, ittifakın geleceği konusunda kuşkuların artmasına yol açmıştı. Macron’un NATO hakkındaki açıklamaları, uzun bir süre dünya kamuoyunu meşgul etmişti.

24 Şubat’ta başlayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ise NATO içindeki dengelerin yeniden oluşmasını beraberinde getirdi. Rusya’ya karşı birleşen müttefikler, Doğu Avrupa’daki nüfuzlarını güçlendirebilmek için önemli adımlar attı. Ukrayna-Polonya sınırı, Baltık ülkeleri ve İskandinav bölgesi; NATO’nun faaliyet alanını genişlettiği bölgeler arasında yer aldı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Mukabele Gücü’nde dönüşüm yaparak hızlı müdahaleye hazır durumdaki asker sayısını 40 binden 300 bine çıkaracaklarını söyledi. NATO ayrıca, Doğu Avrupa’ya doğru genişleme stratejisini sürdürüyor.

BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Madrid’deki NATO Zirvesi’nde, ittifakın uluslararası güvenlik açısından başlıca tehdit unsurlarını ve bunları ele alma yöntemlerini belirlediği Stratejik Konsept Belgesi yenilenecek.

En son 2010 yılında kabul edilen Stratejik Konsept Belgesi’nde; Rusya ile “gerçek bir stratejik ortaklık” istendiği dile getiriliyordu. Ayrıca söz konusu belgede, “NATO-Rusya iş birliği, ortak bir barış, istikrar ve güvenlik alanı yaratmaya katkıda bulunduğu için stratejik öneme sahiptir” ifadeleri yer alıyordu. 2010’daki belgeye göre, NATO’yu oluşturan bölgede konvansiyonel bir saldırı tehdidi düşük olarak görülüyordu.

24 Şubat’ta başlayan Ukrayna işgalinin ardından, müttefik ülkelerin bu defa Rusya’yı güvenlik açısından en büyük tehdit olarak kayıtlara geçirmesi öngörülüyor. Tüm bunlarla birlikte Çin’in “çıkarlar, güvenlik ve değerler açısından” sebep olduğu endişelerin de ilk defa belgede yer alması bekleniyor.

Asya’nın önde gelen ülkelerinden Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve Güney Kore de zirveye katılım gösterecek. Stratejik Konsept Belgesi’nde iklim değişikliği, terörizm, siber güvenlik ve uzayda meydana gelen gelişmelerin de yer alması bekleniyor.

İSVEÇ ve FİNLANDİYA’NIN NATO’YA ÜYELİĞİ KONUSU ELE ALINACAK

24 Şubat’ta başlayan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, Doğu Avrupa’daki dengeleri tersine çevirdi. Yaklaşık 200 yıldır ‘tarafsızlık’ politikası izleyen İsveç ve Finlandiya, Ukrayna işgalinin ardından NATO’ya katılma kararı aldı. İsveç ve Finlandiya’nın ittifaka katılımı, başta ABD olmak üzere İngiltere, Almanya, Polonya, Fransa ve diğer birçok müttefik tarafından desteklendi. Rusya ise Baltık Denizi’ne nükleer füzeler yerleştirme tehdidinde bulundu.

Helsinki ve Stockholm, NATO’ya üye olarak ittifakın 5. Maddesi’nde öngörülen kolektif savunma ilkesinden yararlanmayı hedefliyor. Buna göre, Rusya ya da diğer herhangi bir ülkenin İsveç ve Finlandiya’ya saldırması halinde NATO’nun 5. Maddesi gereğince tüm müttefikler devreye girecek. Ancak bu iki ülkenin NATO’ya üyeliğine Türkiye’den itiraz geldi.

İsveç ve Finlandiya’nın PYD/PKK gibi terör örgütlerine destek verdiğini belirten Ankara hükümeti, bu iki ülkenin NATO’ya üye olmasına şiddetle karşı çıkıyor. Türkiye, terör örgütlerinin sözde yöneticilerinin, İsveç ve Finlandiya’da gösterdiği faaliyetlere dikkat çekiyor.

Türkiye’nin itirazları ve eleştirilerinin ardından İsveç ve Finlandiyalı heyetler başkent Ankara’ya geldi. Her ne kadar taraflar arasında birçok görüşme yapılsa da; sorunların çözümü konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. Bu süre içerisinde PYD/PKK terör örgütünün sözde yöneticileri, İsveç’te televizyon kanallarına röportaj verdi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, son dönemde yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin güvenlik endişelerini önemsediklerini sık sık dile getirdi. Stoltenberg’in ayrıca, yaptığı konuşmalarda “Turkey” yerine “Türkiye” demesi de dikkat çekti. İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, Ankara hükümetiyle görüşmelerde ilerleme sağlandığını ancak anlaşma sağlanmasının zaman alabileceğini ifade etti.

Finlandiya Devlet Başkanı Sauli Niinisto, Türkiye ve Finlandiya’nın artık birbirlerini daha iyi anladıklarına dikkat çekerken, müzakereler hakkında ise “Ne iyimser ne de kötümserim” ifadelerini kullandı. Niinisto, Ankara’nın Helsinki ile ilgili endişelerinin gerçekleri yansıtmadığını söyledi.

İspanya hareketi öncesinde Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilere açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üye olacaklarsa, ittifakın 70 yıllık mensubu Türkiye’nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorunda. Dörtlü görüşmeyi yapıp hangi noktaya geldiklerini göreceğiz. Biz kuru laf etmiyoruz, netice istiyoruz. Orta sahada top çevirmekten bıktık” ifadelerini kullandı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya Devlet Başkanı Sauli Niinisto, İsveç Başbakanı Magdelena Andersson ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madrid’de zirve öncesi bir görüşme gerçekleştirecek.

UKRAYNA’YA DESTEK ve SAVUNMA HARCAMALARI

Madrid’deki NATO Zirvesi’nde, Kiev hükümetine desteğin güçlendirilmesi konusunun ele alınması bekleniyor. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, NATO liderlerine hitaben bir konuşma yapacak. Stoltenberg, zirvede, “kapsamlı bir yardım paketinin” kabul edileceğini belirtti. NATO Genel Sekreteri, Ukrayna’ya desteği artırmayı “acil bir ihtiyaç” olarak tanımladı.

NATO içerisindeki bazı müttefiklerin, ittifakın savaşa müdahil bir taraf gibi algılanmaması için bu desteği sınırlı tutulmasını istediği öne sürülüyor.

NATO Zirvesi’nde, müttefiklerin 2014 yılında verdikleri, GSYİH’larının yüzde 2’sini savunma harcamalarına ayırma vaadini tekrarlamaları öngörülüyor. NATO Genel Sekreteri, bu yüzde 2’lik savunma harcamasının, “tavan değil taban” değer olduğuna dikkat çekiyor.

Stoltenberg, zirveden hemen önce yaptığı açıklamada, “Zirvede ileri savunmamızı güçlendireceğiz. İttifakın doğu kısmındaki muharebe gruplarımızı tugay seviyelerine çıkaracağız. NATO Mukabele Gücü’nü dönüştüreceğiz ve yüksek hazırlıklı kuvvetlerimizin sayısını 300 binin üzerine çıkaracağız” ifadelerini kullanmıştı.