Siyasi kriz içerisindeki Nijerya'da seçimler yaklaşıyor...
Yüksek enflasyon, işsizlik, güvencesizlik, yakıt ve nakit para kıtlığı, terörizm, yoksulluk, temel ihtiyaçlara erişememe, ayrılıkçılar… 25 Şubat’taki Başkanlık seçimine giderken Afrika’nın en kalabalık ülkesi Nijerya'da tablo böyle. Uzmanlar, seçmenler için bu seçimlerin büyük önem taşıdığını belirtiyor.
İki hafta sonra genel seçimlere gidecek Nijerya’da halk bir dizi sorunla karşı karşıya. Koronavirüsün oluşturduğu küresel şoklar sebebiyle son beş yılda ikinci resesyonunu yaşayan ülkede, enflasyon yüzde 21 seviyelerini görmüş durumda.
Enflasyonun yanında ülkedeki işsizlik de büyük bir sorun teşkil ediyor. İşsizliğin gençlerde yüzde 42.5, tüm yetişkinlerde yüzde 33 olduğu ülkede; Dünya Bankası’na göre iş imkânlarının eksikliği yoksulluğun temel sebebi.
2018'de ülke nüfusunun yüzde 40’ına denk gelen 83 milyonluk bir kesim yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürüyordu. Dünya Bankası’nın tahminleriyle insanlar yoksulluk sınırının altına düşme eğilimindeydi çünkü ülkede nüfus artış hızı, yoksulluğun azaltılma hızından yüksekti.
Nijerya nairası da bu problemlere ek olarak petrol hırsızlığından nasibini aldı ve rekor düşüşler kaydetti. Nijerya’da hâlihazırda düşük olan petrol üretimi ve petrol hırsızlıkları, banknotları yenileme kriziyle birleşince vatandaşlar yakıta erişememeye başladı.
Banknot krizi de likiditeyi kontrol etmek, sahte para kullanımının önüne geçmek ve terörist grupların finanse edilmesinin önüne geçmek için 200, 500 ve 1000 nairalık banknotların yenilenmesi ile gerçekleşti.
Yastık altında tutulan paralar bankalara çekilerek enflasyonla ve diğer sorunlarla mücadele edilecekti. Ancak vatandaşlar bankalara eski banknotları devredip yenilerini almaya gittiklerinde, birçok bankada yeni banknotları bulamama şokunu yaşadılar.
Ülkede sirkülasyondaki nakit paranın da azalmasıyla ATM’lerde kavgalar çıktı, bankalara saldırılar düzenlendi, ülkede kaos ortamı yaşandı. Bazı eyaletlerin Yüksek Mahkeme’ye başvurmasıyla eski banknotların kullanımdan kalkması için belirlenmiş son günden vazgeçildi.
Ülkedeki insan kaçırma olayları, kuzeydeki 13 yıllık Boko Haram terörü ve güneydeki Biafra yerlileri gibi ayrılıkçıların varlığından kaynaklanan kaos durumu, bu banknot krizinin getirdiği şiddet olaylarıyla da iyice tırmanmış durumda.
Nijerya’nın bu seçimlerde yüzde 75’e yakın bir kısmı 18-49 yaş arasında olan seçmeni de aşırı kutuplaşmış durumda. International Crisis Group‘un (Uluslararası Kriz Grubu) Nijerya seçimleriyle ilgili hazırladığı rapora göre, toplumdaki bu kutuplaşma din, bölge, etnisite, bölgesel kimlikler gibi sebeplerden kaynaklanıyor. Seçmenler, bu temellerde üç parti arasında bölünmüş vaziyette.
PARTİLER İNTERNET ÜNLÜLERİNİ SATIN ALIYOR
BBC’den Chiagozie Nwonwu, Fauziyya Tukur ve Yemisi Oyedepo’nun haberine göre, Nijerya’da seçimin arifesindeyken partiler, sosyal medya ünlülerine rakipleriyle ilgili dezenformasyon yapmaları için ödeme yapıyor.
Sosyal medya kişiliklerinin partiler tarafından işe alınmasının Nijerya’da yasal olduğu belirtilen haberde, bu kişilerin sosyal medyadaki etkilerini yalan haber yaymak için kullanmalarının yasadışı olduğu bilgisine yer verilmiş.
BBC’nin ulaştığı sosyal medya kişiliklerinden biri, partilerin kendisine rakipleriyle ilgili açıkça yanlış bilgi paylaşması karşılığında ödeme yaptığını, kendisinin de bu bilgi paylaşımlarını direkt olarak değil işe aldığı "taşeron" sosyal medya kişilikleri aracılığıyla gerçekleştirdiğini söyledi.
Yazarlar, dezenformasyon içerikli paylaşımlarda ülkede kutuplaşmaya sebep olan konulara yoğunlaşıldığını aktarıyor.
SEÇİMLER TEHDİT ALTINDA
Ülkedeki baskın şiddet ve kaos ortamının yanında, geçmişte seçimlere yolsuzluk karıştıranların Nijerya’da cezasız kalması bu seçimlerin meşruiyeti açısından büyük bir tehdit oluşturuyor.
Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme) örgütü, Nijerya’da otoritelerin bu iki soruna karşılık vermede yetersiz kaldığını belirtiyor.
Son seçimde yüzde 35’e kadar düşen seçmen katılımı da göz önünde bulundurulursa; ülkedeki bu kaos ve şiddet ortamı ile kolluk kuvvetlerinin şiddet eylemlerinden dolayı cezasız kalması insanları siyasete katılmaktan caydırabilir.
HRW’nin Nijerya Araştırmacısı Anietie Ewang, “2023 seçimlerini örten, insanların temel oy kullanma hakkını baltalayan kalın bir şiddet perdesi var. Yetkililerin, seçim şiddetinin sorumlularından hesap sorulmasını ve tüm Nijeryalıların emniyet ve asayişini sağlama yetkinliklerine yönelik kamuoyu güvenini hızla yeniden tesis etmesi gerekiyor” sözleriyle yetkililerin alması gereken aksiyonu ifade etti.
2019 genel seçimlerinde kolluk kuvvetleri ve partiler için çalıştığını ifade eden çetelerin yanı sıra partizan seçmenler de ölümle sonuçlanan şiddet eylemlerinde boy göstermişti.
Afrika'nın en büyük nüfusa sahip ülkesinde seçim şiddeti insanları oy kullanmaktan caydırabilir. Bu, genel olarak seçim bölgelerinde siyasete katılımın kısıtlanmasına sebep olabilir. Bunun anlamı daha organize şiddet kullanabilen örgütlerin kendilerine uygun olmayan partilere oy çıkan bölgelerdeki seçmeni baskılayarak zaten oy kullanma oranı düşük olan ülkede seçimlerin manipüle edilerek demokrasinin zedelenmesine yol açabilir.