OECD'nin "Ekonomik Görünüm" raporu yayımlandı: "ABD ekonomisi tehlikede değil ancak Batı için çanlar çalıyor"
OECD, 2023 yılı için yayımladığı raporda dünya ekonomisinin gelecek yıl enflasyon, yüksek oranlar ve yaşanan savaşlar nedeniyle yavaşlayacağını ve büyük bir düşüş göstermesini beklediğini açıkladı. OECD, ilerleyen dönemde özellikle Avrupa’yı zor günlerin beklediğine işaret ediyor.
Baran DÖNER - [email protected]
OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı), bu yıl dünya ekonomisinin beklenmedik derecede dirençli kaldığını ancak gelecek yıl yüksek enflasyonun, yüksek faiz oranlarının ve yaşanan savaşların baskısı altında kalacağını belirterek kötüye gitmesinin beklendiğini açıkladı.
OECD, 29 Kasım Çarşamba günü yayınladığı raporda, uluslararası ekonomik büyümenin bu yıl gerçekleşen %2,9’luk orandan 2024 yılında %2,7’ye gerileyeceğini öngörüyor. Bu oranlar, 2020 yılında yaşanan pandemi sürecinden bu yana dünya ekonomisi açısından en kötü dönem olarak kayıtlara geçebilir.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, basın toplantısında konu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Ekonomik açıdan gidişat pek de iyi görünmüyor ancak örgütün önderliğinde ekonomik durgunlukların önüne geçebileceğimizi düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Cormann, açıklamasına ek olarak enflasyonun ısrarla yüksek kalması, İsrail-Filistin çatışması ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın petrol ve tahıl gibi emtia fiyatlarını etkileme riskinin olduğunu da vurguladı.
OECD, ekonomide yavaşlama beklemesinin en büyük nedeni olarak ABD ve Çin’in ekonomilerinde gerileme yaşanacağının öngörülmesini gösterdi. Raporda; ABD ekonomisinin 2024 yılında sadece %1,5 oranında büyümesinin beklendiği ve Federal Rezerv’in faiz oran artışlarının ABD ekonomisinin büyümesini kısıtlamaya devam edeceği belirtildi.
FED’in yüksek faiz oranları, tüketiciler ve işletmeler için borçlanmayı daha pahalı duruma getirdi ve bu süre içerisinde enflasyonun 2022 yılındaki 40 yıllık zirvesinden itibaren yavaşlamasına yardımcı oldu. OECD, ABD enflasyonunun bu yıl yaşanan %3,9 oranından 2024 yılında %2,8’e ve 2025 yılında ise %2,2’ye düşmesini öngörüyor.
Şu an için yapılan araştırmalar kapsamında ABD ekonomisi güçlü görünüyor. ABD Ticaret Bakanlığı, 29 Kasım Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ABD ekonomisinin büyümesinin yoğun tüketici harcamaları ve özel yatırımlarda yaşanan artışla birlikte temmuz ayından eylül ayına kadar yıllık %5,2’lik bir artış nedeniyle sürdüğünü belirtti.
Çin’de ise iktisadi bir felaket boyutundaki emlak krizi, yıkıcı işsizlik ve yavaşlayan ihracat hacmi en büyük sorunlar olarak göze çarpıyor. Çin ekonomisinin büyüme oranı bu yıl %5,2 olarak görünürken 2024 yılı için büyüme oranı %4,7 olarak hesaplanıyor.
OECD, Çin’in giderek artan tasarruf politikası, istihdam yaratma çabaları ile beklentilerini ve ekonomideki artan belirsizlikler nedeniyle ülkedeki tüketim artışının ilerleyen dönemde giderek durgunlaşacağını açıkladı.
Avrupa Birliği’nde euro para birimini kullanan 20 ülke, dünya piyasasında yaşanacak ekonomik dalgadan oldukça etkilenecek. Yüksek faiz oranları ve Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş dolayısıyla enerji fiyatlarında yaşanan artış, bu ülkeleri oldukça olumsuz etkileyecek.
OECD Başekonomisti Clare Dombardelli, konu ile ilgili olarak gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bugün yaptığım araştırmalar ve analizler sonucunda önemli bir çıkarımda bulunuyoruz. 2024 yılında ekonomik açıdan daha güçlü bir ABD bekliyoruz ancak Avrupa için aynı şeyleri söylemek pek de mümkün görünmüyor" ifadelerini kullandı.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın başlamasının ardından Batılı ülkeler bunun bir işgal girişimi olduğunu belirtmiş ve Rusya’ya birçok alanda yaptırım uygulama kararı almıştı. Rusya ise Batılı ülkelerin yaptırım kararı almasının ardından kıtaya doğal gaz ihracatını kesmişti.
Rusya’nın doğal gazı kesmesinin ardından enerji fiyatlarında oldukça yüksek bir artış yaşanmıştı. Bu durum, evler ve işletmeler açısından giderlerin yükselmesine ve bir yaşam maliyeti krizine dönüşüp özellikle Almanya’daki fabrikalara oldukça büyük zararlar vermişti.
OECD, 2023 yılı için yayınladığı 21 sayfalık raporunda “2023 yılında şimdiye kadar beklenenden çok büyük bir ekonomik büyüme gerçekleşti ancak şimdi finansal koşulların daha sıkı olacağı, ticaret büyümesinin zayıf kalacağı, düşük istihdamın ve tüketici güveninin azalmasının hissedileceği bir yıl bizleri bekliyor” değerlendirmesinde bulundu.
OECD ayrıca, dünya ekonomisinin İsrail-Filistin çatışmasından dolayı artan jeopolitik gerilimlerden oldukça olumsuz etkileneceğinin ve yeni risklerle karşı karşıya olduğunun altını çizdi. Çatışmaların genişlemesi durumunda enerji piyasalarının ve büyük ticaret anlaşmalarının önemli aksaklıklar yaşayabileceği tahmin ediliyor.
TÜRKİYE BÜYÜME BEKLENTİSİNİ YÜKSELTTİ
OECD’nin 2023 yılı için yayınladığı raporda, Türkiye’nin büyüme beklentisini yükselttiğini belirtti. Raporda, Türkiye’nin büyüme beklentisi %4,3’den %4,5’e yükseltildi. Türkiye’nin 2024 yılı büyüme beklentisi ise %2,9’dan %3,2’ye çıkacak oranda tahmin ediliyor.
OECD’nin Türkiye için yayınladığı enflasyon tahminleri de yukarı yönde revize edildi. Türkiye’nin 2023 yılı enflasyon beklentisi %51,1’den %52,8’e yükseltilirken 2024 yılı enflasyon beklentisi ise %39,2’den %47’4’e yükseltildi.
Türkiye’ye yönelik olarak yapılan değerlendirmede, sıkı finansal koşullar ve yüksek enflasyonun hanehalkı tüketimini zorlayacağı vurgulanırken ihracatın küresel büyümedeki güçlenmeyle beraber 2025 yılında hız kazanacağı tahmin ediliyor.
Yüksek enflasyon önemli ölçüde düşüş gösterene kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımlarına devam etmesinin beklendiği de açıklandı.