Olaf Scholz ile birlikte AB’de değişen dengeler neler?

Almanya’da 16 yıl boyunca başbakanlık görevinde bulunan Angela Merkel, geçtiğimiz sene koltuğunu Olaf Schıolz’a devretmişti. Olaf Scholz, izlediği politikalar ve aldığı kararlar nedeniyle hem ülke içinde hem de Avrupa Birliği’nde eleştirilerin hedefinde. Peki, Olaf Scholz hangi politikalarında başarısız oldu? Olaf Scholz ile birlikte Almanya’nın AB içerisindeki liderlik rolü sonlandı mı?

Almanya’da 16 yıl boyunca başbakanlık koltuğunda oturan Angela Merkel, geçtiğimiz sene görevini Olaf Scholz’a bırakmıştı. Merkel, 16 yıllık iktidarı boyunca hem Almanya içerisinde hem de Avrupa Birliği’nde izlediği politikalarla birçok kesimden olumlu tepki almıştı.

Merkel, AB içerisinde ılımlı tavrı ile ön plana çıkıyordu. Yaşanan krizler karşısında ılımlı tavrını koruyan Merkel, birçok sorunun daha fazla büyümeden çözülmesinde önemli bir rol oynamıştı. Merkel; 2008’de yaşanan ekonomik krizin yanı sıra Brexit ve mülteci sorunlarının çözümünde de; diplomasiye öncelik vermiş, daha büyük çaplı krizlerin önüne geçmişti.

Angela Merkel, görevde kaldığı süre içerisinde Almanya’yı Avrupa Birliği içerisinde lider bir ülke konumuna getirmeyi başarmıştı. Brexit sürecinde Merkel’in aktif bir şekilde devreye girmesi ve yoğun diplomasiyi sürdürmesi, İngiltere’nin ardından diğer ülkelerin de birlikten ayrılmasının önüne geçmişti.

Merkel’in ardından başbakanlık görevine gelen Olaf Scholz’un; önceki dönemde izlenen politikaları sürdürmesi ve Almanya’nın AB içerisindeki rolünün değişmemesi bekleniyordu. Ancak Olaf Scholz, son dönemde izlediği politikalar, attığı adımlar ve aldığı kararlar nedeniyle yoğun tepki ve itirazların hedefi haline gelmiş durumda. Scholz’a yönelik en çok tepki gösterilen konuların başında ise Ukrayna-Rusya savaşında izlenen politikalar geliyor.

UKRAYNA SAVAŞI SONRASI AB İKİYE BÖLÜNDÜ

24 Şubat’ta başlayan Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından Avrupa Birliği içerisinde de dengeler değişti. Avrupa’nın doğusunda bulunan ülkeler; Rusya’nın Ukrayna işgali sonrası güvenlik tehdidini yakından hissetmeye başladı. Polonya başta olmak üzere bölgedeki birçok ülke; Rusya karşısında çok sert açıklamalar yaptı ve en ağır ekonomik yaptırımları yürürlüğe koydu.

Doğu Avrupa ülkeleri ayrıca, Rusya karşısında Ukrayna’ya yönelik askeri sevkiyatlarını yoğunlaştırdı. Ancak başta Almanya ve Fransa olmak üzere Batı Avrupa’daki birçok ülke; Rusya karşısında diğer ülkelere kıyasla daha ılımlı bir tavır sergiledi. Enerji ve doğal gaz alanında yüzde 50 oranında Rusya’ya bağımlı olan Almanya ise Moskova hükümeti karşısında sert kararlar alamadı.

Scholz yönetimi, Rusya karşısında sert ekonomik yaptırım kararları alamamakla eleştirildi. Başta Polonya ve Baltık ülkeleri olmak üzere Doğu Avrupa’daki birçok ülkeden Scholz yönetimine tepki sesleri yükseldi. Doğu Avrupa, Berlin hükümetini, Ukrayna’ya yeterli yardımı yapamamakla ve Rusya karşısında gerekli yaptırım kararlarını alamamakla suçladı.

Scholz yönetiminin Rusya karşısındaki ılımlı tavrı, AB içerisindeki liderlik rolünün de Fransa’ya geçmesine yol açtı. Bu süreç içerisinde söylemleri, kıyafetleri, politikaları ve tavırları ile en çok dikkat çeken lider, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron oldu.

Rusya karşısında ılımlı tavrını koruyan Scholz yönetimi, doğal gaz ve enerji konusunda olumsuz sonuçların önüne geçemedi. Savaş başlar başlamaz Rusya ile imzaladığı Kuzey Akım 2 projesini sonlandıran Almanya, bu kararın hemen ardından enerji krizi konusunu konuşmaya başladı.

Rusya’nın, doğal gaz ödemelerinin Rus para birimi ruble ile ödenmesini istemesinin ardından Almanya’daki enerji krizi daha da yoğunlaştı. Önümüzdeki aylarda kış mevsiminin de gelmesiyle birlikte doğal gaz fiyatlarına büyük oranda zamların gelmesi bekleniyor. Scholz yönetimi, birkaç haftadır aldığı kararlarla, birçok devlet binasında tasarrufa gidiyor. Alman yetkililer, yaptıkları açıklamalarla halka da enerji konusunda tasarruf yapma çağırısında bulunuyor.

Scholz yönetimi, Ukrayna savaşı sonrası izlediği politikalar nedeniyle hem Almanya içerisinde hem de AB’de eleştirilere ve tepkilere maruz kalıyor.

SCHOLZ’A YÖNELİK DESTEK AZALIYOR

Scholz'un son dönemdeki başarısız politikaları, anket sonuçlarına da yansımış durumda. Almanya’da Insa fikir araştırma enstitüsü tarafından “Bild am Sonntag” için gerçekleştirilen ankette, Almanların 3’te 2’sinin Başbakan Olaf Scholz’dan memnun olmadığı görüldü. Ankete katılım gösterenlerin yüzde 62’si Scholz’dan memnun olmadığını dile getirdi. Ankete katılanların yalnızca yüzde 25’i başbakandan memnun olduğunu ifade etti.

Ankete göre, Almanların büyük bir çoğunluğu Sosyal Demokrat Parti (SDP), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'den (FDP) bir araya gelen koalisyonunun çalışmalarından memnun değil. Katılımcıların yüzde 65’i hükümetten memnun olmadığını dile getirirken, yüzde 27’si ise memnun olduklarını belirtti.

Ankete göre, Almanya’da Başbakanın doğrudan seçilmesi halinde katılımcıların yüzde 25’i Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck’e (Yeşiller), yüzde 19’u CDU lideri Friedrich Merz’e ve yüzde 18’i Scholz’a oy vereceğini dile getirdi.

Geçtiğimiz mart ayında yapılan anketlerde Scholz’un çalışmalarından memnun olanların oranı yüzde 46 seviyesinde çıkmıştı. Mart ayında başbakandan memnun olmayanların oranı ise yüzde 39’da kalmıştı.

Son dönemde yaşanan gelişmeler, Olaf Scholz’a yönelik desteğin her geçen gün azalmakta olduğunu gösteriyor. Ayrıca son haftalarda Olaf Scholz’un 47 milyon euroluk vergi borcunu sildiği iddiası, Almanya’da tartışılmaya devam ediyor.