Orta Doğu'da yeni bir dönem başlıyor...

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, başkent Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdi. Peki, Orta Doğu’daki son gelişmelerin ardından Muhammed Bin Salman’ın Türkiye ziyareti neden önemli? İki liderin görüşmesinde hangi konular ele alındı?

İran ile İsrail arasında gerilimin her geçen gün arttığı, Türkiye’nin Körfez ülkeleriyle yeniden normalleştiği, Irak’ta siyasi krizin derinleştiği, Suriye’nin kuzeyinde tansiyonun yükseldiği, ABD Başkanı Joe Biden’ın Orta Doğu turuna hazırlandığı ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Körfez’de liderlik rolünü kapmaya çalıştığı bir dönemde, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, Ürdün, Mısır ve Türkiye’ye resmi ziyaretlerde bulundu.

Muhammed bin Salman’ın Orta Doğu turu, başta bölge ülkeleri olmak üzere tüm dünya tarafından yakından takip edildi. Son dönemde birbirlerine yönelik ciddi tehditlerde bulunan ve üçüncü ülkelerde karşı karşıya gelen İran ve İsrail de Veliaht Prens’in Orta Doğu turunu yakından izledi.

Muhammed bin Salman’ın Mısır ziyareti kapsamında, Kahire ile Riyad arasında 7,7 milyar dolarlık ekonomik ve ticari anlaşma imzalandı. Mısır Yatırım ve Serbest Bölgeler Genel Otoritesi de iki ülke arasında 7,7 milyar dolar değerinde 14 anlaşma imzalandığını açıkladı. Bu anlaşmaların ardından Suudi Arabistan’ın Mısır’daki yatırımları 32 milyar dolar seviyesine ulaştı.

Mısır ile önemli ticari anlaşmalara imza atan Suudi Arabistan Veliaht Prensi, daha sonra başkent Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdi. İki ülke son 10 yılda Mısır, Libya, Doğu Akdeniz, Cemal Kaşıkçı suikastı ve Türk mallarına uygulanan boykot gibi meseleler nedeniyle ilişkilerinde sorun yaşamıştı. Türkiye’nin 2021 yılının başında ilişkilerinde sorun yaşadığı ülkelerle diplomasi sürecine yoğunluk vermesi, Ankara-Riyad hattındaki gerilimin düşmesini de beraberinde getirmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nisan ayındaki Riyad ziyaretinin ardından iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştı. Ankara ve Riyad, başta ekonomi olmak üzere birçok alanda iş birliğini güçlendirme kararı almıştı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, iki lider arasındaki görüşmenin ardından yayımlanan Türkiye-Suudi Arabistan ortak bildirisinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Veliaht Prens Muhammed bin Salman bin arasındaki resmi görüşmelerin, samimiyet ve kardeşlik ortamında gerçekleştirildiği kaydedildi.

Görüşmelerde, siyasi, ekonomik, askeri, güvenlik ve kültürel ilişkiler de dahil olmak üzere iki ülke arasındaki ikili ilişkilerde yeni bir iş birliği döneminin başlamasına yönelik ortak kararlılığın en güçlü şekilde vurgulandığı belirtildi.

Bildiride, “Taraflar, karşılıklı ticaretin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi imkanlarını, iki ülke arasındaki karşılıklı ticaretin kolaylaştırılmasını ve önündeki zorlukların üstesinden gelinmesini, yatırım fırsatlarının araştırılması ve çeşitli alanlarda somut ortaklıklara dönüştürülmesi için iki ülkenin kamu ve özel sektöründeki iletişimin artırılmasını ele almışlardır” ifadelerine yer verildi.

Bildiride, enerji alanındaki projelere yer verilmesi de dikkat çekti. Söz konusu bildiride, tarafların, enerji alanında özellikle petrol ve rafinesi, petrokimya, enerji verimliliği, elektrik, yenilebilir enerji, inovasyon, hidrokarbon kaynakları için temiz teknolojiler, düşük karbonlu yakıtlar alanlarında iş birliği beklentilerini, enerji sektörü ve ilgili tedarik zincirlerinin yerleştirilmesi, bu alanlarda ilgili projeler geliştirilmesi için çalışılması arzusunu dile getirdikleri ifade edildi.

İki ülke arasındaki ortak bildiride, yapay zeka, dijital teknolojiler ve akıllı şehirler alanlarında üretim ve yatırım ortaklıklarının geliştirilmesi konusunda görüş birliğine varıldığı belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Muhammed bin Salman arasındaki görüşmede, iki ülke arasındaki savunma alanındaki iş birliği konusu da ele alındı.

MUHAMMED BİN SALMAN’IN ORTA DOĞU TURUNUN BÖLGEYE YANSIMALARI

Orta Doğu ve Körfez bölgesinde özellikle son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri’nin attığı adımlar dikkat çekiyordu. İran, İsrail ve Türkiye gibi ülkelerle normalleşme yoluna giden BAE; Suriye’de Esad yönetimi ile de yeniden temas kurarak bazı ülkelerin tepkisini çekmişti.

İsrail ile başta teknoloji olmak üzere çeşitli alanlarda anlaşmalar imzalayan, Türkiye ile ekonomik ilişkilerini güçlendiren, Suriye ile diplomatik temaslarını yoğunlaştıran ve İran ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açan BAE’nin; Orta Doğu’da liderlik rolünü kapmaya çalıştığı yönünde değerlendirmeler yapılıyordu. Suudi Arabistan ile BAE arasında Yemen’de yaşanan anlaşmazlıklar, Riyad ile Abu Dabi arasındaki rekabetin sertleşmesine yol açmıştı.

Muhammed bin Salman’ın Ürdün, Mısır ve Türkiye ziyaretlerinin; Orta Doğu’da BAE’ye karşı verilmiş bir mesaj olduğu söylenebilir. Son dönemde Rusya ve Çin de ile ilişkilerini geliştiren Riyad hükümeti, Orta Doğu’da temaslarını yoğunlaştırarak BAE’den liderlik rolünü kapmaya çalışıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin bölgedeki temasları, ABD Başkanı Joe Biden’in Orta Doğu turunun öncesine denk gelmesiyle de dikkat çekti. Ukrayna krizinin ardından ABD ile Körfez ülkeleri arasında anlaşmazlıklar artmış, Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Biden ile telefonda görüşmeyi reddetmişti.

Suudi Arabistan, Biden’ın Orta Doğu turu öncesinde bölgedeki pozisyonunu daha da güçlendirmeyi hedefliyor. Riyad hükümeti, Kahire ve Ankara ile yaptığı ekonomik anlaşmalarla birlikte Orta Doğu’daki nüfuz alanını daha da genişletiyor.

Muhammed bin Salman’ın Orta Doğu turu, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik açısından da kritik. Son dönemde üst düzey Devrim Muhafızları Ordusu yetkilileri, İran’ın kendi toprakları içerisinde suikasta uğramıştı. Saldırıların arkasında İsrail’in olduğunu savunan İran ise intikam sözü vermişti. Bunun üzerine Tel Aviv hükümeti, vatandaşlarının İran’a komşu olan ülkeleri derhal terk etmesi yönünde çağrıda bulunmuştu.

Suudi Arabistan, iki taraf arasında yaşanan gerilimde İsrail’e daha yakın duruyor. Her ne kadar Riyad-Tahran ilişkileri yeniden normalleşse de; Suudi Arabistan, İran’ı kendi güvenliği açısından ciddi bir tehlike olarak görmeye devam ediyor. Türkiye’nin İsrail ile temaslarının yoğunlaştığı son günlerde; Muhammed bin Salman’ın Ankara ziyaretinin de ayrı bir önemi bulunuyor. İlerleyen dönemde BAE, Bahreyn, Fas ve Sudan gibi ülkelerin ardından Suudi Arabistan’ın da İsrail ile normalleşmesi bekleniyor.