Çin'in Orta Doğu'da artan gücü, Suudi Arabistan ile olan ilişkilerine yansımaya devam ediyor

Çin ve Suudi Arabistan arasındaki diyaloglar gün geçtikçe olumlu yönde ilerlemeye devam ediyor. Çin’in özellikle Suudi Arabistan ve İran arasında arabuluculuk görevini üstlenmesi, Suudi Arabistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılma kararı ve son olarak Pekin yönetiminin Riyad ile iletişime geçerek nükleer santral kurma teklifi iki devlet arasındaki ilişkilerin ilerleyen dönemde daha da gelişeceğini gösteriyor.

Son dönemde Çin’in özellikle Orta Doğu ve Körfez ülkeleriyle yürüttüğü ilişkilerin yapılan iş birlikleri ile olumlu yönde ilerlemesi, ABD ve Batılı devletleri endişelendirmeye devam ediyor.

Wall Street Journal’in yayınladığı habere göre; Suudi Arabistan, ABD’nin kendilerini nükleer enerji konusunda şartlı destekleyeceğini iletmesinin ardından Riyad, Pekin’in Krallık çevresinde bir nükleer enerji santrali inşa etme teklifini olumlu yönde değerlendirebileceklerini açıkladı.

Geçtiğimiz aylarda özellikle Riyad-Pekin hattında yaşanan olumlu gelişmeler, iki devletin dış politikada aynı yönde ilerleyebileceğini ve aynı ittifak içinde yer alabileceğine işaret ediyor.

RİYAD YÖNETİMİ ŞANGHAY ÖRGÜTÜNE KATILMA KARARI ALDI

Suudi Arabistan, hükûmet tarafından yapılan kabine toplantısının ardından Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılma kararı almıştı. Riyad hükûmeti, ABD’nin birçok yaptırım tehdidine rağmen Çin ile olan diyaloglarını iş birliği ile güçlendirerek yeni bir dış politika yolu çiziyor.

Çin’in arabulucu olmasının ardından İran ve Suudi Arabistan’ın ilişkilerinin normalleşmesi ve olumlu yönde ilerlemesi, Riyad’ın bu kararı almasında önemli rol oynuyor.

Çin’in Orta Doğu ve Körfez’de izlediği politikalar, ABD’nin bu bölgedeki gücünün ve hâkimiyetinin günden güne kırılmaya başladığını gösteriyor.

Suudi Arabistan’ın resmî haber ajansı SPA, ülkenin ŞİO diyalog ortağı statüsü almasının devlet tarafından onaylandığını duyurmuştu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Veliaht Prens Muhammed bin Salman ile yaptığı görüşmenin ardından İran ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden normalleşmesine yönelik çabaları destekleyeceğini vurgulamıştı.

Çin, 2018 yılından bugüne Avrupa Birliği'ni geride bırakarak Suudi Arabistan'ın en büyük ticaret ortağı oldu ve iki ülke arasındaki ticaret geçtiğimiz yıl 87,3 milyar dolara ulaştı.

Şanghay’da bulunan Yeşil Finans ve Kalkınma Merkezi’nin açıkladığı verilere göre Suudi Arabistan geçtiğimiz yıl Pekin'in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki yatırımlarının odak noktası olurken, Çin'in Krallıktan yaptığı ithalatın yaklaşık yüzde 77'sini ham petrol oluşturuyor.

RİYAD VE TAHRAN “PEKİN ANLAŞMASI” İÇİN BİR ARADA

Suudi Arabistan ve İran, güvenlik ve ekonomi konuları öncelik olarak her alanda işbirliğini artırma konusunda anlaşmaya vardı. Geçtiğimiz Mart ayında Pekin’de imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girmesi ve ilişkilerin geliştirilmesi yönünde bir adım daha atıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İranlı meslektaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bölgesel ve uluslararası sorunları masaya yatırdıklarını ve kendisinin Suudi Arabistan’ın iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme arzusunu dile getirdiğini belirtti.

Prens Faysal ise Suudi Arabistan ve İran’ın; karşılıklı güveni sağlayarak, iş birliğini büyüterek ve bölgesel istikrarı güçlendirerek hem iki ülkenin hem de halkların yararına olan anlaşmanın şartlarını sağlamaya yönelik samimi ve ciddi bir arzusu olduğunu vurguladı.

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan da Suudi meslektaşı ile görüşmelerini “önemli” olarak nitelendirerek, “İran ve Suudi Arabistan, Batı Asya bölgesi ve İslam dünyasının iki önemli ülkesidir. Her iki taraf da ilişkilerimizi her alanda genişletmeye kararlıdır” ifadelerini kullandı.

Abdullahiyan, Suudi meslektaşına bölgesel iş birliği fikrini açıkladığını söyleyerek, “Bölgesel güvenlik ve kalkınmanın birbiriyle ilişkili olduğuna ve tüm bölgesel aktörlerin bunda rol oynayacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Çin’in Riyad ve Tahran arasında bir köprü oluşturması sonucu imzalanan Pekin anlaşması, Çin’in bölgedeki gücünü giderek artırdığı ve ABD’nin bölge üzerinde bulunan hâkimiyetinin kırılmasının bir göstergesi olarak öne çıkıyor.

PEKİN VE RİYAD ARASINDA “ALTYAPI ANLAŞMASI” İMZALANDI

Suudi Arabistan’ın resmî haber ajansı SPA, Suudi Arabistan-Çin İş Forumu’nun Çin’in başkenti Pekin’de başladığını duyurdu.

Suudi Arabistan tarafından foruma İskan Bakanı Macid el-Hukayl katılım gösterirken Pekin tarafından ise Büyükelçi Abdurrahman bin Ahmed el-Harbi katıldı.

SPA'ya açıklamalarda bulunan İskan Bakanı Hukayl, iki ülke arasında Suudi Arabistan'da alt yapıyı geliştirme, finans, konut ve emlakçılık alanları öncelik alınarak 12 yatırım anlaşması imzaladıklarını ve anlaşmaların yatırım değerinin 5 milyar riyali geçtiğini belirtti.

Suudi Arabistan'ın 17 şehrinde 300 bin konut inşasına başlandığını söyleyen Hukayl, “İmzalanan anlaşmalar ile birlikte yatırımların toplam değeri 100 milyar riyali (27 milyar dolar) aşmış bulunuyor. Buradan Çinli firmalara ve şirketlere ülkemizde daha fazla yatırım yapmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Bakan Hukayl; 4 gün sürmesi planlanan Çin ziyaretinde, ülkesinin her şehrinde belediye ve konut sektörlerinde altyapı projelerinin geliştirilmesi ve yatırımların artırılması konularında Çin heyetiyle görüşmeler yapacağını açıkladı.

PEKİN’DEN RİYAD’A “NÜKLEER SANTRAL” TEKLİFİ

Wall Street Journal’in yayınladığı habere göre; Çin, Suudi Arabistan’a Krallık çevresinde bir nükleer enerji santrali inşa etme teklifinde bulundu.

Gazete, Suudi üst düzey yetkililerin Pekin’den gelen bu teklif sonrasında ABD’nin uranyumu zenginleştirmeme ve kendi uranyum yataklarından çıkarmama taahhütleri başta olmak üzere Krallık'ın yeni yeni gelişen nükleer endüstrisine yardım etme koşullarını tekrardan değerlendirebileceğini paylaştı.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, geçtiğimiz Aralık ayında Suudi krallığına ziyarette bulundu ve iki ülke, Haziran ayında Riyad'da düzenlenen iki günlük Arap-Çin iş zirvesi sırasında 10 milyar dolar değerinde yatırım anlaşmaları yapıldığını açıkladı.

Ülkesi dünyanın en büyük enerji tüketicisi konumunda bulunan olan Xi, Körfez ülkeleriyle “çok yönlü enerji iş birliği modelini” geliştirecek adımlar atacağının sözünü verdi.

Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri konumunda bulunan Suudi Arabistan, fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmak amacıyla yıllardır yerli nükleer enerji endüstrisinin geliştirilmesi üzerinde çalışmalar yapıyor.