Avrupa’da dengeler değişiyor: Polonya yeni lider olma peşinde…

Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından Avrupa’da tüm dengeler değişti. Rusya karşısında çok sert kararlar alan, savunma harcamalarını artıran, Batı Avrupa ülkelerini sık sık eleştiren, ABD ve İngiltere ile ittifaklar kuran ve Karadeniz’e inmeye çalışan Polonya; Avrupa Birliği’nin lideri olma yönünde ilerliyor. Peki, Polonya, Batı Avrupa ülkelerini neden eleştiriyor? Polonya, ABD ve İngiltere ile bölgede neyi planlıyor? Polonya ile AB arasında neler oluyor?

Rusya, 24 Şubat tarihinde Ukrayna’ya yönelik işgaline başladı. Bu savaşın başlamasının ardından Doğu Avrupa ülkeleri ile Batı Avrupa ülkeleri arasında yeni bir kriz başladı. AB ülkelerinin birçoğu Rusya’ya yönelik yaptırım kararları alırken; Batı Avrupa ülkeleri, Moskova hükümetine karşı daha ılımlı politikalar sergiledi.

Enerji ve doğal gaz alanında büyük oranda Rusya’ya bağımlı olan Almanya ve Fransa gibi ülkeler; Moskova hükümeti karşısında çok sert yaptırımlar uygulamadı. Berlin ve Paris’ten gelen açıklamalarda, Rusya ile iletişimin sürmesi gerektiği dile getirildi. 

Doğu Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden Polonya ise Rusya karşısında en sert kararları alan ülkelerden biri oldu. Kiev hükümetine verdiği siyasi ve ekonomik destekle dikkat çeken Varşova hükümeti, Rusya’ya karşı tüm Baltık ülkeleri ile dayanışma içerisinde oldu.

Varşova hükümeti, Baltık Denizi’nde gemilerinin Rusya’nın izni olmaksızın Gdansk Körfezi’ne çıkabilmesi için inşa ettiği deniz kanalını açtı. Söz konusu kanalın, Gdansk Körfezi ile Vistül Lagünü arasında ve bin 300 metre uzunluğunda olduğu biliniyor. Bu kanal sayesinde Elblag Limanı’ndan çıkan Polonya gemilerinin, Baltık Denizi’ne açılabilmek için Rusya tarafından kontrol edilen Baltiysk Boğazı’nı geçmek zorunda kalmayacağı belirtiliyor. 

Geçtiğimiz haftalarda ise Polonya Dışişleri Bakanlığı, Varşova’nın, Moskova’dan “Sovyetler Birliği tarafından uğradığı kayıplar” için tazminat talep edeceğini açıkladı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Sovyetler Birliği nedeniyle meydana gelen askeri kayıpların hesaplanması, İkinci Dünya Savaşı esnasında Alman saldırganlığı ve işgali sonucunda Polonya’ya verilen zarara ilişkin bir raporun hazırlanmasına yol açan çalışmalara benzer çalışmalar temelinde hazırlanacaktır” denildi.

Polonya Savunma Bakanı Yardımcısı Marcin Ociepa ise eylül ayında yaptığı açıklamada, Rusya ile ülkesi arasında 3-10 yıl içinde savaş çıkacağını öne sürdü. Ociepa, DGP gazetesine verdiği demeçte, 10 yıl içinde Varşova’nın Moskova ile bir savaşa gireceğini ve çatışmaların üç yıl sonra başlayabileceğini söyledi. Ociepa ayrıca, Polonya’nın hızla silahlanması gerektiğini ifade etti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 30 Ekim’de yaptığı açıklamada, Polonya’nın ABD’ye ait nükleer bombaları ülkeye konuşlandırma girişimlerine yönelik açıklamaları sonrası alarma geçtiklerini belirtti. Lavrov, “Varşova yönetimi, Amerikalıların nükleer bombalarını Polonya’ya yerleştirmeleri için bir ‘aday’ olmak istiyor. Bu durum çok rahatsız edici” dedi. 

Diğer yandan Polonyalı yetkililer, Polonya ile Rusya’ya ait Kaliningrad arasındaki sınır boyunca geçici bir dikenli tel örgü için çalışmalara başladıklarını duyurdu. 200 kilometrelik doğu sınırının tamamının koruma altına alınacağı kaydedildi. Sınırın, gelen sinyalleri doğrulamak için sismik sensörler ve gece görüş kameraları dahil olmak üzere bir dedektör sistemi gibi çeşitli elektronik güvenlik önlemleriyle donatılacağı bildirildi.

Polonya, bir taraftan Rusya karşısında attığı adımlarla Doğu Avrupa’daki pozisyonunu güçlendirmeye çalışırken, bir taraftan ise Almanya ve Fransa gibi Batı Avrupa ülkelerini Moskova’ya karşı ılımlı hareket etmekle suçluyor.

POLONYA’DAN ALMANYA ve FRANSA’YA SERT ELEŞTİRİLER!

Ukrayna savaşının başladığı günden bu yana ABD ve İngiltere ile birlikte Rusya’ya karşı sert adımlar atan Varşova hükümeti, Almanya ve Fransa’ya ise sık sık eleştirilerde bulunuyor. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, ağustos ayında yaptığı açıklamada, “Ortak komşumuz Almanya’nın doğu politikası kaybetmiş bir politikadır” ifadelerini kullanmıştı. 

Polonya Başbakanı, 5 Nisan’da yaptığı açıklamada, “Sayın Macron, Putin ile kaç kez görüştünüz, bir şey başardınız mı? Suçlularla pazarlık yapacak bir durum yok” ifadelerini kullanmış ve Fransa’nın Rusya politikasını sert bir dille eleştirmişti. Macron ise söz konusu açıklamaların “temelsiz” ve “skandal” olduğunu söylemişti. 

Morawiecki, ağustos ayında yaptığı açıklamada Avrupa Birliği’nin önde gelen ülkeleri Fransa ve Almanya’yayı eleştirmiş, “Siyasi uygulama, Almanya ve Fransa’nın pozisyonunun diğerlerinden daha önemli olduğunu gösteriyor. Yani resmi olarak demokrasi ancak gerçekte güçlünün önemli güce sahip olduğu oligarşi ile karşı karşıyayız” şeklinde konuşmuştu. 

Polonya Başbakanı, Alman Die Welt gazetesinin internet sayfası için yazdığı makalede, Polonya’nın sesinin sürekli olarak görmezden gelinmesinin AB’nin bugün mücadele ettiği daha geniş sorunun sadece bir örneği olduğunu belirtmişti. 

Öte yandan AB ile Polonya arasında geçtiğimiz seneden bu yana birçok konuda anlaşmazlık yaşanıyor. Polonya Anayasa Mahkemesi, Ekim 2021’de aldığı bir kararda, AB hukukunun Polonya yasalarından üstün olmayacağına hükmetmişti. Brüksel ise bu kararın ardından Varşova hükümetine çok sert tepki göstermişti.

Brüksel, Varşova hükümetinin kürtaj ve LGBTİ+ karşıtlığını eleştirmeye devam ediyor. Avrupa Birliği’nde uzun bir süredir “Polexit” kavramı konuşuluyor. Polonya’nın AB’den ayrılmasını ifade eden Polexit, Batı dünyasında ciddi bir şekilde tartışılıyor. 

POLONYA, ABD ve İNGİLTERE İLE YENİ BİR İTTİFAK KURUYOR

Ukrayna savaşının ardından Almanya ve Fransa ile birçok konuda anlaşmazlık yaşayan, AB ile ilişkilerinde sorunlar bulunan Varşova; İngiltere ve ABD ile yaptığı askeri ve siyasi anlaşmalarla dikkat çekiyor. 

Rusya’nın Doğu Avrupa’da daha fazla yayılabileceğini düşünen ABD ve İngiltere, Polonya’ya yoğun askeri sevkiyatta bulunuyor. Geçtiğimiz ay İngiltere Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, iki ülke arasında imzalanan savunma ekipmanı anlaşmalarının, bu ülkenin askeri kapasitesini artıracağı ve savunma iş birliğini güçlendireceği dile getirildi. 

Geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak ise ülkenin batısındaki Powidz’de bulunan ABD askeri üssünün genişletileceğini duyurdu. Blaszczak, söz konusu askeri kompleksin Polonya kuvvetlerini destekleyeceğini ve NATO ittifakının tüm doğu kanadını güçlendireceğini ifade etti.

İngiltere ve Fransa’nın, uzun zamandır Almanya ve Fransa gibi ülkelerin Rusya’ya yakınlığından rahatsızlık duyduğu biliniyor. AB ile Rusya arasındaki doğal gaz ve enerji iş birliğinden endişe duyan ABD ve İngiltere; Polonya üzerinden Rusya’yı sıkıştırmaya çalışıyor. 

Washington ve Londra; Varşova’ya verdiği askeri, siyasi ve ekonomik destek ile Polonya’nın Avrupa’da lider ülke pozisyonuna gelmesini istiyor. Polonya’nın özellikle son dönemde İngiltere, Türkiye, ABD ve Güney Kore gibi ülkelerden aldığı silahlar dikkat çekiyor. Varşova hükümeti, Ukrayna savaşı sonrası askeri harcamalarını her geçen gün yoğunlaştırıyor. 

Varşova ile Brüksel arasındaki anlaşmazlıkların, önümüzdeki dönemde büyük krizlere yol açabileceği değerlendiriliyor. İngiltere ve ABD’yi yanına çekerek Doğu Avrupa’daki nüfuzunu güçlendiren Polonya’nın; AB’nin lider ülke konumuna gelmesi için girişimlerini yoğunlaştırması bekleniyor.