Almanya ile Rusya arasındaki casusluk krizi büyüyor

Almanya Federal Siber Güvenlik Kurumu (BSI) Başkanı Arne Schönbohm’un, bağlantılı olduğu bir dernek üzerinden Rusya ile yakın ilişkiler kurduğu öne sürülmüştü. Almanya İçişleri Bakanlığı, söz konusu iddiaların ardından Schönbohm’u görevden aldı. Son dönemde üst düzey Alman yetkililer hakkında ortaya atılan Rus casusluğu iddiaları dikkat çekiyor.

Almanya Federal Siber Güvenlik Kurumu (BSI) Başkanı Arne Schönbohm, 2016’dan bu yana Berlin hükümetinin iletişiminin güvenliğinden de sorumlu olarak görevini yürütüyordu. Alman basını, Schönbohm’un Rus istihbaratıyla ilişkili kişilerle bağlantısı olduğunu yazdı.

Schönbohm’u görevden aldığını açıklayan Almanya İçişleri Bakanlığı, konu hakkında bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Almanya’nın en popüler TV sunucularından Jan Böhmermann, Schönbohm hakkındaki iddiaları gündeme getiren isim oldu. 

Schönbohm, BSI’daki görevine başlamadan önce Cyber Security Council Germany (Siber Güvenlik Konseyi Almanya) isimli bir özel dernek kurmuştu. Bu dernek, siber güvenlik alanında şirketler ve siyasetçilere danışmanlık hizmeti sunuyordu. 

BSI’nın başına geçtikten sonra da bu dernekle yakın ilişkiler içerisinde olmaya devam eden Schönbohm, eylül ayında derneğin 10. yaş günü kutlamasına katılım göstermişti. Bu derneğin üyesi olan Protelion isimli siber güvenlik şirketinin ise geçmişte bir Rus şirketinin bir parçası olduğu iddia ediliyor. Söz konusu Rus şirketinin ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den özel bir nişan almış eski bir KGB üyesin tarafından kurulduğu ileri sürülüyor. 

Konu hakkında açıklamalarda bulunan Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Faeser, “Almanya’nın en önemli siber güvenlik kurumunun başkanı olarak, liderliğinin tarafsız oluşuna dair kamuoyu güveni sarsılmış durumda” ifadelerini kullandı. Faeser ayrıca, soruşturmanın sonucunda Schönbohm’un suçsuz çıkma ihtimalinin de bulunduğunu söyledi. 

BBC’nin aktardığına göre, Alman Der Spiegel dergisi, Schönbohm’un suçlamalar ilk gündeme geldiğinde hükümetten bir geri bildirim beklediğini ve herhangi bir yanıt gelmeyince de kendisi hakkında resmi disiplin süreci başlatılmasını talep ettiğini yazdı. 

Berlin hükümeti, son dönemde Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarını artırmış durumda. Rusya tarafından yeni siber saldırılara maruz kalmaktan endişe duyan Almanya, ortaya atılan iddialar karşısında hemen harekete geçiyor. 

Berlin hükümeti, geçen hafta Ukrayna’ya dört adet IRIS-T hava savunma sistemi göndermeyi planladığını duyurmuştu. Söz konusu sistemlerden her birinin bir kenti hava saldırılarına karşı koruyabildiği ifade ediliyor. 

Almanya’da geçtiğimiz haftalarda da siber güvenlik şirketinin eski çalışanı, Alman Temsilciler Meclisi’nden Rusya’ya veri göndermekten suçlu bulunmuş ve iki yıl hapis cezası almıştı. Daha sonrasında ise Die Zeit gazetesinin haberinde, Almanya Ekonomi Bakanlığından iki üst düzey yetkilinin, Rusya adına casusluk iddiası sonrası soruşturma altına alındığı belirtilmişti. 

Almanya’nın iç istihbarat servisi Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nden (BfV) aktarılan haberde, soruşturma altına alınan iki kişinin, “enerji tedarikine ilişkin kilit pozisyonda” bulunduğu kaydedildi. 

Almanya’ya sızan casusların, Rus askeri istihbarat teşkilatı GRU tarafından verilen ve bir seriden oluşturulduğu belirlenen pasaportları kullandığı belirtiliyor. Rusya’ya veri ve bilgi sızdıran kadın ve erkekler, Batı’da göze çarpmadan ve toplumlara entegre olarak yaşamayı başarıyor. 

Berlin hükümeti tarafından tespit edilen ve Moskova tarafından da doğrulanan Adela K. Gibi isimlerin, dünya çapında Rusya için gözetleme, sabotaj ve cinayet gibi farklı görevlerde bulunabildiği görülüyor.

DER SPIEGEL Dergisi, 26 Ağustos 2022’de yayınlandığı makalede, Rusya’nın istihbarat servislerinin; siyasi partileri etkilediğine, seçimleri manipüle ettiğine, Telegram kanallarını kontrol ettiğine ve yanlış bilgilerle Batı’daki gösterileri kışkırttığına dikkat çekti.

Rus casusların, Avrupa ülkelerinin bilgisayar ağlarına sızmayı başardığı ve son derece hassas bilgilere kolayca erişim sağladığı biliniyor. Rusya, casusları aracılığıyla hasımlarının moralini bozmayı, ülkeleri bölmeyi ve huzursuzluk çıkarmayı amaçlıyor. 

AfD ÜYELERİNİN RUSYA ZİYARETİ KRİZ YARATMIŞTI

Öte yandan aşırı sağcılığıyla bilinen Almanya için Alternatif (AfD) Partisi, son dönemde Rusya hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çekiyor. AfD üyelerinin Rusya ziyareti, Berlin hükümeti tarafından çok sert tepki görüyor. 

Geçtiğimiz haftalarda AfD partisinden Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin yerel meclisi temsilcisi Christian Blex, Facebook’ta Almanya ve Rusya bayrağını yan yana gösteren bir bronz paylaştı. Blex’in yola çıktıklarını belirtmesi Almanya’da kaosa neden olmuştu. 

Blex, AfD’yi Saksonya-Anhalt eyaletinin yerel meclisinde temsil eden Hans-Thomas Tillschneider ve Daniel Wald’ın da kendisine eşlik ettiğini söylemişti. 

AfD temsilcisi, Rus askerlerinin kontrolündeki Donbass’ı ziyaret edeceklerini belirtmiş, Almanya’daki kamu yayımcılarının ve Batı medyasının bölgedeki durumu tek taraflı aktardığını öne sürmüştü. Blex, durumu kendi gözleri ile görmek istediklerini ifade etmişti.

Her ne kadar AfD Genel Başkan Yardımcısı Peter Boehringer, söz konusu ziyaretin parti adına yapılmadığını söylese de; Berlin hükümetinden çok sert tepki gelmişti. 

AfD Partisi ayrıca, başkent Berlin’de hükümetin enerji politikasını eleştiren protesto gösterileri gerçekleştiriyor. Göstericilerin üzerinde “Önce ülkemiz”, “Soğuk odalar yerine sıcak bir sonbahar”“Amerika için evine git, önce ülkemiz”, “Kim üşümek istemiyorsa, silah sağlamamalı”, “Siz devlet düşmanısız” gibi yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı görülüyor. Bu gösterilerde, eylemcilerin elinde Rusya bayraklarının da yer alması dikkat çekiyor.