Rusya-Ukrayna savaşında ABD'nin rolü değişiyor...

Washington Post gazetesine göre ABD başkanı Joe Biden, Volodimir Zelnski’yi Rusya ile müzakerelere kapıyı kapatmamaya ve “Putin başkanken müzakere yapmama tutumundan bir an önce vazgeçmeye” çağırdı. Peki, Rusya-Ukrayna savaşında ABD'nin rolü değişiyor mu?

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e "Ölümleri durdurmak için müzakere masasına oturalım" çağrısı yapmıştı. Zelenski, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Bir kez daha Rusya Devlet Başkanı'na seslenmek istiyorum; tüm Ukrayna'da savaş oluyor, ölümleri durdurmak için müzakere masasına oturalım" ifadelerini kullanmıştı. Vladimir Putin de Ukrayna ile üst düzey müzakerelere hazır olduklarını belirtmişti.

Putin, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Moskova'da düzenlediği ortak basın toplantısında, "(Avrupa'da) Savaş istiyor muyuz? Elbette hayır. Bu nedenle müzakere süreci konusunda tekliflerde bulunduk" demişti.

Vladimir Putin, ülkesinin Avrupa'da orta menzilli füzelerin konuşlandırılmasının sınırlandırılması, tatbikatların şeffaflığı ve diğer güven artırıcı önlemler konusunda müzakerelere katılabileceğini belirtmişti.

Rusya lideri Putin, ABD ve NATO'nun; Moskova'nın Ukrayna'yı ve diğer eski Sovyet ülkelerini NATO'nun dışında tutma, Rusya sınırları yakınında silah konuşlandırmalarını durdurma ve Doğu Avrupa'daki ittifak güçlerini geri çekme talebini reddettiğini vurgulamıştı.

Ukrayna lideri Zelenski; Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin, Rusya'nın bir parçası sayılması kararının ardından Putin görevdeyken Rusya ile görüşmeyeceklerini açıklamıştı. Zelenski, Putin ile müzakere yapmayacağına dair bir kararname de yayınlamıştı.

ENERJİ KRİZİNİN YANINDA GIDA KRİZİ 

Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle hızla yükselen doğal gaz ve elektrik fiyatları Avrupa’yı eşi benzeri görülmemiş bir krize soktu.

Rusya, 170 milyon metreküp gaz nakletme kapasitesine sahip en büyük boru hattı olan Kuzey Akım 1’i süresiz olarak durdurduğunu açıklamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, fRossiya 1 TV kanalına verdiği röportajda, Amerikalıların artık Avrupa ülkelerine fahiş fiyatlarla gaz satarak “çılgınca para” kazandığını iddia etmişti.

Peskov, "Avrupalılar onlara para ödüyor, böylece ekonomilerini rekabet gücünden yoksun bırakıyorlar. Üretim çöküyor. Sanayisizleşme geliyor. Bütün bunların, muhtemelen en azından önümüzdeki 10-20 yıl içinde Avrupa kıtası için çok ama çok içler acısı sonuçları olacak" diye konuşmuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya nedeniyle yaşanacak gıda krizine karşı uyarılarda bulunmuş, “Enerji krizinden sonraki ikinci kriz gıda krizi olacak. Ukrayna limanlarını açmaz, gıda ürünlerine ihtiyacı olan Afrika, Avrupa, Asya ülkelerine yardım etmezsek gıda krizi yaşanacak” ifadelerini kullanmıştı.

Rusya Savunma Bakanlığı, Rusya'nın Tahıl Koridoru Anlaşması’na katılımını son zamanlarda Karadeniz'de bulunan Rus filosuna yapılan saldırıları gerekçe göstererek askıya aldığını bildirmişti.

WASHİNGTON’DAN KİEV’E DESTEK

Washington yönetimi sorunun "diplomasi" yoluyla çözülmesi çağrısı yaparken, bir yandan da Putin’in işgale kalkışması durumunda 2014'te Kırım'ı ilhak ettiğinde karşılaştığından çok daha ağır yaptırımlarla karşılaşacağı mesajını vermişti.

4 Ekim’de Ukrayna’ya ABD ordusunun envanterinden 625 milyon dolar yardım yapan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Kiev'e Amerikan ordusunun envanterinden sağlanmak üzere aralarında Yüksek Hızlı Anti-Radyasyon Füzeleri (HARM) de bulunan 725 milyon dolarlık ek silah ve mühimmat yardımı yapacağını açıklamıştı.

ABD’DEN RUSYA’YA YAPTIRIMLAR

ABD, Başkanı Joe Biden, "Petrol ihracatını yasaklayacağız. Bunun ticaretini yapamayacaklar. Bu Putin'e ağır darbe vuracak. Bu kararı ortaklarımız ve müttefiklerimizle yakın dayanışma sonunda aldım. NATO'nun tamamını aynı sayfada tutmaya çalıştım. Ancak burada birçok ortağımızın da bize katılamayacağını gördüm. Ama Avrupalı müttefiklerimizle çalışıyoruz, onların Rusya petrolüne olan bağımlılığını bitirmek için" şeklinde konuşmuştu.

Daha sonrasında ise Başkan Biden, Ukrayna’ya saldırılar nedeniyle Rusya ile ticari ilişkilerini askıya aldıklarını açıklamıştı.

Biden, Rusya’ya karşı uygulanacak yaptırımlara ilişkin “Amerika'daki Rus bankalarının varlıkları dondurulacaktır. Rusya'nın dolar üzerinden avro, pound ve yen üzerinden ticaret yapma yeteneğini kısıtlayacağız. Rusya'nın yüksek teknoloji ihracatını yarı yarıya kesme kararını verdik” ifadelerini kullanmıştı.

ABD, Rusya'nın Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson'u ilhak etmesine yanıt olarak yüzlerce Rus yetkili ve kuruluşa yeni ekonomik yaptırımlar uygulayacağını açıklamış, Rusya Devlet Dumasının 109 üyesine ve Rusya Federasyonu Federal Meclisi Federasyon Konseyinin 169 üyesine yaptırımlar getirmişti.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞINDA TAVRI DEĞİŞEN ABD

ABD Eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, “Batı, Rusya’yı ezici bir yenilgiye uğratma çalışması peşinde koşmamalı. Rusya’nın 400 yıldır Avrupa’nın ana parçalarından biri olduğu hatırlanmalı” ifadelerini kullanmış, Ukrayna’nın savaşın sona ermesi için Rusya’ya toprak vermesi gerektiğini söylemişti.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Kinssenger’a yanıt olarak, "2014-2022 arasında Ukrayna’nın savaşı durdurmak için Rusya’ya taviz verme politikası başarısız oldu. Bunun sonucu olarak da İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’daki en büyük savaşı gördük. Bu politika bir kere başarısız olduysa ikincisinde de başarısız olur” ifadelerini kullanmıştı.

Joe Biden ise geçmişte sarf ettiği, “Putin bir savaş ilan etti. Ukrayna'daki tarihi kentlere füzeler düşmeye başladı. Tankların ilerlediğini gördük. Biz şeffaf şekilde Rusya'nın planlarını paylaştık. Putin saldırgan kişidir burada. Savaşı tercih etmiştir. Şimdi kendisi ve ülkesi sonuçlarına katlanacak” sözleri göz ardı ederek, “Ukrayna, barış için toprak vermeli mi?” şeklindeki soruya, “Onların toprağı, ben söz sahibi değilim. Ancak bir taviz verilmesi gerekiyor. Barış için Ukrayna’nın toprak konusunda taviz verip masaya oturması gerekebilir” ifadeleriyle yanıt vermişti.

Rusya-Ukrayna savaşında ABD tavrını değiştirmiş görünüyor. ABD’nin ve diğer Avrupa Birliği ülkelerinin Rusya’ya karşı uyguladığı yaptırımlar Putin tarafından sert yanıtlarla karşılık buldu.

Diğer yandan ABD’nin Kiev’e olan desteği karşısında Çin’in, “Moskova’yı desteklemeye devam edeceğiz” açıklamaları Washington hükümetinin kararının değişmesinde rol oynadı.