Putin, Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor…

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın doğusunda bulunan Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığını tanımaya hazırlanıyor. Peki, Rusya’nın bu hamlesi ne anlama geliyor? Donetsk ve Lugansk’ın tanınması durumunda Rusya-Ukrayna savaşı çıkabilir mi?

Hüseyin Can Topkaya

[email protected]

Rusya ile Ukrayna arasındaki askeri ve siyasi kriz her geçen gün tırmanıyor. Rusya, Ukrayna sınırına yakın bölgelerde askeri hareketliliğini sürdürüyor. Ukrayna ise bir taraftan bölgedeki askeri varlığını artırırken, bir taraftan ABD ve Batı ile diplomasi trafiğini yoğunlaştırıyor. Ukrayna hükümeti, Rusya’nın bölgede herhangi bir saldırı girişimine karşı Batı ülkelerinden daha yoğun destek bekliyor. Kiev, özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkelerden beklediği desteği bulamıyor.

Batı Avrupa’dan beklediği desteği şu ana dek bulamayan Ukrayna hükümeti; İngiltere, Polonya ve ABD gibi ülkelerle askeri anlaşmalara imza atıyor. ABD ve NATO, Ukrayna’ya yönelik askeri ve ekonomik yardımlarını sürdürse de; Rusya’nın olası bir saldırısı karşısında savaşa dahil olmayacaklarını söylüyor. ABD ve NATO’dan gelen açıklamalar, Ukrayna’nın bölgedeki durumunu daha da zorlaştırıyor.

Biden hükümeti, geçtiğimiz aralık ayından bu yana dek Rusya’nın Ukrayna’yı işgale hazırlandığını öne sürüyor. Rusya’nın her an Ukrayna’yı işgal edebileceğini söyleyen ABD, Moskova hükümetinin saldırmak için herhangi bir bahane aradığını öne sürüyor. Ancak Kiev hükümeti, ABD ve NATO’dan gelen savaş açıklamalarından son derece rahatsız. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski, ABD’den gelen savaş açıklamalarının, ülke ekonomisini olumsuz etkilediğini ifade ediyor.

Ayrıca Zelenski, Rusya ile geçtiğimiz sene yaşanan sorunlardan daha büyük bir sorun görmediğini belirtirken, ABD tarafından gelen açıklamaların halkı paniğe sürüklediğini söylüyor. Rusya ise ABD’nin aylardır işgal konusunu işlediğini ancak savaş başlatacak tarafın kendileri olmadığını dile getiriyor.

Rusya ve Ukrayna’dan gelen açıklamalara rağmen, Biden hükümetinin tavrında herhangi bir değişiklik olmadı. Başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesi, Ukrayna’daki vatandaşlarına ülkeyi terk etme çağrısında bulundu. İngiltere, Kanada ve ABD gibi ülkeler, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de bulunan Konsolosluk binalarını boşalttılar.

Rusya, bölgeye ABD ve NATO kuvvetlerinin yerleşmesinden rahatsızlık duyuyor. Ukrayna’nın ittifaka üyeliğini ‘kırmızı çizgi’ olarak gören Moskova, NATO’nun Rusya sınırına yakın bölgelerde askeri varlığını artırmasını istemiyor. Putin yönetimi, NATO’nun Ukrayna’ya girmesini bir güvenlik tehdidi olarak görüyor. Ancak işgal iddialarının ardından ABD ve NATO kuvvetlerinin bölgedeki askeri varlığını artırdığı gözlemleniyor. Bu durum, Putin’in Ukrayna’ya yönelik tavrının daha da sertleşmesine yol açıyor.

Moskova ile Kiev arasında gerilimin artmasına neden olan unsurlardan biri de Ukrayna’nın doğusunda bulunan Donetsk ve Lugansk bölgeleri. Ukrayna’dan özerkliğini ilan eden bu iki bölge, Rusya yanlısı olmalarıyla ön plana çıkıyor. Lugansk Halk Cumhuriyeti, Donbass Savaşı esnasında 28 Nisan 2014’te Ukrayna’da özerk ve egemen bir cumhuriyet olarak kurulurken, 11 Mayıs’ta yapılan bağımsızlık referandumu sonrası bağımsızlığı halk tarafından onaylandı. Lugansk, bağımsızlığını ilan ettikten hemen sonra başta Rusya başta olmak üzere 13 devlete bağımsızlığının tanınması yönünde çağrıda bulundu.

RUSYA’NIN DONETSK VE LUGANSK’I TANIMASI SAVAŞ SEBEBİ OLUR MU?

Rusya, Donetsk ve Lugansk’a her zaman desteğini sürdürse de; iki bölgenin bağımsızlığını tanımamıştı. Ancak son günerde Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığının tanınması için Rusya’da önemli adımlar atılıyor.

İktidardaki Birleşik Rusya partili iki milletvekili, parlamentonun alt kanadı Duma’ya, Devlet Başkanı Putin’e Donetsk ve Lugansk bölgelerinin bağımsızlığının tanınması gerektiği belirtilen bir tasarı sundu.

Birleşik Rusya milletvekilleri Viktor Vodolatskiy ve Artyom Turov tarafından Duma’ya sunulan tasarı metninde, Duma’nın ‘Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e Donetsk Halk Cumhuriyeti ile Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin tanınması gerektiğine ilişkin’ çağrı taslağıyla ilgili Rusya Dışişleri Bakanlığı ile istişarelerin yapılması ve ilgili çağrı taslağının değerlendirilmesi’ denildi.

Ayrıca tasarıda, “Devlet Duması milletvekilleri, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’nin tanınmasını haklı ve ahlaki olarak doğru buluyor. Geçtiğimiz yıllarda cumhuriyetlerde halkın iradesi temelinde demokratik yapılar ve meşru iktidarın tüm niteliklerine sahip devletler inşa edildi” ifadelerine yer verildi.

Söz konusu tasarıyı 351 milletvekili onaylarken, 16 milletvekili ise onaylamadı. Bir milletvekili ise çekimser oy kullandı. Böylelikle Donetsk ve Lugansk’ın bağımsızlığının tanınmasını isteyen tasarı, parlamentonun alt kanadı Duma’da kabul edilmiş oldu. Duma’da onaylanan tasarı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in onayını bekliyor. Putin’in onaylaması durumunda, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri, Rusya tarafından resmen tanınacak.

İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss, Duma’nın Putin’den Donetsk ve Lugansk bölgelerini bağımsız olarak tanımasını istemesinin, Rusya’nın Minsk anlaşmaları kapsamındaki taahhütlerini açıkça göz ardı ettiğini gösterdiğini söyledi.

Tasarının kabul edilmesi halinde Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik yeni bir saldırıyı oluşturacağını belirten İngiltere Dışişleri Bakanı, “Bu ayrıca Minsk sürecine son vereceği gibi Rusya’nın diyalog yerine bir çatışma yolunu seçmeye karar verdiğini de gösterecek” ifadelerini kullandı.

ABD ve Batı ülkeleri, Donetsk ve Lugansk bölgelerini Ukrayna toprağı olarak tanımaya devam ederken, bağımsızlık ilan edilmesine ise şiddetle karşı çıkıyor. Rusya’nın bu iki bölgeyi bağımsız olarak tanıması, bölgedeki gerilimin oldukça tırmanmasına neden olabilir.

ABD ve Batı, Rusya’nın bu yönde bir adım atmasını istemiyor. Ancak Putin’in, söz konusu tasarıyı kısa süre içerisinde onaylaması bekleniyor. Bu durum, Rusya ile Ukrayna arasında askeri savaşın çıkmasına yol açabilir. Ancak ABD ve NATO’nun, Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş çıkması durumunda, Kiev hükümetinin doğrudan yanında olması beklenmiyor.