Dünyaca ünlü şair Pablo Neruda'nın ölümü yeniden araştırılacak
Şili’de Nobel ödüllü şair Pablo Neruda’nın 1973 askeri darbesinden günler sonra gerçekleşen ölümü için yeniden soruşturma açılacak. Temyiz Mahkemesi, yeni araştırmaların şairin ölüm nedenini bulmak için yardımcı olabileceğini belirtti.
Şili'de bir yargıç, şair Pablo Neruda'nın yeğeninin, ölüm belgesinde belirtilen kanser dışındaki nedenlerin araştırılması amacıyla davanın yeniden açılması yönündeki talebini reddetmişti.
Yeğen Rodolfo Reyes ise Kanada, Danimarka ve Şili'den adli tıp uzmanlarının Neruda'nın zehirlendiğine işaret eden kanıtlar bulduğunu iddia ediyor.
Reyes, Danimarka ve Kanada laboratuvarlarında yapılan adli tıp testlerinin Neruda'nın vücudunda "insan yaşamıyla bağdaşmayan büyük miktarda Cloristridium botulinum" bulunduğunu söyledi. Bu toksin sinir sistemi felci ve ölüme neden olmuş olabilir.
Uzun süredir dile getirilen resmi görüş, Neruda'nın prostat kanserinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle öldüğü yönündeydi ancak şoförü on yıllar boyunca onun zehirlendiğini söyledi.
Başkent Santiago'da bulunan temyiz mahkemesi, oybirliği ile hakimin kararını iptal etti ve yeğenin talep ettiği prosedürlerin yerine getirilmesine karar verdi.
Bu talepler arasında ölüm belgesinin kaligrafik analizi, yabancı kurumlar tarafından yürütülen test sonuçlarının meta-analizi ve Clostridium botulinum uzmanının ifadeleri için mahkeme celpleri yer alıyor.
Pablo Neruda en çok aşk şiirleriyle tanınıyordu ve 1971 Nobel Edebiyat Ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül kazandı.
NERUDA’NIN ÖLÜMÜ VE SONRASI
Pablo Neruda, Şili’de 1973 yılında gerçekleşen askeri darbe sonrasında arkadaşlarının öldürülmesi ve birçok işkenceye maruz kalması nedeniyle büyük bir travma yaşadı.
Daha sonra diktatörlüğe karşı etkili olabileceğini düşündüğü Meksika’ya gitmeyi planladı ancak planladığı ayrılıktan yalnızca bir gün önce ambulansla Santiago’da bulunan bir hastaneye götürüldü ve 23 Eylül 1973 yılında hayatını kaybetti.
Neruda’nın ölümünde diktatörlüğün bir parmağı olduğuna dair şüpheler, Şili’nin 1990 yılında demokrasiye dönmesinden sonra uzun süre devam etti.
Ünlü şairin cesedi, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla 2013 yılında mezardan çıkarıldı ancak bu testler, kemiklerinde herhangi bir toksik madde veya zehir göstermedi. Ailesi ve şoförü ise kapsamlı bir soruşturma talebinde bulunmuştu.
2015 yılında Şili hükümeti, Neruda'nın ölümünden "üçüncü bir şahsın" sorumlu olduğunu açıklamıştı.
2017 yılında ise yetkililer, iskelet kalıntılarında ve dişlerde "Clostridium botulinum" bakterisinin parçalarının keşfedildiğini belirtmişti.