Hükümetler, ülke ekonomilerine her yıl milyarlarca dolar zarar veren sigarayı yasaklamayı amaçlıyor

Dünyanın çeşitli ülkelerinde tartışılan sigara yasağı, ilk olarak Başbakan Rishi Sunak döneminde İngiltere’de uygulandı. Sigara karşıtlığıyla bilinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Tütünsüz Günü dolayısıyla yaptığı bir konuşmada bu modelin Türkiye’de de uygulanabileceğini söyledi.

Mansur Ali Bilgiç | [email protected]

Valide Köşkü’nde gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel olarak günlük 20 bin, Türkiye’de ise yıllık 85 bin kişinin canına mal olan sigara ve tütün ürünleriyle mücadelede İngiliz modelinin uygulanabileceğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca elektronik sigara ile mücadeleye yoğunlaşılacağını ve hükümetinin kapalı alanlarda sigara tüketimine getirdiği cezalar ile tütün ürünlerinin vergisindeki artışa değindi.

Birleşik Krallık’ta 2024’ün ilk çeyreğinde tanıtılan bir yasa ile 2009 yılı ve sonrasında doğan kişilere sigara satılması yasaklanmıştı. The Economist’e göre bu yasa seçmenin yüzde 71’i tarafından, tek kullanımlık elektronik sigaraların yasaklanmasını öngören yasa ise yüzde 82’si tarafından kabul edildi.

Londra’ya ek olarak İrlanda, Yeni Zelanda, Hong Kong, Danimarka, Avustralya, Singapur gibi yönetimler de benzer girişimlerde bulundu ancak bu girişimler gerçekleştirilemedi.

Portekiz, 2040’a kadar sigara içmeyen bir kuşak oluşturmayı hedeflerken Kanada, sigara dallarının üzerinde sağlık uyarısı barındırılmasını yasalaştıran ilk ülke oldu. Meksika'da ise parklar ve sahiller gibi kamusal alanlarda siigara içilmesi yasaklandı.

SİGARA YASAKLARININ SEBEBİ NE?

Sigara, sadece tüketen kişinin değil, çevresindekilerin de sağlığını etkileyen bir bağımlılık. Dolayısıyla toplum sağlığını etkileyen ve önlenebilir bir unsur. Kamu Sağlığı Bakanı Andrea Leadsom’un aktardığına göre sigara ayrıca İngiltere’de engelliliğin önlenebilir sebepleri arasında bir numarada geliyor.

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’na göre de sigara dumanı, hemoglobinlerin oksijen taşıma kapasitesini kısıtlayarak beyin başta olmak üzere organlara yetersiz oksijen sağlanmasına, akciğer, gırtlak, yemek borusu gibi kanser türlerinin ortaya çıkmasına, bronşit, amfizem, kolesterol, astım, solunum yolu ve kulak enfeksiyonları, uykusuzluk gibi hastalıklara yol açıyor.

Halk sağlığını tehdit eden sigara, sağlık sistemlerindeki yükün de artmasına sebep oluyor. İngiltere’de hükümet, sigara satışlarının yıllık 10 milyar sterlin vergi getirdiğini ancak sigara kaynaklı hastalıkların ulusal sağlık sistemine 17 milyar sterlin maliyeti olduğunu açıkladı.

Dünya Sağlık Örgütü’nde (DSÖ) tütün politikaları üzerine çalışmalar yürüten Alison Commar’ın açıklamasına göre sigara ve tütün ürünleri tüketimi, küresel olarak 1,4 trilyon dolarlık üretkenlik kaybına ve sağlık masrafına neden oluyor.

Türkiye’de de durum benzer şekilde ilerliyor. Tütün ürülerinden 2023’ün ilk 8 ayında 102 milyar Türk lirası (Ekim 2023: 1 ABD doları ≈ 28 Türk lirası) vergi geliri elde edilirken Anadolu Ajansı’nın Şubat 2020’de Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl ile gerçekleştirdiği bir röportajda edindiği bilgiye göre sigara kaynaklı harcamalar dolayısıyla Türk ekonomisi yıllık 120 milyar lira (1 ABD doları ≈ 6 Türk lirası) zarar ediyordu. 2022’de DSÖ Türkiye Ofisi Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Direktörü Prof. Dr. Toker Ergüder, Türkiye’de o zamanki sağlık harcamalarının yüzde 9’unun tütün kullanımından kaynaklandığını ve bu miktarın 67 milyar lira (1 dolar ≈ 18,6 lira) dolaylarında olduğunu belirtmişti.

Bu verilere bakarak, 2023 yılında tütün tüketiminden doğan vergi gelirinin 3,6 milyar dolar, 2020’de tütün tüketiminin Türkiye ekonomisine verdiği zararın 20 milyar dolar, 2022’de de tütün tüketiminden doğan sağlık harcamalarının yine yaklaşık 3,6 milyar dolar civarında olduğu, yani sigara ve tütün kullanımının yıllık 85 bini aşkın kişinin ölümüne sebep olmasının yanında ulusal ekonomiye de zarar verdiği görülebilir.

YASAKLAR NEDEN GENÇLERİ HEDEF ALIYOR?

Araştırmalara göre, sigara ve tütün kullanan kişilerin yüzde 90’ı 25 yaşından önce bağımlı oluyor.

Buna ek olarak İngiltere’deki Bath Üniversitesi Tütün Kontrol ve Araştırma Grubu tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, tütün şirketlerinin 2020’lerde farklı taktikler uygulayarak gençleri hedef alan promosyon ve reklamlar ürettiğini de ortaya koydu.

Yerleşen bir bağımlılığın kırılması zor olduğu için, sigara alışkanlığı henüz yerleşmemiş ve yerleşemeyecek gençlere yönelerek tüketimin başlamadan durdurulması önemli bir stratejik girişim.

Bu faktörlerden ötürü yeni yasalar gençlerin sigaraya bağımlı hale gelmesi sorununu kökten kazıyacak bir şekilde formüle ediliyor ve yetişkinleri hedef almıyor.

YASANIN EKİSKLERİ

İngiltere’deki yasak sadece sigara ve tütün ürünlerinin satılmasını engellerken tüketimini yasaklamıyor.

Marketler ya da büfeler gibi konumlardan sigara alamayacak gençler, aile ya da arkadaş ortamlarında sigaraya alışma tehlikesiyle karşı karşıya kalırken 2009 ve sonrasında doğmuş bir kişi, kendisinden yaşça büyük olan bir kişi üzerinden sigaraya erişim sağlayabilir.

The Economist’teki yazıda dikkat çekildiği üzere bu kişilerin sigara tüketimi değil satın alımı sadece İngiltere’de yasaklandığı için yurt dışından ya da gümrüksüz mağazalardan alışveriş yapması da engellenmiyor.

Ayrıca bazı uzmanlar sigaranın karaborsaya düşebileceği ihtimalinin de değerlendirilmesi gerektiğini dile getiriyor. Karşıt görüşteki eleştirmenler de hükümetlerin karaborsaya yönelik önlemler alabileceğini ve yasak dolayısıyla azalan talebin böyle bir ortamın doğmasına yol açmayacağını ifade ediyor.

Bu eksikler, denetlenebilir olmadıkları için, yasanın uyarlanması halinde Türkiye’deki versiyonunda da görülecek.

Genel bir açıdan bakıldığında, bu eksiklere rağmen sigara satışıının kanunla düzenlenmesi toplumun genel çıkarı açısından olumlu bir etki doğuracaktır.