Slovakya'da hükümet krizi büyüyor: Eduard Heger'in ardından Rus yanlısı hükümet gelebilir

Slovakya’da yolsuzluk ve nepotizmden kaynaklı ortaya çıkan siyasî kriz, geçici Başbakan Eduard Heger’in pazar günü istifa etmesiyle derinleşmeye devam ediyor. Yerine Merkez Bankası Vekil Başkanı’nın geleceği kesinleşmiş olsa da; ülkedeki belirsizlik durumu her geçen gün kötüleşiyor.

Slovakya’da kriz, artan hayat pahalılığı ve ülkedeki siyasî partileri bölen Ukrayna'daki savaş nedeniyle bir dizi bakanın görevden ayrılmasıyla tetiklendi.

AB ve NATO üyesi olan Bratislava, Kiev'in sıkı bir destekçisi olmuş ve Ukrayna'nın, Rusya'nın işgaline karşı kendini savunmasına yardımcı olmak için silah ve savaş uçakları göndermişti.

Ancak eski Başbakan Robert Fico liderliğindeki muhalefetteki Sosyal Demokratlar (SD), bu politikaya karşı çıktı ve Ukrayna'yı savaşı başlatmakla suçladı.

Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımlarını da eleştiren ve Ukraynalı faşistleri çatışmayı kışkırtmakla suçlayan Fico'nun, 30 Eylül 2023'te yapılması planlanan bir sonraki parlamento seçimlerini kazanması bekleniyor.

SD, hâlihazırda parlamentodaki ikinci en büyük parti ve son dönemlerde yapılan anketleri önde götürüyor.

Uzun zamandır yolsuzluk krizleriyle mücadele eden ülkede hükûmet, geçtiğimiz Aralık ayında yapılan bir güvenoyu yoklamasını kaybetmişti. Eduard Heger’in azınlık hükûmeti, 150 koltuktan oluşan mecliste 78 vekilin oyuyla görevinden alınmıştı.

Güvenoyunu teklif eden Özgürlük ve Birlik Partisi (ÖBP), 2022’nin Eylül ayında Heger’in koalisyonundan çekilmişti. Parti Başkanı Richard Sulík; yönetimi, yetersizlik ve yolsuzlukla mücadelede başarısızlıkla suçlamıştı.

ÖBP, geçtiğimiz yıl Ekonomi Bakanı Igor Matovič ile enflasyonu düşürme ve koronavirüsle mücadele gibi temel ekonomik konularda anlaşmazlığa düşmüş, görevden alınması için hükûmete ültimatom vermişti.

Matovič’in Sıradan Halk Partisi bu öneriyi ilk aşamada reddetmişti. Hükûmetin tehlikeye girdiğini görünce Matovič istifasını vermeye gitmiş, ancak bu sırada iş işten geçmişti.

ÖBP; yaptığı bir açıklamada, “Bu hükûmete güvenimiz yok” ifadelerine yer vermiş, krizin fitilini ateşlemişti.

Matovič; 2020’deki seçimlerden Başbakan olarak çıkmış, ancak Rusya ile 2 milyon doz Sputnik-V koronavirüs aşısının alımı için gizli bir anlaşma yaptığı için istifaya zorlanmıştı.

EDUARD HEGER İSTİFA ETTİ

Koalisyon hükûmetinin başbakanı olan ve hükûmet düştüğünde geçici başbakanlık görevine gelen Heger, pazar günü görevinden affını istedi.

Batı yanlısı bir görünüm çizen Heger, Cumhurbaşkanı Zuzana Čaputová’dan yetkilerini almasını rica ettiğini ve Slovakya’nın sıradaki seçimlere barışçıl bir ortamda gitmesi için yeni bir hükûmet kurulması konusundaki inisiyatifi Čaputová’ya bırakmak istediğini söylemişti.

Heger’i istifaya iten olaylar zinciri, Tarım Bakanı Samuel Vlčan ve Dışişleri Bakanı Rastislav Káčer’in geçtiğimiz hafta istifa etmesiydi.

Vlčan, kendi şirketine Çevre Bakanlığı tarafından verilen 1.4 milyon avroluk sübvansiyonla bağlantılı bir skandal üzerine görevi bıraktığını açıkladı.

Káčer ise Heger’in perşembe akşamı televizyonda yaptığı ve Slovakya'nın 'kaotik bir kriz' içinde olduğunu kabul ettiği planlanmamış konuşmasının ardından istifa ettiğini duyurmuştu.

Heger’in yerine, eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Ľudovít Ódor atandı. Kurulacak teknokrat hükûmetin başı olacak Ódor’un ana görevi, sıradaki seçimlere kadar ülke içi istikrarı sağlamak. Normal koşullarda bir sonraki seçimlerin Eylül 2023’te yapılacağı öngörülüyor.

Čaputová, Ódor’un kabinesinin geri kalanını 15 Mayıs’tan sonra atayacağını söyledi.

SLOVAKYA’NIN GELECEĞİ

İçinde bulunduğu kriz Bulgaristan’ın krizi ile yüksek oranda benzerlikler taşıyan Slovakya’nın geleceği, önümüzdeki birkaç aydaki gelişmelere bağlı.

İster normal zamanında yapılsın ister bir reformla erken seçime alınsın, seçimlerin sonucunda hangi partinin kazanacağı hem Slovakya için hem Ukrayna savaşı için yüksek önem arz ediyor.

Sosyal Demokratların kazanması, Kiev’in Bratislava’dan aldığı desteğin kesileceği anlamına geliyor. AB ve NATO’dan büyük tepki çekecek bu hamleler, Brüksel ile Macaristan arasında gelişen gerilimin daha sert bir versiyonunun, Slovakya ile AB arasında geçmesine sebep olabilir.

Ülkenin içinde bulunduğu yolsuzluk krizinin birden çok boyutu olması, çözülmesini zorlaştırıyor. Bratislava, gerekli yasal ve kurumsal çerçeveyi oturtmadığı sürece, siyasî krizlerle ve sürekli politik çıkmazlarla mücadele etmeye devam edecektir.